Internet Advertising on Consumers’ Point of View: Case of Erciyes University |
Author : H. Nur GORKEMLI; Betul CETINKAYA |
Abstract | Full Text |
Abstract :Widespread usage of the internet has made it possible to be considered as an important channel
for advertising. Over the years, it has been seen that preference of internet advertising is much
more increasing when compared with traditional media. Internet advertising offers a more
attractive environment for advertisers with its peculiarities such as cost effectiveness, content
creating flexibility and interactivity. Developing technology made it possible to send messages
to consumers with new applications. On the other hand, from consumers’ standpoint, it is seen
that internet users are now increasingly being bombarded with advertising messages, which are
increasingly appeared on the internet. This raises the question of whether the ad really creates
the desired effect on the victims of message bombardment. This study aimed at understanding
the thoughts of internet users about internet advertisements. With a survey covered 268 civil
servants working at Erciyes University, thoughts of internet users were analyzed and study
showed that internet ads had no positive impact on consumer’s attitudes and behaviors.
Moreover, no statistically significant differences were found in the respondents’ point of view
on internet advertising according to gender, age and educational differences. |
|
Süveys Kanali’nin Ulusallastirilmasi Sorunu ve Süveys Bunalimi |
Author : M. Bürkan SERBEST |
Abstract | Full Text |
Abstract :Misir’da ülke yönetimine askeri bir hükümet darbesiyle 1952 yilinda el koyan subaylar arasinda
yer alan Cemal Abdül Nasir, kisa süre sonra ülkenin basina geçmistir. Nasir, ülke yönetimini
üstlenir üstlenmez kendi ilkelerini uygulama çabasi içine girmistir. Nasir, ayni zamanda o
dönem için Misir’in Arap ülkeleri arasinda baslica güç olmasini hedeflemistir. Hedeflerini
gerçeklestirme yönünde attigi ilk adimlardan biri de ülkede bulunan Büyük Britanya ve Fransa
sermayeli Süveys Kanali sirketinin 1956 Temmuz’unda ulusallastirilmasi karari olmustur. Bu
karar, “Süveys Bunalimi” adiyla bilinen bir dizi gelismeyi de baslatmistir. Ulusallastirma
kararina siddetle karsi çikan Büyük Britanya ve Fransa gizlice anlastiklari ülke olan Israil’in de
yer aldigi bir plan çerçevesinde kanal bölgesine askeri bir harekât organize etmislerdir. Soguk
Savas’in iki süper gücü konumunda olan ABD ve Sovyetler Birligi bu askeri harekâta karsi
çikmislardir. Bunun sonucunda Büyük Britanya ve Fransa bölgeden çekilmek zorunda
kalmislardir. Bu gelismeler Misir’i Arap dünyasinda ön plana çikarmistir. Ortadogu’da da ABD
ve Sovyetler Birligi’nin etkinligi ve gücü ise hiç olmadigi ölçüde yükselmistir. |
|
Kirgizistan’da Halkla Iliskiler Mesleginin Gelismesinde Yüksekögretim Kurumlarinin Rölü |
Author : Meerim ARTISEVA |
Abstract | Full Text |
Abstract :Çagimiz kosullarinda halkla iliskiler alani gün geçtikçe gelismekte ve halkla iliskilerde
kullanilan yöntem, teknik ve beceriler degisikliklere ugramaktadir. Özellikle internet
teknolojileri ve sosyal aglarin yayginlasmasi ile kitleler kurumlara ve onlarin yaptiklari
faaliyetlere karsi daha duyarli hale gelmistir. Bu kosullar halkla iliskiler uzmanlarindan daha
stratejik düsünmeyi, hedef kitlelerle uzun vadeli, karsilikli anlayisa dayanan iletisim kurmayi ve
sürdürmeyi talep etmektedir. Halkla iliskiler uzmanlari hem kendi meslegine, hem yürüttügü
uygulamalara, hem de faaliyet gösterdigi topluma karsi daha profesyonel davranmasi
gerekmektedir. Bu nedenle yüksekögretim kurumlarinda, halkla iliskiler egitimi ayri uzmanlik
olarak verilmektedir. Ders programlari halkla iliskiler alaninda son egilimleri göz önünde
bulundurarak hazirlanmaktadir. Kirgizistan’da halkla iliskiler alani yeni gelismekte olmasina
ragmen üniversitelerde halkla iliskiler egitimi verilmektedir. Bu çalismada Kirgizistan’daki
üniversitelerde halkla iliskiler egitimi ele alinacaktir. Ayrica her üniversitede halkla iliskiler
bölümlerinin müfredat programlari, ögretim elemanlarinin akademik gelisimleri, kullanilan
egitim malzemeleri incelemeye tabi tutulacaktir. |
|
Sovyet Belgesel Sinemasinda Medya Metinleri Üzerinden Ideolojik Insa: “Köyümün Askerleri” Belgesel Filmi Örneginde |
Author : Regina CAMANKULOVA; Niyazi AYHAN; Venera NARINOVA |
Abstract | Full Text |
Abstract :Belgesel sinema özellikle II. Dünya savasi sirasinda etkin bir sekilde propaganda araci olarak
kullanilmistir. Sovyet dönemine denk gelen Kirgiz belgesel sinemasinin kurulusu SSCB’nin
sinema sanat anlayisi ve estetiginden büyük ölçüde esinlenmistir. Bu çalismada “Köyümün
Askerleri” (1985) belgesel filminde yer alan medya metinleri ideolojik çerçevede analiz
yapilmistir. Söz konusu analiz, medya metninde ideoloji ve kültürel baglam çerçevesini
kapsamaktadir.
Medya metinlerindeki gömülü halde bulunan ideolojik söylemlerin açiga çikarilmasi için
Silverblatt ve arkadaslarinin siraladigi yaklasimlardan faydalanilmistir. |
|
Barack Obama Dönemi Avrupa Birligi-ABD Iliskileri |
Author : Ekrem Yasar AKÇAY |
Abstract | Full Text |
Abstract :Kasim 2008’de yapilan Baskanlik seçimini kazanarak 2009’da ABD’nin 44. Baskani olan
Barack Obama, hem ABD hem de uluslararasi toplum için önemli bir umut kaynagi olmustur.
George W. Bush döneminde yapilan hatalar yüzünden sarsilan ABD imajini düzeltmek isteyen
Obama, ABD’nin yumusak güç unsurunu kullanarak yeni bir dis politika gelistirmeye
çalismistir. Uluslararasi krizlere tek basina müdahale etmenin maliyetli oldugunu anlayan
Obama, bu nedenle müttefiklerinin de bu dönemde sorumluluk üstlenmesini istemistir. Bunun
için Obama, müttefikleriyle iliskilerini gelistirmeye çalismistir. Bu kapsamda AB ile iliskilerini
gelistirmistir. Ancak hem ABD’nin gerekse AB’nin farkli politikalari nedeniyle iki taraf
arasindaki iliskiler istenen basariya ulasamamistir. |
|
Evolution of Parliamentary Institutions in the Baltic States Emergence and Development of Parliaments in Estonia, Latvia and Lithuania |
Author : Saltanat KYDYRALIEVA |
Abstract | Full Text |
Abstract :This article is a work of comparative parliamentary study which focuses on legislatures of the
Baltic States. It looks at parliamentary institutions of Estonia, Riigikogu; Latvia, Saeima and
Lithuania, Seimas using historical approach of analysis and comparative method. The paper
analyses historical evolution and development of parliaments of Baltic nations dividing it to two
parts. The first part of this paper considers the period from 1917 to 1940 and gives precise
information about emergence and activities of Riigikogu, Saeima and Seimas. The last part of
the paper will look at the parliamentary experience of respective countries after 1990. In
addition to comparative analysis of parliaments and parliamentary experience in the Baltic
States, the paper gives an analysis of historical processes and political developments of these
countries. This paper is an original comparative case study and it aims to expose workings of
legislative and parliamentary mechanisms in the Baltic States. Other aim of this paper is to
show regional cooperation and collaboration through parliamentary institutions. |
|
Kirgizistan’da Üniversite Ögrencilerinin Girisimcilik Egilimleri Üzerinde Yapilan Arastirmalarin Degerlendirilmesi: 2003-2017 Yillari Arasi Bibliyometrik Bir Analiz |
Author : Seyil NAJIMUDINOVA |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu çalismanin amaci, Kirgizistan örneginde bagimsizlik sonrasi potansiyel girisimci ve is
adamlari olma özelligini tasiyan üniversite ögrencilerinin girisimcilik egilimleri ve özelliklerini
ortaya koymayi amaçlayan arastirmalari taramak ve degerlendirmektir. Böylece Kirgizistan’da
üniversite ögrencilerinin girisimcilik egilimleri üzerinde yapilan ampirik çalismalara çesitli
bilimsel dergiler ve kongre bildiri kitaplarindan ulasilmaya çalisilmis ve ortaya çikan 23
çalisma kronolojik olarak yayinlandigi yil, yazar(lar), yayinlandigi dergi veya kongre ve
sempozyum bildiri kitaplarina göre tablolastirilmistir. Devaminda çalismalar arastirma konu
basliklari, yayin dili, yillara göre dagilimi, karsilastirmali çalisma olup olmadigi, örneklem ve
ölçek bilgileri olmak üzere degerlendirilmistir. Arastirma sonucunda Kirgizistan-Türkiye Manas
Üniversitesi ögrencileri örneginde girisimcilik egilimi ve özellikleri üzerinde Türkiye
Türkçesinde yapilan arastirmalarin agirlik kazandigi ortaya çikmistir. |
|
Yabancilarin Türkiye’de Tasinmaz Ediniminin Turizm Sektörü Üzerine Etkisi |
Author : Hakan CANDAN; Ercan OKTAY |
Abstract | Full Text |
Abstract :Son yillarda küresellesme rüzgârlarinin etkisiyle yabanci kisi ve sermaye için ulusal sinirlarin
önemsizlestigi görülmektedir. Ülkeden ülkeye degisiklik gösterse de, hâkim anlayis, yabanci
uyruklu kisi ve sermayenin girisine ve dolayisiyla tasinmaz edinmesine bu dönemde olumlu
bakilmaktadir. Türkiye’de de 1980 sonrasi dönemde benimsenen liberal ekonomik politikalar
ve küresel ekonomik sisteme eklemlenme çabalari kapsaminda yabancilarin tasinmaz edinimini
kolaylastiran ve tesvik eden düzenlemeler yapilmistir. Bu çalismada yabancilarin Türkiye’de
tasinmaz edinimi konusunda yasadigi süreç, Cumhuriyet döneminden itibaren incelenmistir.
Ayrica Kirgizistan ve Türk Cumhuriyetleri ile seçilmis bazi ülkelerdeki yasal mevzuata
deginilmistir. Son olarak yabancilarin tasinmaz ediniminin turizm sektörü üzerindeki etkisi
ekonomik, sosyal ve kültürel yönleriyle teorik düzeyde ele alinmistir. |
|
Marka Sadakati Olusturma Araci Olarak Transmedya Hikâye Anlatiminin Yeri ve Degeri |
Author : Özlem AKGÜÇ ÇETINKAYA |
Abstract | Full Text |
Abstract :nsanlarin oldugu gibi markalarin da öyküleri vardir. Markalar bir süredir marka öyküsü
anlatmayi benimsemis ve basarili marka olmanin sirlarindan birisi olarak kabullenmis
görünmektedir. Ilk örnekleri sinema, kitap ve oyun endüstrisinde görülen transmedya
hikâyeciligi ise marka hikâyesini farkli bir boyuta tasimis ve günümüz tüketicisinin ayni anda
birden fazla iletisim mecrasini tüketen ve aninda bir mecradan diger mecraya geçis yapabilen
profiline uyum saglamis bir strateji olarak pazarlama ve reklam dünyasinda kullanilmaya
baslanmistir. Bu tüketici profilinin ayni zamanda firma ve markalarin reklam mesajlarina karsi
hem bir doygunluk hem de güven problemi yasamakta oldugu, hem satin karar alma süreci hem
de diger konularda gittikçe daha fazla “diger tüketicilere” kulak vermekte ve markalara olan
bagliliklarinin azalmakta oldugu ifade edilmektedir. Bu süreçte firmalar açisindan geleneksel
pazarlama ve reklam yöntem ve araçlari ile tüketiciyi yakalamak ve onlari marklara sadik hale
getirmek artik eskisi kadar kolay olmamaktadir.
Markalarla izleyiciler arasindaki etkilesimi arttiran, anlatilan öyküyü izleyicinin sahiplenmesi,
kisisellestirmesi hatta öykünün içinden yeni öyküler türeterek sürece katilmasi ile çapini ve
etkisini genisleten transmedya hikâyeciligini, tüm markalarin temel hedeflerinden olan marka
sadakati olusturmak açisindan ve marka deneyimi baglaminda degerlendirmeyi amaçlayan bu
çalismada akademik sürece katki saglayabilecek bir literatür incelemesi tercih edilmistir. |
|
Sinemaya Gitme Motivasyonlari ve Film Izleme Tutumlari: Kirgizistan’in Baskenti Biskek’te Yasayan Izler Kitle Üzerine Bir Arastirma |
Author : Kadir YOGURTÇU; Gökçe YOGURTÇU |
Abstract | Full Text |
Abstract :Sinema salt estetigin alanina ait bir olgu degildir. Algilar, tutumlar ve degerler üzerindeki etkisi
baglaminda da ele alinan sinema, sosyo-kültürel ve etiko-politik bir olgu olarak da
incelenmektedir. Bu baglamda sinema, estetiksel ve sanatsal bakistan hareketle yetkinlik
kazanan film çözümlemelerinin yani sira ekonomi politik yaklasim, psikanalitik çözümleme ve
izleyici odakli kültürel çalismalar literatüründe de karsimiza çikmaktadir. Interdisipliner bir
alan olarak kültürel çalismalar, sinema baglaminda görsel kültürün psikolojik ve sosyolojik
çözümlemelerine odaklanarak; “izleyici neden izliyor?” sorusundan hareketle, izler kitlenin
psiko-sosyal gereksinimlerini ve toplumun kültürel yapisini anlasilir kilmaya çalisir. ‘Sinemaya
gitme motivasyonu’ ve ‘film izleme tutumlari’ da film ile izleyici arasindaki iliskinin psikososyal
ve sosyo-kültürel boyutlarina vurgu yapmaktadir. Sinemaya gitme ve film izleme
bireylerin farkli amaçlarla (kaçis, rahatlama, bilgi edinme, eglenme, benlik sunumu,
sosyallesme vb.) ve farkli aracilarla (arkadas çevresi, televizyon, internet, basili medya, yeni
medya vb.) gerçeklestirdikleri bir deneyimdir. Bu çalismada, izleyici odakli ‘Kullanimlar
Doyumlar Yaklasimindan’ hareketle Kirgizistan’da sinemaya gitme motivasyonlarinin ve film
izleme tutumlarinin arastirilmasi amaçlanmistir. Arastirma sorularinin altyapisinin
olusturulmasinda Yousry (2009); Hassan vd. (2015) tarafindan gelistirilen anket, arastirmanin
hedeflerine göre uyarlanmistir. Kirgizistan’in baskenti Biskek’te yasayan farkli sosyodemografik
özelliklere sahip 301 kisinin katildigi arastirmadan elde edilen veriler çok
degiskenli istatistiksel yöntemlerle çözümlenmistir. |
|
Early Period Historical Process Of Iran Cinema (Before and After the Revolution) |
Author : Yusuf YURDIGÜL |
Abstract | Full Text |
Abstract :Iranian cinema is one of the important representatives of third world cinema. The cinema,
which is a history parallel to the Iranian revolution, has been built on a well-established
tradition of literature and culture as a form of cinematographic narration. On one side is a
tradition that is tightly bound to the past, on the other side it is a form of artistic self-expression
that develops methods against the cultural aspect of the West. During the development of
Iranian cinema, the contribution of the Farabi Film Foundation is great. The Farabi foundation
became the deciding factor in the transition from pre-revolutionary western-style
cinematographic productions to traditionalist structures. In this study, debates and history of
Iran cinema that is one of the successful representatives of the Third world cinema is
represented. |
|
Tecrübi Bilgiden Sezgisel Bilgiye Rivâyetlerin Sihhatini Belirlemede Sezgisel (Ilham) Gücün Imkani |
Author : Muhittin DÜZENLI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Sezgisel güç, diger Islami disiplinlerde oldugu gibi hadis ilminde de özellikle hadislerde
bulunan illetleri (kusurlari) belirleme baglaminda kullanilan kavramlardan biridir. Rivayetlerin
sihhatini belirleme konusunda dile getirilen "sezgisel güç" ifadesinin nasil anlasilmasi gerektigi
bu makalede tartisilan temel hususlardan biridir. Kisaca söylemek gerekirse bu makale,
rivayetlerin sihhatini belirlemede sezgisel gücün imkânini ve yerini tartismakta ve tecrübî bilgi
ile ilintisine deginmektedir. |
|
Reklamda Süblatif Kodlama Üzerine Bir Inceleme |
Author : Recep YILMAZ; Ömer ÇAKIN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Reklam metinlerinde anlam üretimi yogunlukla üzerinde çalisilan bir konudur. Bu çalismalarda
en ilgi çekici kisim ise örtülü anlamlardir. Konuyla ilgili çalismalar, agirlikli olarak Psikanalitik
okumalar ve bilinçalti reklamlar üzerinde yogunlasmaktadir. Bununla birlikte, kisilerarasi
iletisimde temel konulardan birisi olan süblasyon üzerine bir çalisma yapilmamistir. Bu
çalismada, seçilen reklam metni üzerinde iki düzeyli bir okuma yapmak amaçlanmaktadir.
Birinci düzeyde göstergebilimsel çözümleme yöntemi kullanilarak, metnin grameri ortaya
çikarilmis, ikinci düzeyde metin Psikanalitik düzlemde yeniden okunarak süblatif kodlama
yapisi ifsa edilmistir. Elde edilen bulgular reklam iletisimi ve ruhbilim alanlarinda çalisan
akademisyenlere yardimci olabilecek niteliktedir. |
|
Reklamda Süblatif Kodlama Üzerine Bir Inceleme |
Author : Recep YILMAZ; Ömer ÇAKIN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Reklam metinlerinde anlam üretimi yogunlukla üzerinde çalisilan bir konudur. Bu çalismalarda
en ilgi çekici kisim ise örtülü anlamlardir. Konuyla ilgili çalismalar, agirlikli olarak Psikanalitik
okumalar ve bilinçalti reklamlar üzerinde yogunlasmaktadir. Bununla birlikte, kisilerarasi
iletisimde temel konulardan birisi olan süblasyon üzerine bir çalisma yapilmamistir. Bu
çalismada, seçilen reklam metni üzerinde iki düzeyli bir okuma yapmak amaçlanmaktadir.
Birinci düzeyde göstergebilimsel çözümleme yöntemi kullanilarak, metnin grameri ortaya
çikarilmis, ikinci düzeyde metin Psikanalitik düzlemde yeniden okunarak süblatif kodlama
yapisi ifsa edilmistir. Elde edilen bulgular reklam iletisimi ve ruhbilim alanlarinda çalisan
akademisyenlere yardimci olabilecek niteliktedir. |
|
Vergi Bilinci Üzerine Ampirik Bir Arastirma: Kirgizistan-Türkiye Manas Üniversitesi Örnegi |
Author : Celaleddin SERINKAN; Mahmut ERDOGAN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Vergi bilinci, bireylerin vergi hakkindaki farkindalik seviyesi biçiminde tanimlanabilir. Kamunun
en önemli gelir kaynagi olan vergi bilincine etki eden faktörlerin geçis ekonomileri için
belirlenmesi ve degerlendirilmesi önemlidir. Bu çalismanin amaci Kirgizistan’da vergi bilincini
belirleyen faktörleri incelemek için Kirgizistan Türkiye Manas Üniversitesi Iktisadi ve Idari
Bilimler Fakültesinden 90 ögrenci ile yürütülmüstür. Çalismanin deneysel bulgulari, ögrenci
gruplarinin Vergimi Tam Olarak Ödemezsem Devlet Hizmetleri Aksayacaktir önermesinde farkli
algiya sahip olduklarini göstermektedir. Bununla birlikte, benzer sekilde ögrenci gruplarinin Vergi
Oranlari Yüksek Oldugu Için Devlet Vergi Toplayamamaktadir önermesinde de farklilastiklari
belirlenmistir. Son olarak, bu çalisma mükelleflerin ödedikleri vergilerin farkinda olmasi
bakimindan gruplar arasinda anlamli farklilik bulundugunu tespit etmistir. Çalisma bulgulari, ayni
zamanda yüksek gelir grubundakilerin Bugün Ödenmeyen Vergiler Gelecek Nesillerin Vergi
Yükünü Arttirmasinda ve Vergimi Tam Olarak Ödemezsem Devlet Hizmetleri Aksayacaktir
önermelerinde en düsük ortanca degere sahip oldugunu göstermektedir. |
|
Kirgizistan-Türkiye Manas Üniversitesi Ön Lisans Ögrencilerinin Girisimcilik Egilimlerinin Karsilastirmali Analizi |
Author : Bülent BAYRAKTAR; Gülnara KARADENIZ |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu çalismada, Kirgizistan-Türkiye Manas Üniversitesi Meslek Yüksekokulu ögrencilerinin
girisimcilik egiliminin ölçülmesinde dikkate alinan kriterlerden risk alma, belirsizlige tolerans,
bagimsizlik ihtiyaci, yenilikçilik, basarma ihtiyaci, insanlar ile iliski, içsel kontrol ve yaraticilik
egilimlerinin 2013 ve 2017 seneleri için karsilastirmali olarak incelenmesi amaçlanmistir.
Arastirmada, seneler bazinda demografik bilgilerde tespit edilen farkliliklarin yani sira
ögrencilerin girisimcilik egilimlerinde de farkliliklar oldugu sonucuna ulasilmistir. Ayrica 2017
senesi verileri analiz sonuçlarindan ögrencilerin sosyo-demografik bilgilerine göre girisimcilik
egilimlerinde anlamli bir farklilik tespit edilmistir. |
|
Bireysel Dini Tecrübe ve Islevselcilik Açisindan Kur’an Kissalari |
Author : Osman EYÜPOGLU; Hüseyin ÇELIK; Murat YILDIZ |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu çalismada bireysel dini tecrübe ve sosyolojideki islevsellik yaklasimi açisindan Kur’an
kissalari ele alinmaya çalisilmistir. Kur’an bir seyi emrettigi zaman en temelde onda iki kistasin
olmasina önem verir. Bunlar, istenen itikadî ve amelî davranisin, a) hem rasyonel/akli, b) hem
de ölümsüz bir degere sahip olmasidir. Kur’an’daki kissalar bu iki degerin de insana en iyi
sekilde benimsetilmesini hedefler. Kissa üslubu, rol model veya örnek olabilecek sahsiyetlerin
yasadigi hayat hikâyeleri üzerinden ahlaki ilkelerin akla yatkin ve kalbe sinecek bir biçimde
sunulmasini saglar. Kissalar, beseri sorunlarimiza yöneltilen birer canli tarihsel kamera kayitlari
gibi örnekler olduklarindan, onlardan alinacak tarih bilinci; ibretler ve kalbe nüfuz eden örnek
olaylar sayesinde inananlarin davranislarindaki samimiyet orani benimseme seviyesine
çikacaktir. Bu da, korkuya veya taklide dayanan bir imanin degil; meshur Cibril hadisinde
vurgulandigi üzere Allah’i bizzat görüyormusçasina yani ihsan derecesinde (benimsemeye
bagli) bir imanin yansimasi olan amelin ortaya çikmasi demektir. Kalicilik seviyesi en uzun
olan tutum degisimi de ancak böyle bir amel tarafindan saglanabilir. Insanligin tüm beseri
sorunlarina en kalici çözümü de böyle bir iman-amel bütünlügü sunabilir ancak. |
|
Birey-Örgüt Uyumunun Örgütsel Inovasyon Üzerindeki Etkileri: Yiyecek-Içecek Isletmeleri Üzerine Bir Arastirma |
Author : Bekir ESITTI; S. Haluk ERDEM |
Abstract | Full Text |
Abstract :Günümüz sehir ortaminda turizm aktivitelerinde bulunan insanlar çesitli nedenlerle
zamanlarinin önemli bir kismini disarida geçirmekte ve bu süre boyunca genellikle yeme-içme
ihtiyacini karsilamak amaciyla yiyecek-içecek isletmelerini tercih etmektedir. Bu nedenle
yiyecek-içecek isletmeleri turizm sektöründe önemli bir paya sahiptir. Birey-örgüt uyumu
yiyecek-içecek isletmeleri gibi insan gücüne dayali isletmeler için öncelikli saglanmasi gereken
önemli bir konudur. Bu çalisma ile yiyecek-içecek isletmelerinde birey-örgüt uyumunun
durumu ele alinmaktadir ve birey-örgüt uyumunun örgütsel inovasyon üzerindeki etkileri
saptanmaktadir. Arastirmada, birey-örgüt uyumunu ölçmek amaciyla Cable ve Judge (1996)
tarafindan gelistirilen bir ölçek kullanilmistir. Örgütsel inovasyonu ölçmek için ise
Ottenbacher ve Harrington (2010) tarafindan gelistirilen yirmi sekiz ifadeli Yeni Hizmet
Gelisimi (NSD) ölçegi kullanilmistir. Istanbul ilinde bulunan turizm belgeli yiyecek-içecek
isletmeleri çalisanlari örnekleminde toplanan verilerle yapilan analizler sonucunda, örgütsel
inovasyonun boyutlari arasinda ve örgütsel inovasyon ile birey-örgüt uyumu arasinda anlamli
ve pozitif yönlü iliskilerin bulundugu sonucu ortaya çikmistir. Ayrica birey-örgüt uyumu,
örgütsel inovasyonu pozitif yönlü ve anlamli bir sekilde etkilemektedir. |
|
Çalisanlarin Duygusal Emekleri ile Tükenmislikleri Arasindaki Iliskinin Incelenmesine Yönelik Görgül Bir Arastirma |
Author : Ibrahim AKSEL; Zübeyir BAGCI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu arastirmanin amaci çalisanlarin duygusal emek ve tükenmislik düzeyleri arasindaki iliskiyi
belirleyebilmektir. Bu amaçla hizmet sektöründe çalisan 173 katilimcidan anket teknigiyle
toplanmis veriler istatistiksel analizler (tanimlayici istatistikler, korelasyon analizi gibi)
araciligiyla incelenmistir. Arastirma kapsaminda, Brotheridge ve Lee (2003) tarafindan
gelistirilen ve Türkçe’ye uyarlanmasi Dursun, Aytaç ve Bayram (2014) tarafindan yapilan
“Duygusal Emek Ölçegi” ile Pines (2005) tarafindan gelistirilen ve Türkçe ’ye uyarlanmasi
Çapri (2013) tarafindan gerçeklestirilen “Tükenmislik Ölçegi-Kisa Formu (TÖ-KF)”
kullanilmistir. Ilgili analizler sonucunda katilimcilarin genel olarak duygusal emek davranislari
ile tükenmisliklerinin orta düzeyde oldugu belirlenmistir. Ayrica sahte duygular, derinlemesine
eylem ve gizlenen duygular olmak üzere her üç alt boyut ile tükenmislik arasinda olumlu yönde
anlamli iliskiler oldugu saptanmistir. |
|
A Research on Financial Literacy of Dumlupinar University’s Academic Staff |
Author : Hakan ÇELIKKOL; Mediha Mine ÇELIKKOL; Nasif ÖZKAN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Financial literacy is one of the most important issues emerging on the agenda of the economic
literature in the aftermath of the 2008 global financial crisis. The lack of financial knowledge of both
individuals and institutions play a major role in contributing to the 2008 global financial crisis.
In this study, the level of financial literacy of Dumlupinar University’s academic staff was
determined with the help of survey questionnaires. Accordingly, a survey form consisting of 40
questions was developed by using the scales of relevant institutions and researchers. 734 out of 1165
academic staff, working at the University completed the survey for the 2016-2017 academic year out
of which 505 forms were found to be appropriate to assess. All variables in the survey were in
categorical form and the first level was taken as the “reference level”. The obtained data were
analyzed by “binary logistic regression analysis method”. Monitoring economic and financial
developments, the level of knowledge on credit card details, budgeting habit, saving and investment
ability, the level of general knowledge relating to banking regulations, and the knowledge of
calculating the inflation rate and rate of return were among the factors that influence the level of
financial literacy. The dependent variable of the study was, “Do you describe yourself as financially
literate?” 117 academic staff answered this question as “yes” (23.2%) and 388 “no” (76.8%). 51 of
the academic staff, who described themselves as financially literate could be considered as
financially literate while 24 of the academic staff who did not describe themselves as financially
literate could be considered as financially literate. |
|
Belediye Çalisanlarinin Örgütsel Adalet Algilarinin Örgütsel Vatandaslik Davranislarina Etkisi: Samsun Ilkadim Belediyesi Çalisanlari Üzerine Bir Arastirma |
Author : Muhammet YÜKSEL |
Abstract | Full Text |
Abstract :Örgütsel adalet, çalisanlarin isyerlerinde kendilerine ne kadar adil davranildigina iliskin
degerlendirmelerini içermektedir. Örgütsel vatandaslik davranislari ise çalisanlarin rol disi göstermis
olduklari davranislardir. Örgütsel vatandaslik davranislarinin olusabilmesi için çalisanlarin örgütsel
adaletin var olduguna inanmasi gerekmektedir. Bu çalismada, örgütsel adalet türleri ile örgütsel
vatandaslik davranislari arasindaki iliskiler incelenerek, çalisanlarin kurumdaki pozisyonlarina göre
örgütsel adalet türleri ve örgütsel vatandaslik davranislari düzeylerinde farklilasma olup olmadigini
belirlemektir. Çalisma teorik bir çerçevede sunulduktan sonra, arastirmanin uygulama kisminda
2014 yilinda Samsun Ilkadim Belediyesi’nde ortalama 300 çalisan arasindan farkli hiyerarsik
düzeylerde çalisan 103 kisi üzerinde anket çalismasi yapilmistir. Bu çalisma sonucunda örgütsel
adalet ve örgütsel vatandaslik davranislari arasinda anlamli bir iliski oldugu ve farkli pozisyonlarda
çalisanlarin örgütsel adalet türleri ve örgütsel vatandaslik davranislari düzeylerinde anlamli bir
farklilik olmadigi, örgütsel vatandaslik davranislarinin olusmasinda örgütsel adaletin etkilerinin
oldugu ve adaletli bir ortam olusturan örgütlerin, bunun sonucunda gönüllü davranislar gösteren
çalisanlara sahip olacaklari tespit edilmistir. |
|
Dönüstürücü Liderlik ile Ise Yabancilasma Arasindaki Iliskide Algilanan Etik Iklimin Araci Rolü |
Author : Mustafa BABADAG; Ömer Faruk ISCAN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu çalismanin amaci; dönüstürücü liderligin ve çalisanlarin etik iklim algilarinin ise
yabancilasma üzerindeki etkilerini belirlemektir. Bu amaçla arastirmada dönüstürücü liderligin
ise yabancilasma üzerindeki etkisi ve bu etkide etik iklim algisinin aracilik etkisi incelenmistir.
Çalismanin teorik kisminda sirasiyla dönüstürücü liderlik, ise yabancilasma ve etik iklim
kavramlari açiklanmistir. Daha sonra degiskenler arasindaki iliskiyi ele alan arastirmalar
incelenmis ve bu dogrultuda arastirma modeli ve hipotezler olusturulmustur. Model yapisal
denklik modeli seklinde tasarlanmistir. Yapisal denklik modeline bagli belirlenen hipotezlerin
açikliga kavusturulabilmesi için Usak ilinde faaliyette bulunan 240 banka çalisanindan anket
teknigiyle veri toplanmistir. Veriler SPSS ve AMOS programlariyla analize tabi tutulmustur.
Analizler sonucunda dönüstürücü liderligin ise yabancilasmayi menfi yönlü olarak etkiledigi ve
bu etkide etik iklim algisinin kismi aracilik rolü üstlendigi belirlenmistir. |
|
Algilanan Örgütsel Destegin Örgütsel Özdeslesmeye Etkisi: Örgütsel Sinizmin Araci Rolü |
Author : Gökhan KERSE; Canan Nur KARABEY |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu çalismanin amaci örgütsel destek, örgütsel sinizm ve örgütsel özdeslesme arasindaki
iliskileri ele almaktir. Çalismada örgütsel destegin sinizm araciligiyla özdeslesme üzerindeki
etkisi incelenmistir. Çalismada öncelikle degiskenler arasindaki iliskiyi ele alan arastirmalar
incelenmis ve bu dogrultuda hipotezler olusturulmustur. Hipotezlerin testi için Aksaray ilinde
faaliyette bulunan 218 banka çalisanindan anket teknigiyle veri toplanmistir. Gerekli
istatistiksel analizler yapildiktan sonra örgütsel destegin özdeslesmeyi olumlu, sinizmi ise
olumsuz yönde etkiledigi gözlenmistir. Ayrica analiz sonuçlari örgütsel destegin özdeslesmeye
etkisinde örgütsel sinizmin kismi araci rol üstlendigini de göstermistir. |
|
Isletme Yöneticilerinin Çevre Duyarliligi ve Farkindalik Düzeylerinin Belirlenmesi |
Author : Mehmet KARAHAN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Günümüz isletmelerinin üretim yönetimine iliskin aldiklari kararlarda artik çevre konularini da
dikkate almalari gerekmektedir. Çünkü günümüz kosullarinda üretilen ürünlerin geri dönüsüm
ve tekrar kullanim imkânlarinin arastirilmasi bir zorunluluk olmustur. Bu yüzden, üretimden
arta kalan ve kullanilamaz durumdaki atiklarin çevreye verecegi zararin en aza indirmek,
alinacak tedbirleri önceden planlamak isletme yöneticilerinin öncelikli sorumlulugudur.
Yapilan bu çalismanin amaci; isletme yöneticilerinin çevre duyarlilik ve farkindalik düzeylerinin
belirlenmesi, çevre konusunda karsilasilan sorunlarin tespit edilmesidir. Arastirmaya veri
saglamak amaciyla, Elazig ilinde faaliyette bulunan isletme yöneticilerinden 408 kisiye yüz yüze
anket uygulanmis, elde edilen verilerin önce frekans ve yüzde hesaplamalari, sonra t-testi ve f testi
ile iliski analizleri yapilmistir. Arastirmadan elde edilen verilere göre bayanlarin çevre
duyarliliklari ve farkindaliklarinin erkeklere göre daha yüksek oldugu, yöneticilerin yaslari ve is
tecrübeleri arttikça çevre duyarliliklarinin da arttigi, sivil toplum kuruluslarina üye olan ve çevre
egitimi alan yöneticilerin çevreye daha duyarli olduklari tespit edilmistir. |
|
Örgütlerde Adalet Algisinin Is Tatmini Üzerine Etkisi: Akdeniz Üniversitesi Idari Personeli Üzerinde Bir Arastirma |
Author : Zübeyir BAGCI; Gürol DEMIR |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu arastirmanin amaci, çalisanlarin örgütsel adalet algilarinin is tatminleri üzerindeki etkisini
incelemektir. Arastirma Antalya Akdeniz Üniversitesi Rektörlügü’nde çalisan 199 idari
personel üzerinde gerçeklestirilmistir. Verilerin toplanmasinda anket teknigi kullanilmistir.
Örgütsel adalet Colquitt (2001) tarafindan gelistirilen “Örgütsel Adalet Ölçegi” ile ölçülmüstür.
Ölçek dört alt boyut ve 20 maddeden olusmaktadir. Ölçegin Cronbach’s Alpha (a) iç tutarlilik
katsayisi 0,909 olarak hesaplanmistir. Is tatmini ise Brown ve Peterson (1994) tarafindan
gelistirilen “Is Tatmini Ölçegi” kullanilarak ölçülmüstür. Bu ölçek tek boyut ve 5 maddeden
olusmaktadir. Ölçegin Cronbach’s Alpha (a) iç tutarlilik katsayisi 0,839 olarak hesaplanmistir.
Verilerin analizinde tanimlayici istatistikler, korelasyon ve regresyon analizleri kullanilmistir.
Yapilan regresyon analizi sonucunda süreç adaleti ve etkilesim adaletinin is tatmininin önemli
bir tahminleyicisi oldugu belirlenmistir. Dagitim adaletinin ise is tatmini üzerinde anlamli bir
etkisi bulunamamistir. |
|
Faiz Haddi ve Para Arzinin Döviz Kuru Üzerine Etkisi: Kazakistan Örnegi |
Author : Fuat SEKMEN; Galip Afsin RAVANOGLU |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu çalisma döviz kuru, faiz haddi ve para arzi iliskisini Kazakistan ekonomisi için 2005:05-
2017:06 dönemi için analiz etmektedir. Çalismada ilk olarak degiskenler arasinda uzun dönem
iliski olup olmadigi Johansen esbütünlesme testi kullanilarak sinanmistir. Johansen testine göre,
esbütünlesme olmadigi için sinirli olmayan VAR modeli ve VAR nedensellik yöntemi
kullanilmistir. Gerek VAR modelinde gerekse VAR nedensellik yönteminde faiz haddi ve döviz
kuru arasinda bir iliski bulunmustur. VAR nedensellik sonucuna göre, “faiz haddi döviz
kurunun Granger nedeni degildir” seklindeki ve “döviz kuru faiz haddinin Granger nedeni
degildir” biçimindeki bos hipotez red edilmektedir. Yani döviz kuru ve faiz haddi arasinda çift
yönlü bir nedensellik söz konusudur. |
|
“Davud el-Kayserî’ye Göre Sufî Epistemolojisinin Temel Bir Kavrami Olarak “Kesf” ve Türleri” |
Author : M. Mustafa ÇAKMAKLIOGLU |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu makalede Ekberî gelenegin önemli temsilcilerinden Davud el-Kayserî’nin Fusûsu’l-Hikem
Serhi’nde kesf ve türlerine iliskin olarak yapmis oldugu tasnifi incelemeye çalisacagiz. Bu
noktadan hareketle “kesf” kavraminin sûfî epistemolojisinin diger önemli kavramlarindan olan
“müsahede”, “feth” ve “tecellî” ile mukayesesini yapip aralarindaki anlam iliskisini analiz
etmeye çalisacagiz. Davud el-Kayserî’nin ortaya koydugu sekliyle kesf ve türlerini ele alirken
makalemizin kapsami geregi sûfîlerin marifet anlayisinin aklî bilgiyle mukayesesinden ve bu
düzlemde temellendirilmesinden bahsetmeyecegiz. Bu sebeple bu makalede sûfîlerin bilgi
nazariyeleri ekseninde ortaya çikan tartisma alanlarini gündeme tasimaktan çok marifetle ilgili
hususi bazi kavramlarin dar bir çerçevede semantik tahliline odaklanacagiz. |
|
Bati Ülkelerinde Din Egitimi: Genel Bir Bakis |
Author : Mustafa KÖYLÜ |
Abstract | Full Text |
Abstract :Geçmis dönemlerde oldugu gibi günümüz Bati dünyasinda da dinin önemli bir yeri vardir.
Nedeni ise, Bati ülkeleri gittikçe daha çok çogulcu bir toplum haline gelmektedirler.
1950’lerden beri, farkli din ve kültürel inançlara sahip dünyanin farkli ülkelerinden insanlar
Bati ülkelerine göç etmektedirler. Onlar bu ülkelere göç ettiklerinde, kendi dini ve kültürel
miraslarini da götürdüler. Böylece, Bati dünyasi farkli din ve kültürlerle karsilasmis oldu. Bu
gelismeler, okul programlarini da etkiledi. Onlar daha önceleri kendi okullarinda sadece bir din
ya da mezhebin ögretisini yaparlarken, simdi, farkli inanç ve uygulamalara sahip yeni nesillerin
ihtiyaçlarini da karsilamak zorunda kaldilar.
Iste bu makalenin amaci, Bati ülkelerindeki bu gelismeleri ortaya koymaktir. Makale üç
bölümden olusacaktir: Birinci bölümde Bati ülkelerindeki dini durum kisaca ele alinirken, ikinci
bölümde, ABD, Fransa, Almanya, Ingiltere, Italya ve Norveç gibi ülkelerdeki din devlet
iliskileri incelenecek, üçüncü bölümde ise, devlet okullarinda verilen din egitimine iliskin farkli
yaklasim ve metotlar analiz edilecektir. |
|
Perception of Karrâmiyya in Mâturîdî Recources |
Author : Zeynep ALIMOGLU SÜRMELI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Karrâmiyya, about which there are insufficient studies in Islamic intellectual history, appears at
the end of h. 3
rd century and gains a lot of followers in Khorasan and Transoxiana regions. In
the beginning, Karrâmiyya, which emerged in Murji’ah, turns into a sect that has a specific
theology and fiqh. However, the sect could not reach the present day despite its strength in the
region, and the pioneering scholars’ works, notably Muhammed b. Karrâm. For this reason, the
existing data about Karrâmiyya consists of opponents’ perception of Karrâmiyya in their
resources. Our aim in this paper is to illuminate the perception of Karrâmiyya that dominates
Mâturîdî recources and the background of this perception. |
|
Ibnu’l-Esîr’in En-Nihâye Fî Garîbi’l-Hadîs Isimli Eserinde Allah’in Isim ve Sifatlari Konusundaki Te’villeri |
Author : Ferhat GÖKÇE |
Abstract | Full Text |
Abstract :Mecduddîn Ibnu’l-Esîr (ö. 606/1210) hicrî VII. asrin önemli hadis âlimlerinden birisidir. O’nun
en önemli eserlerinden birisi hadislerde bulunan garîb kelimeleri alfabetik sirayla açikladigi
“garîbu’l-hadîs” ilmine dair hadis kaynaklarinin önde gelen tasniflerinden en-Nihâye fî
Garîbi’l-Hadîs ve’l-Eser’idir. Bu eserde Allah’in isim ve sifatlariyla ilgili yorumlar ve te’viller
dikkat çekmektedir. Ibnu’l-Esîr, kelimeleri alfabetik olarak zikrederken varsa Allah için
kullanilan isim ve sifat manâsi öncelikle kelimenin bu manâlarini zikretmistir. Bu durum onun
esmâ-i hüsnâ ve sifatlar meselesine verdigi önemi ortaya koymaktadir. Ibnu’l-Esîr hadislerde
haber verilen haberi sifatlari, tesbih ve tecsîm andiran ifadeleri Arap dilinin edebî özelliklerini
kullanmak suretiyle zâhir anlamindan baska anlamlarda yorumlamakta bunlari te’vîl etmektedir.
Bu çalismada Ibnu’l-Esîr’in bu te’villeri, tevillerinde izledigi yöntem, en-Nihâye’nin
mütesabihlerin te’vîli bakimindan garîbu’l-hadisler arasindaki yeri ve Ibnu’l-Esîr’e mütesâbih
hadislere yönelik te’villerinde yöneltilen elestiriler incelenmektedir. |
|
Alâuddîn Semerkandî’nin Mîzânu’l-Usûlü Temelinde Semerkant Ekolünün Irak Ekolüne Muhalefet Ettigi Dil Bahisleri |
Author : Zuhal DAG |
Abstract | Full Text |
Abstract :Hanefî usûl geleneginde Irak ekolü ve Semerkant ekolü olarak isimlendirilen iki farkli egilim
mevcuttur. Mâveraünnehir bölgesinde ortaya çikmis bir kelam mektebi olan Semerkant Hanefî
ekolü, hicri 3. yüzyilin sonlarindan itibaren fikih usûlü sahasinda da etkisini göstermeye
baslamistir. Fakat Kerhî, Cessâs, Debûsî çizgisinde gelisme gösteren, Pezdevî ve Serahsî ile
istikrar kazanan Irak ekolü karsisinda, hicri 5. yüzyildan itibaren güç kaybetmeye baslamistir.
Hanefî usûl anlayisindaki bu iki egilim bilinmekle birlikte, Alâuddîn Semerkandî’ye gelinceye
kadar, söz konusu farkliliga net bir sekilde dikkatleri çeken olmamistir. Semerkandî ise usule
dair eseri Mîzânu’l-Usûl fî Netâici’l-Ukûl’ün birçok yerinde Semerkant mesâyihinin, Irak
mesâyihinden farkli düsündügü konulara temas etmistir. Dil bahisleri de bunlarin arasindadir. |
|
Hz. Peygamber’in “Elçilik” Motivasyonunda Uzlet Hayatinin ve Ilk Inen Ayetlerin Rolü |
Author : Enver BAYRAM |
Abstract | Full Text |
Abstract :Kur’an, insanlarin dünya ve ahiret mutlulugu için gönderilmis ilahi kitaptir. Bu kitabi teblig
etme görevi de Hz. Peygamber’e verilmistir. Allah, Hz. Peygamber’in bu görevi en mükemmel
bir sekilde ifa etmesi için onu, uzletle ve ilk nazil olan ayetlerle peygamberlige hazirlamistir. Ilk
nazil olan ayetler öncelikle onu psikolojik olarak nübüvvete hazirlamis, ardindan da müsriklere
karsi tebligde maruz kaldigi çesitli saldirilar karsisinda motive etmistir. Biz de çalismamizda
motivasyon kavramina kisaca degindikten sonra uzletin ve ilk nazil olan ayetlerin Hz.
Peygamber’i nübüvvete psikolojik olarak nasil hazirlayip motive ettigini ele alacagiz. Daha
sonra da davet dönemindeki sikinti ve zorluklarla mücadele hususunda ilk nazil olan ayetlerin
Hz. Peygamber’i motive etmedeki rolünü ele alip inceleyecegiz. |
|
Kirgiz Biy Mahkemeleri Hakkinda Kisa Bir Analiz (XVIII-XX yy.) |
Author : Aiitmamat KARIEV |
Abstract | Full Text |
Abstract :Yaratildigi günden bu yana su ya da bu sebepten ötürü topluluk halinde yasama mecburiyeti ile
karsi karsiya kalan insanligin, hayatini belli bir hukukî düzen içerisinde devam ettirmek için
gündelik hayatta belli kanunlarin vaz edilisi mecburiyeti elbette ki tartisilamaz. XVIII-XX. yy
(Hokand Hanligi devrinde) Kirgiz halkinin hukuk anlayisinin tesekkül etmesi konusunda Biy
Mahkemelerinin yeri önemlidir. Öyle ki, Biy Mahkemeleri sadece bir yargi müessesesi olarak
hizmet vermekle sinirli kalmamis, ayni zamanda Kirgiz halkinin hem adlî hem idarî islerinden
sorumlu esas resmî mercii olmustur. Bu makalemizde Biy Mahkemeleri hakkinda kisaca bilgi
verilecektir. Özellikle müessesenin yapisi, isleyis tarzi, biy-manaplarin tayini, azli, maasi,
mahkemede kabul edilen deliller, mahkemece verilen kararlarin kisaca tanitimi gibi konular
üzerinde durulacaktir. |
|
Kur’an’da “Ay’in Yarilmasi” Mucizesi |
Author : Hüseyin ÇELIK |
Abstract | Full Text |
Abstract :Allah(cc) her dönemde, insanlari uyarmalari ve kendi emirlerini onlara ulastirmalari için
peygamberler göndermis, bu peygamberlerin hak oldugunu ispatlamak için de onlardan her birine
farkli mucizeler vermistir. Salih (as)’in devesi, Ibrahim (as)’in atese atilmasi, Musa (as)’in asasi, Isa
(as)’in ölüleri diriltmesi bu mucizeler içerisinden ilk akla gelenlerdir. Allah(cc), Hz. Muhammed
(sas)’e en büyük mucize olarak Kur’an’i verdi. Kur’an disinda Isrâ, Mi’râc hadisesi, taslarla
konusmasi, agaç kütügünün aglamasi ve ayin ikiye yarilmasi gibi farkli mucizeler de verdi. Kamer
suresinde anlatilan “ayin ikiye yarilmasi” hadisesi Hz. Peygamberin mucizelerindendir ve Mekke
döneminde meydana gelmistir. Müfessirlerin çogunlugu da bu hadisenin Mekke’de oldugu
fikrindedir. Kiyametten önce vuku bulacagi fikri ise zayif bir görüstür. |
|
Cumhuriyet Dönemi Ortaokul Tarih Ders Kitaplari Üzerine Bir Degerlendirme |
Author : Eray ALACA |
Abstract | Full Text |
Abstract :I. Dünya Savasi sonrasinda Osmanli Imparatorlugu’nun topraklari üzerinde kurulan yeni Türk
devleti ulus-devlet kimligi üzerine temellendirilmistir. Cumhuriyetin ilani ile birlikte yeni
rejime yeni ulus olusturma çabalari tarih yazimi ve ögretiminin bir kimlik aktarimi araci
olmasina sebep olmustur. Bu çerçevede toplumun genis bir kitlesini ifade eden okullardaki
ögrenciler için yeni rejimin ideolojik aktariminda ders kitaplari özellikle tarih ders kitaplari
önemli bir yer tutmustur. Arastirmada bazi dönemlerde ilkögretim içerisinde degerlendirilerek
ilkokul sonrasindaki egitim ve ögretimi ifade eden bazi dönemlerde ise ortaögretim içerisinde
degerlendirilerek lise öncesi egitim ve ögretimi ifade eden ortaokullarda ögrenimde olan tarih
ders kitaplari incelenmistir.
Arastirmanin kaynaklari olarak basta Türkiye Cumhuriyeti Milli Egitim Bakanligi Tebligler
Dergisi olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Milli Egitim Bakanligi Talim ve Terbiye Kurulu
Kararlari, Heyet-i Ilmiye Kararlari, Milli Egitim Suralarinda alinan kararlar ve ortaokul
programlari esas alinmistir. Belge analizi yöntemi kullanilan arastirmada ortaokul tarih ders
kitaplarinin ögrenimde oldugu dönemlere yönelik kategoriler olusturulmustur.
Kategorilestirmede dönemin siyasi egilimleri ve tarih anlayislari dikkate alinmistir. Tarih ders
kitaplarinin ögrenime alindiklari ve ögrenimden kaldirildiklari yillarin görülebilmesi için de
tablolar olusturulmustur. Böylece belli dönemlerde tarih ders kitaplarinin farkli yazarlara
yazdirilmasinin ve farkli yayinevleri tarafindan basilmasinin nedenleri ile ilgili
degerlendirmeler yapilabilmistir. |
|
Ögrencilerin Sirketi: Galatasaray Lisesi Talebe Sandigi‘nin Kurulmasi ve Bilançosu |
Author : Betül BATIR |
Abstract | Full Text |
Abstract :Egitimde özel tesebbüsçü, bireysel girisimcilige yönelik gençligin yetistirilmesine dair görüsler
Ikinci Mesrutiyet ile birlikte çesitli egitimciler tarafindan ortaya atilmisti. Cumhuriyetin ilân
edildigi ve yeni Türkiye’nin kuruldugu yillarda girisimci bir gençligin olusturulmasi için
çalismalar devam etmisti. Ikinci Mesrutiyet döneminden beri çesitli okullarda kurulmus olan
Tasarruf Sandiklari ögrencilerin iktisadi konularla yakindan temasini sagliyordu. 1925 yilinda
kurulan Galatasaray Talebe Sandigi bunlardan biriydi. Bu Talebe Sandigi’nin diger Talebe
Sandiklari’ndan farki, bir sirket, bir magaza olarak islev görmesindendi. Kurulan bu ögrenci
sirketi ayni zamanda Galatasaray futbol takiminin da bir magazasiydi. Ögrenciler tarafindan
isletilen ve isletme hakki tamamen ögrencilere ait olan magazada, kitap, kirtasiye gibi okul
malzemeleri daha uygun fiyata satiliyordu. Çalismamizda Cumhuriyet döneminin egitim
sisteminde önem verdigi özel tesebbüsçü nesli yetistirme gayretlerine örnek bir olusum olarak
Galatasaray Ögrenci sirketinin, “Galatasaray Lisesi Talebe Sandigi”nin kurulusuna ve bir yillik
çalismalarina yer verilmistir. Vesika incelemesi yapilan çalismada, birinci el kaynaklardan sirketin
bilançosu ile kazanç anlaminda faaliyetleri ortaya çikarilmistir. |
|
Kirgiz Halk Siirinde “Ürkün” Yansimalari |
Author : Halit ASLAR |
Abstract | Full Text |
Abstract :Ürkün, 1916 yilinda Türkistan halklarinin Rusya Çarligina karsi gerçeklestirdigi ayaklanmaya
verilen adlardan biridir. Bazi kaynaklarda 1916 Yedisu Ayaklanmasi adiyla da geçmektedir. Sovyet
döneminde yapilan bazi ilmî çalismalarda emperyalizme karsi ayaklanma, millî hareket, kizil kirgin
gibi isimlerle de nitelendirilmistir. Kirgizistan’da ve Kirgiz edebiyatinda ise Ürkün adiyla anilir.
Ayaklanma, agirlikli olarak Bati Türkistan sinirlari içerisinde cereyan etmistir. Rus Çarliginin,
Türkistan topraklarini sömürgelestirme çabalari, Çarlik rejiminin gönderdigi idarecilerin halki
sömürmesi, yerli isbirlikçilerin ayricalikli konumu, halki mecburî göçe zorlayip Rusya’dan gelen
Rus çiftçilere yeni tarim arazileri ve sulak bölgelerin tahsis edilmesi ve son olarak da I. Dünya savasi
sirasinda yerli halktan asker alinmak istenmesi halki ayaklanmaya sevkeden sebepler olarak siralanir.
Ayaklanma Çarlik tarafindan acimasizca bastirilmis, yüzbinlerce Türkistan Türkü katledilmistir.
Hayatta kalanlarin büyük bir çogunlugu ise Çin’e göç etmek zorunda kalmistir. 1917 yilinda Sovyet
iktidari kurulduktan sonra Kirgizlar ülkelerine geri dönmüs, ancak baska trajedilerle karsi karsiya
kalmistir. Ürkün vakasi Kirgiz halk edebiyatina ve Kirgiz modern edebiyatina yansimistir. 1920’li ve
1930’lu yillarda Kirgiz modern edebiyatinda en sik islenen konulardan biri de Ürkün’dür. Aldas
Moldo, Isak Saybekov, Abdrasul Toktomosuulu, Kalik Akiyev, Abilkasim Cutakeev, Aktan, Mukay
Elebayev, Aali Tokombayev, Cusup Turusbekov, Kubaniçbek Malikov, Kasimali Bayalinov gibi
ozan, sair ve yazarlar Ürkün konusunu kaleme aldiklari edebî eserlerde islemisler, dönemin
trajedisini edebiyat sanati içerisinde ölümsüzlestirmislerdir. |
|