Rus Dügünlerindeki Farkli Uygulamalar Üzerine Bir Arastirma |
Author : Zafer ALTUN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Insanoglu neslini devam ettirmek amaciyla evlilik kurumunu olusturmustur. Çünkü çocuk
sahibi olmak, birçok toplumda ancak evlilikle mümkün olmaktadir. Bu nedenle toplumlar,
yetisecek çocuklarinin aile baglarina siki sikiya bagli olmasina çok eski zamanlardan beri dikkat
etmislerdir. Her milletin binlerce yildan beri devam ede gelen evlilik ve aile kurma törenlerini
kapsayan çok zengin, adet ve gelenekleri vardir. Bu geleneklerin bazilari zamanla degismis,
unutulmus ya da yerlerine toplumun inanç ve sosyal durumlarinin tesir ettigi tamamen farkli
sekiller ortaya çikmistir. Dügünler, milletlerin din ve yasayis tarzlarinin ortak özelliklerini tasir.
Dini inançlarin da dügünlere büyük tesiri olmus ve bunlar yüzyillar boyunca devam etmistir.
Bugün Avrupa ve diger Hiristiyan toplumlarinda dügünün mutlaka kiliseden geçme âdeti, hala
eskisi gibi devam etmektedir.
Ruslar, aile unsurunu ve dügün gelenegini son derece önemsemislerdir. Söz konusu dügünün bu
denli önemli olusu, elbette kültürel zenginlige yönelik degisim ve gelisimleri de beraberinde
getirmistir. Bu çalismada eski Rus dügünü ritüelleriyle günümüz Rus dügün ritüelleri ve
bölgeler arasi dügün gelenek ve görenekleri arasindaki farkliliklar ve benzerliklerle ilgili
yapilandirilmamis gözlem teknigi kullanilarak veriler toplanmis ve bu veriler
degerlendirilmistir. Ayrica toplanan veriler Rusça kaynaklarla desteklenmistir. Bu verilerden
üretilen sonuçlar birçok bakimdan ilgi çekicidir. |
|
Osmanli Hukukunda Ibra Türleri |
Author : Mehmet AYKANAT |
Abstract | Full Text |
Abstract :Köklü bir kurum olan ibra, hem Roma hukukunda hem Islam hukukunda yer almistir. Osmanli
hukukunda da teoride ve uygulamada, ibraya iliskin genis bilgiler vardir. Osmanli literatüründe
ibranin çok sayida türüne yer verildigi görülmektedir. Hukukumuzda gün geçtikçe önem
kazanan ibranin, Osmanli uygulamasi da önemlidir.
Osmanli hukukunda ibra türlerine iliskin olarak, fikih eserlerinde, fetva mecmualarinda,
Mecelle’de, arsiv belgelerinde, mahkeme kayitlarinda bilgiler yer almistir. Osmanli
uygulamasinda ibranin, günümüz uygulamalarina benzer sekilde kullanildigi görülmektedir.
Osmanli hukukunda ibranin yirmiden fazla türünden bahsedilmektedir. Dokuz farkli baslik
altinda ele aldigimiz bu türlerin bir kismi günümüz uygulamasinda da vardir.
Ibra türleri, ibranin eski hukukumuzda da genis sekilde uygulandigini göstermesi bakimindan
önemlidir. Ibraya iliskin zengin teori ve uygulama örnekleri, günümüz hukukuna da katkilar
sunabilir. |
|
Sakarya’yi Ziyaret Eden Yerli Turistlerin Kisisel Özellikleri ile Yöresel Mutfak Memnuniyetleri Arasindaki Iliskilerin Belirlenmesi |
Author : Serkan SENGÜL; Oguz TÜRKAY |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu çalismanin amaci ziyaretçilerin yöresel mutfak memnuniyeti ile demografik farkliliklari arasindaki
iliskilerin tespit edilmesidir. Arastirma örneklemini Sakarya’yi ziyaret eden yerli turistler
olusturmaktadir. Bu kapsamda Sakarya’yi ziyaret eden 662 yerli turist üzerinde anket teknigi
kullanilarak bir arastirma gerçeklestirilmistir. Elde edilen verilerin analizinde aritmetik ortalama ve
standart sapma, ile farklilik testleri için t-testi ve Kruskal Wallis testleri kullanilmistir. Arastirma
sonuçlarinda Sakarya’yi ziyaret edenlerin deneyimledikleri yöresel yemekleri, ilgi çekici ve lezzetli
bulduklari ve bu deneyimden memnun kaldiklarini sonuçlari öne çikmistir. Ziyaretçilerin yöresel
mutfak memnuniyeti cinsiyet, yas, egitim durumu, yillik kisisel gelir, yillik tatile ayrilan miktar
açisindan anlamli düzeyde farkliliklasirken medeni durum anlamli bir fark üretmemistir. Erkeklerin
kadinlara göre yöresel mutfak memnuniyetlerinin daha yüksek oldugu, yas seviyesi arttikça yöresel
mutfaktan duyulan memnuniyetin de arttigi, gelir seviyesi düsük olanlarin gelir seviyesi yüksek
olanlara göre yöresel mutfak memnuniyetlerinin daha yüksek oldugu ve yillik tatile ayirdiklari miktar
düsük olanlarin yüksek olanlara göre yöresel mutfak memnuniyetlerinin daha fazla oldugu
belirlenmistir. |
|
Evaluation of Dietary, Exercise and Medication-Use Habits of the Elderly in the City of Yalova with Respect to Their Sociodemographic Characteristics |
Author : Harun CEYLAN; Zeynep ÇATALBAS |
Abstract | Full Text |
Abstract :In this study, we evaluated the relationship among the sociodemographic characteristics of
individuals aged =65 years who consulted a Family Health Centre in Turkey and their dietary,
exercise and medication-use habits. This study aimed to find out the nutrition, medication-use,
and exercise habits of the elderly in Turkey and whether demographic characteristics have any
impact on their dietary, medication-use, and exercise habits.
A 34-item questionnaire was used as a data-collection tool, and body mass index was calculated
as an indicator of dietary and exercise habits. Sociodemographic characteristics were
independent variables, and dietary habits, physical exercise routines, medication-use habits
were dependent variables.
Four hundred elderly individuals (208 women, 52%; 192 men, 48%) voluntarily participated in the
study. Among them, 270 (67.4%) were in the 65–74-year age group, 279 (69.8%) were married, and
197 (49.2%) were elementary-school graduates. One hundred eighty-two participants (45.5%) were
housewives, 192 (48%) were retired, and 294 (73.5%) did not follow a diet plan. One hundred four
participants (26%) were Grade-I overweight, 30 (7.5%) were Grade-II overweight, and 3 (0.8%)
were morbidly obese. Approximately 70% participants experienced ageing-related changes in their
eating habits. One hundred ninety-two participants (48%) undertook physical exercise and sports.
Women more frequently had chronic disease (92.3% women vs. 85.9% men), and chronic diseases
were the least common among university graduates. Three hundred thirty-five participants with a
chronic disease (83.3%) took their medication regularly.
Some sociodemographic characteristics of the elderly showed relationships with dietary,
exercise, and medication-use habits. |
|
The Effect Of Empowerment On Employees’ Job Satisfaction: A Research On Konya Industrial Zone |
Author : Mehmet ULUTAS |
Abstract | Full Text |
Abstract :The concept of Empowerment, which can be expressed by the words “to give power to”, “to
energize”, “authorization”, is defined as the extension of the freedom of choice and action of
employees. Job satisfaction is the internal satisfaction that employees receive when doing
business. Business executives should take all kinds of measures to increase the job satisfaction
of their employees. It was aimed to study the relationship between job satisfaction and
empowerment can be omitted. In this context, a survey was conducted on the employees of 19
different companies operating in different sectors in Konya Industrial Zone, including the first
five hundred and the second five hundred largest industrial establishments in Turkey, and
important data on the relationship between empowerment and job satisfaction were reached.
According to this research results; It shows that there is a positive relationship between
empowerment and job satisfaction. |
|
Kirgiz Atasözleri Isiginda Aile Kurumu |
Author : Mustafa KÖYLÜ; Mirgül BEKMURZAYEV |
Abstract | Full Text |
Abstract :Aile, tarih boyunca toplumun temelini olusturan ve kültürün gelecek nesillere aktariminda
önemli görevler üstelenen toplumsal bir kurum olmustur. Ancak günümüzde bu kurumun
giderek önemini kaybetmeye basladigi ve aile içi iliskiler açisindan bir takim bozulmalarin
yasandigi gözlenmektedir. Bu olumsuzluklarin üstesinden gelebilmek için, nedenlerinin
arastirilmasi, çözüm önerilerinin gelistirilmesi ve insanlarin bu konuda bilinçlendirilmesi
gereklidir. Aile hayatinin devaminda ve çocuklarin egitiminde kültürel mirasimizin önemli bir
yeri vardir. Bu baglamda atasözleri önemli bir yere sahiptir. Zira atasözleri binlerce yillik bir
tecrübenin ürünüdürler. Iste bu makalede aile ve egitim konusu Kirgiz atasözleri isiginda ele
alinip incelenecektir. Makale genel olarak iki bölümden olusmaktadir: Birinci bölümde, ailenin
temel fonksiyonlari ve Islam’daki yeri ele alinirken; ikinci bölümde ise, Kirgiz atasözleri
isiginda evliligin önemi, es seçiminde dikkat edilecek hususlar, evlilik hayatinin devami ve
mutlu olmanin sirlari, insan karakterinin olusumunda çevre ve kalitimin yeri, çocuk terbiyesi ile
anne-babaya saygi konulari ele alinacaktir. |
|
Temali Otellerde Konaklayan Turistlerin Deneyimlerinin Belirlenmesi: Botel Örnegi |
Author : Lütfi ATAY; Buse ÇETI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Deneyimsel ürünlerin sunuldugu turizm sektöründe deneyimler turizm isletmelerinin farklilasarak
rekabet avantaji elde etmelerini saglamaktadir. Ancak rekabetin yogun olmasi sebebiyle
farklilasmak için kullanilan her araç gün geçtikçe siradanlasmaktadir. Bu nedenle kendinden önce
gelen metalar, mallar ve hizmetlerde oldugu gibi deneyimlerin de siradanlasmasini önlemek için
turistlerin farkli deneyimler yasayabilecekleri temali oteller ortaya çikmistir. Temali oteller çesitli
sekillerde olusturulabilmekle birlikte var olan eski bir yapiya yeniden islev kazandirilarak da
olusturulabilmektedir. Otele dönüstürülerek hizmet veren, iskelede demirlenmis tekneler veya
gemiler olarak tanimlanan boteller sonradan islev kazandirilarak olusturulan temali otellere
örnektir. Bu çalismada teknede veya gemide konaklama temasiyla turistlere farkli deneyimler
yasatan; deneyime dayali turistik ürün olarak nitelendirebilecegimiz botellerde konaklayan
turistlerin elde ettikleri deneyimlerin belirlenmesi amaçlanmistir. Bu amaçla Prag’da bulunan iki
botel hakkinda booking.com üzerinden yapilan turist yorumlarina içerik analizi uygulanmistir.
Sonuçlara göre turistlerin botel temasina bagli olarak botelin manzarasi, konumu ve tasarimindan
etkilendikleri ve temaya bagli elde ettikleri deneyimleri olumlu bir sekilde degerlendirdikleri
görülmüstür. |
|
Turizmde Küresel Etik Kodlarin Uygulanma Düzeyleri: Turizm Egitimi Alan Ögrenciler Üzerinde Bir Arastirma |
Author : Cenk Murat KOÇOGLU; Muharrem AVCI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Etik, insanlarin degerlere dayali kararlar verdigi bir süreçtir. Herkesin kendi degerlerine bagli
olarak, çesitli durumlari yorumladigi ve tepki verdigi içsel ve öznel bir dünyasi vardir. Dünya
Turizm Örgütünün 1 Ekim 1999 tarihinde; hizla gelismekte ve artis gösteren uluslararasi turistik
hareketliligin marka varis noktalari için en fazla yarari saglamasi ve bu faaliyetlerin ortaya
çikaracagi olumsuz çevresel ve kültürel sorunlarin en aza indirilmesi amaciyla turizmde küresel
etik kodlari bildirgesini kabul etmistir. Bu çalisma temel olarak lisans düzeyinde turizm egitimi
alan yüksekögretim ögrencilerinin turizmde küresel etik kodlarin uygulanma düzeylerini
algilamalarinin belirlenmesi ve bu turizmde küresel etik kodlarin uygulanma düzeylerini
algilamalarinin, yas cinsiyet, uyruk ve etik kodlari duyma durumuna bagli olarak farklik gösterip
göstermedigini tespit etmek amaciyla hazirlanmistir. Bu kapsamda Kastamonu Üniversitesi
Turizm Fakültesinde ögrenim görmekte olan lisans ögrencilerine yüz-yüze, birak-topla
yaklasimlarinin uygulandigi bir yöntem ile anket uygulanmistir ve toplanan veriler SPSS 22 ile
analiz edilmistir. Elde edilen analiz sonuçlarina göre ögrencilerin en fazla uygulanan olarak
“Turizm hareketinde özgürlük” faktörünü gördügünü, en az uygulanan olarak da “Turizm
Sektöründe Çalisanlarin ve Girisimcilerin Haklari” faktörünü görmüslerdir. Diger yandan
ögrencilerin cinsiyetleri, yaslari, uyruklari ve etik ilkeleri daha önce duyma durumlarina bagli
olarak, turizmde küresel etik kodlarin uygulanma düzeylerini farkli degerlendirdikleri tespit
edilmistir. |
|
Direct Capital Investments In The Opening Process Of Turkey Towards The South Caucasus |
Author : Hakan ARIDEMIR |
Abstract | Full Text |
Abstract :After collapse of Soviet Union Southern Caucasus states had politicial independence and at the
same time have eforted economic independence in their independence process. On the other
hand, three coutries which named transition economies, have faced like finance, tecnology,
management and qualified work force problems in level of their potancials put into practice.
And so have needed high amount foreign capital and specilasition. Not only international
politicial relations also international economic relations must notice on state’s foreign affairs
reflex. In this context, economic power and relationship have increasing importance in
international relations. This subject must concider in relationship between Turkey and Southern
Caucasus states because of understanding and making politics and to make a prediction toward
future as a foreign affair instrument. |
|
Yerel Yönetimlerde Insan Kaynaklari Stratejilerinin Gelistirilmesi |
Author : Serife PEKKÜÇÜKSEN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Özellikle 1980’lerde tüm dünyada baslayan degisimin yerel yönetimlere yansimasiyla yerel
yönetimler; yapi, isleyis ve fonksiyonlar açisindan önemli degisikliklere maruz kalmistir.
Bürokratik geleneksel yönetim anlayisinin izlerini silmeye baslayan degisim, yerel
yönetimlerde etkinlik, verimlilik, katilimcilik, esneklik, hesap verebilirlik gibi degerleri ön
plana çikartarak; bu yönetim birimlerini vatandas taleplerine daha duyarli olmaya zorlamistir.
Degisimin en önemli ayaklarindan birisi de, insan kaynaginin yönetimine bakis açisinda
meydana gelen farkliliklardir. Yerel yönetimlerdeki insan kaynaklari yönetimi, özel sektördeki
degisimi takip ederek, personel yönetiminden insan kaynaklari yönetimine kaymistir.
Çalisanlarin ise alinmasi ve maas, bordro, izin gibi özlük islerini takip eden personel yönetimi
anlayisi degisim süreciyle geçerliligini yitirmis; çalisanlari bir deger olarak gören ve onlarin
memnun edilmesiyle vatandas memnuniyetinin saglanabilecegine inanan insan kaynaklari
yönetimi geçerlilik kazanmistir.
Çalisanlarin stratejik birer kaynak olarak görülmesiyle birlikte, onlarin gelistirilmesine yönelik
yaklasimlar da önem kazanmistir. Motivasyonla birlikte de degerlendirilen ve çalisanin yaptigi
isten memnuniyet düzeyini ifade eden is tatmini; çalisanlari yaptiklari isin sahibi haline getirmeyi
amaçlayan personel güçlendirme; çalisanin basari derecesinin ölçülüp, gelistirilmesini saglayan
performans degerlendirme; çalisanin kuruma baglilik derecesi olarak ifade edilen örgütsel baglilik
ve çagin en önemli sorunlarindan birisi olan örgütsel stres yönetimi; yerel yönetimlerdeki insan
kaynaklarinin gelistirilmesi kapsaminda degerlendirilerek çalismaya temel olmustur. |
|
The Relationship Between the Functioning of the Administrative System and the National Authority of Governments (Emphasizing the Islamic Perspective) |
Author : Mahtab JAFARI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Each government system consists of two structural and functional dimensions. governance
structure includes policy and decision-making centers and the functioning of institutions and
administration, including its collection. Also National authorities in each country are resultant
of three components of the legitimacy, credibility and effectiveness of a government. Since the
authority is not limited to the legitimacy and popularity of their structure, but also, functioning
and the operation of its administrative devices have a crucial role in generating and
strengthening their legitimacy. Therefore, the purpose and necessity of this research is to
examine the effect of the administrative system of governments on their national authority by
emphasizing the Islamic perspective.
The present study was conducted in theoretical and applied research with a descriptiveanalytical
method in which the relationship between two variables of the "administrative
system" and "national authority" was examined in the context of a causal explanation. The
sources used by the research, due to its theoretical nature, mainly consist of documentary and
library resources. The results of this study indicate that there is a direct causal relationship
between two variables of the performance of the administrative system (cause) and the national
authority of the state (disabled), which in this relationship how the administrative system affects
the national authority of the state It can be found. |
|
Üniversite Ögrencilerinin Is Bulma Sürecine Iliskin Beklentileri Baglaminda Emeklilik Öngörülerinin Belirlenmesi: Bir Alan Arastirmasi |
Author : Aynur YUMURTACI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Üniversite ögrencileri ögrenimleri süresince kisa ve uzun vadeli beklentileri bakimindan
zihinlerini mesgul eden farkli sorularla karsilasmaktadirlar. Kisa vadede; genel issizlik oraninin
üzerindeki genç issizlik oraninin getirdigi kaygi ve baski nedeni ile mezuniyet sonrasi is
bulabilecek miyim? ve(ya) ne kadar sürede is bulabilecegim? sorulari ögrenciler tarafindan
sorgulanmaktadir. Uzun vadede ise is bulma sürecine iliskin öngörüler dâhilinde sekillenen
emeklilik süreci beklentileri hayat planlarina dâhil edilerek üniversite ögrencileri tarafindan
sorgulanmaktadir. Bu çalisma ile üniversite ögrencilerinin is bulma sürecine yönelik
beklentileri dogrultusunda emeklilik sürecine bakislarinin belirlenmesi amaçlanmaktadir.
Böylece üniversite ögrencilerinin emeklilik ile ilgili bakis açilarini gelistirici bir takim sosyal ve
ekonomik politikalarin gelistirilmesine katki saglanacaktir. Çalismada Türkiye’deki iki devlet
üniversitesinden tesadüfi olarak seçilen 500 üniversite ögrencisi örneklem olarak belirlenmistir.
Basili anket formu katilimcilara birebir dagitilmis olup, ankete verilen cevaplarin analizinde
SPSS 19.0 (Statistical Package for the Social Sciences 19.0) programi kullanilarak frekans
analizi yapilmis, Ki-kare testi ile degiskenler arasindaki iliski ölçülmüstür. Buna göre is bulma
sürecine yönelik beklenti ile emekliligin anlami arasindaki iliskinin genel olarak anlamli oldugu
bulunmustur. Bu arastirma üniversite ögrencilerinin is bulma ve emeklilik beklentilerinin
birlikte ve çok boyutlu bir sekilde degerlendirilmesi bakimindan önem tasimaktadir. |
|
Türkiye’de Geçici Koruma Altinda Bulunan Suriyeli Ergenlerin Gelecege Dair Umut Düzeylerinin Incelenmesi |
Author : Mehmet KANAK; Mustafa ÖZEN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu çalisma Suriye Iç Savasi sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne siginan Suriye Arap Cumhuriyeti
vatandaslarinin gelecege dair umut düzeylerini konu edinmistir. Çalismada, Mersin ili Geçici
Egitim Merkezleri (GEM)’nde egitim ögretime devam eden ergenlik dönemindeki 12-20 yas
araliginda 55 kisinin görüsleri yari yapilandirilmis görüsme formu araciligiyla toplanmistir.
Görüsme sorulari hazirlanmadan önce, arastirma konusuyla ilgili ulusal ve uluslararasi literatür
taramasi yapilmis, nitel ve nicel çalisma örnekleri incelenmistir. Görüsme formlari Arapça’ya
çevrilerek katilimcilardan görüsler toplanmis; katilimcilarin görüsleri alaninda uzman
tercümanlarca Türkçe’ye çevrilerek degerlendirmeleri yapilmistir. Ergenlerden elde edilen
verilerde, katilimcilarin olumlu yönde gelecek umutlarinin oldugu saptanmistir. “Basari, gelecek
kaygisi, ögrenme arzusu” çevresinde görüs bildiren ergenlerin elde edilen bulgularda çogunlukta
olmasi, gelecek bir yil için ümitvar bir Suriyeli ergen gurubunun oldugunu göstermistir. Hali
hazirda tüm siddetiyle devam eden savasin ergenlerin umut düzeyleri ve gelecek hedeflerini nasil
etkiledigi bu arastirmanin ana hatlarini olusturmustur. |
|
15 Temmuz Öncesi FETÖ Medyasinda Psikolojik Savas Gazeteciligi |
Author : Haluk ÖLÇEKÇI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Türkiye için 15 Temmuz 2016 tarihi, ABD’nin 11 Eylül’ü gibi bir dönüm noktasidir. Devletin
en stratejik yerlerinin ele geçirilmesi ve sivil-asker ayrimi olmaksizin insanlarin hedefe
kondugu o kanli gecede silahlarin gölgesinde bir güç gösterisi yapilmistir. Ordularin cepheye
sürüldügü ve büyük maliyetlerin ödendigi sert güce dayali geleneksel savaslar yerine, daha çok
asimetrik yöntemler ve terör örgütlerinin eylemleri araciligiyla yürütülen hibrit savas, o gece
Türkiye üzerinde uygulanmistir.
Günümüzün uluslararasi güç mücadelesinde ülkeler sert güce basvurmak yerine öncelikle
yumusak güç unsurlariyla amaçlarina ulasmaya çalismaktadir. Yumusak gücün en önemli
unsurlarindan birisi olan medya, FETÖ’nün örgüt yapilanmasinda önemli bir yer isgal
etmektedir. FETÖ medyasinin Türkiye’nin yakin tarihindeki yayin faaliyetleri, uluslararasi güç
mücadelesine hizmet eden niteliklere sahiptir. FETÖ emri altindaki sivil toplum kuruluslari,
sermaye gücü ve devletin en kritik birimlerine yuvalanmis örgüt mensuplarini kullanarak
Türkiye’yi istikrarsizlastirmaya ve itibarsizlastirmaya yönelik çok sayida kumpas ve tuzaklari
yönetmis, medya yapilanmasi sayesinde kamuoyu algisini sekillendirmistir.
Bu makalede uluslararasi güç mücadelesinde yumusak güç unsuru olarak kullanilan medyanin
rolü üzerinde durulmaktadir. Buna bagli olarak FETÖ’nün medya yapilanmasinin Türkiye’yi 15
Temmuz’a götüren süreçteki faaliyetleri incelenmektedir. |
|
Türkiye-Türk Cumhuriyetleri Kültürel Iliskilerinde Televizyon Dizileri Faktörü: Kirgizistan Örnegi |
Author : Pinar Özgökbel BILIS; Ali Emre BILIS; Meerim Sydygalieva |
Abstract | Full Text |
Abstract :Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri arasinda Sovyetlerin dagilmasi sonrasinda baslayan siyasal,
ekonomik ve kültürel iliskiler son yillarda daha da gelistigi söylenebilmektedir. Özellikle
kültürel iliskilerin artmasinda, Türkiye’de yapilan dizilerin Türk Cumhuriyetleri’nde
yayinlanmasi önemli bir etken olmaktadir. Televizyonun kültürler arasi etkilesimlerde oynadigi
rolü dikkate alan bu çalismada, Türk televizyon dizilerinin kültürlesme araci olarak islevini
ortaya çikarilmasi hedeflenmektedir.
Yapilan çalismada, Türk Cumhuriyetleri arasindaki iliskiler çesitli açilardan degerlendirilmekte
ancak özellikle küresellesmenin ve medyanin kültürel etkilerine odaklanilmaktadir. Çalismanin
analiz bölümünde ise Türk dizilerinin kültürlesmeye olan etkisi Kirgizistan’da yapilan anket
çalismasindan elde edilen veriler isiginda degerlendirilmektedir. Elde edilen sonuçlar, Türk
dizilerinin Kirgizistan’da ilgiyle karsilandigini, bu dizilerde temsil edilen aile, ahlak, gelenekgörenek,
saygi, sevgi gibi kültürel degerlerin Kirgiz degerlerine benzetildigini ve Kirgizlarin
kültürlerarasi etkilesimlerde televizyonun gücüne inandiklarini ortaya koymaktadir. Kirgizlarin
farkli kültürlere olan büyük ilgisini ortaya koyan analizler, Türkiye ve Kirgizistan arasinda
büyük bir kültürlesme potansiyeli oldugunu göstermektedir. |
|
Türk Yerel Yönetimlerinde Cinsiyete Duyarli Bütçeleme Yaklasimlari: Büyüksehir Belediyelerinin Bütçeleri Üzerinde Bir Inceleme |
Author : Deniz SAHIN DURAN; Yusuf TEMÜR |
Abstract | Full Text |
Abstract :Devlet bütçeleri artik toplumsal cinsiyet esitsizliklerini ortadan kaldirmada önemli bir araç
olarak görülmekte ve uygulanmaktadir. Nitekim günümüzde birçok ülkede ve Türkiye’de
siyasal ve sosyal yapilara göre toplumsal cinsiyet esitsizligi dikkate alinmak suretiyle cinsiyete
duyarli bütçeleme (CDB) çalismalari yapilmaktadir. Diger yandan merkezi ve yerel düzeyde
uygulanabilecek bir bütçeleme yaklasimi olsa da CDB’lerin özellikle yerel düzeyde sonuç
verici ve etkili oldugu kabul edilmekte, bu kapsamda yerel idareler, özellikle de belediyeler
CDB’lerin uygulanmasinda ana aktör olarak görülmektedir.
Türkiye’de cinsiyete duyarli bütçeleme çalismalari henüz çok yenidir ve cinsiyete duyarli
bütçeleme konusu Türkiye’de gerek bürokrasi gerekse akademi nezdinde az bilinen ve çok az
çalisilmis bir alandir. Dolayisiyla katki saglayacak çalismalara ihtiyaç vardir. Bu baglamda bu
çalismada; Türkiye’deki büyüksehir belediyelerinin bütçeleri toplumsal cinsiyet perspektifinden
analiz edilerek belediyelerin bütçeleme sürecine ne ölçüde esitlikçi bakis açisini dahil ettigi
(toplumsal cinsiyet esitligi hedeflerinin/amaçlarinin/göstergelerinin ne derecede yansitildigi)
ortaya çikarilmaya çalisilmistir. Arastirma verileri Türkiye’deki 30 büyüksehir belediyesinin
faaliyet raporlari üzerinden elde edilen verilerle sinirlidir. Nitel arastirma yaklasimi
benimsenerek gerçeklestirilmis olan arastirmanin verileri doküman incelemesi yoluyla elde
edilmis ve betimsel analiz ile çözümlenmistir. Arastirma sonucunda elde edilen bulgularla;
belediye bütçelerindeki esitlikçi bakis açisini yansitan durumlar ve iyi uygulama örnekleri veya
esitlikçi bakis açisini yansitma konusundaki yetersizlikleri tespit edilerek gerek yerel
yönetimlerin cinsiyet esitligini bütçelerine nasil yansitabileceklerine yönelik çözüm önerilerinin
gelistirilmesi gerekse iyi uygulama örneklerinin konunun tüm taraflari ile paylasilmasi
hedeflenmistir. Çalismanin diger bir hedefi ise; toplumsal cinsiyete duyarli bütçeleme
konusunda hem bütçe uygulayicilari hem de kamuoyu nezdinde farkindaligin artirilmasina ve
bundan sonraki dönemlerde bütçe, kalkinma planlari ve diger mali belgelerin hazirlanmasinda
cinsiyet esitliginin göz önüne alinmasina katkida bulunabilmektir. |
|
Mesleki Tükenmislige Profesyonellesmenin Etkisi: Muhasebe Meslek Mensuplari Üzerine Bir Arastirma |
Author : Ali ACARAY; Mustafa SAVCI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Örgütlerin ve isgörenlerin amaçlara ulasmasini olumsuz biçimde etkileyen bir mesleki tehlike
olarak tükenmislik, görevin ve meslegin gereklerinin asiri talepkar olmasi ve buna karsilik sahip
olunan enerji kaynaklarinin bu talepleri karsilayamamasi durumunda ortaya çikan bir olgudur.
Dolayisiyla bu olumsuz durumun ortaya çikmasini güçlendiren ve engelleyen faktörlerin açiga
çikarilmasi önem arz etmektedir. Yapilan bu çalismanin temel amaci, mesleki tükenmislige
profesyonellesmenin etkisini incelemektir. Bu amaca yönelik olarak Rize ilindeki muhasebe
bürolarinda çalisan 98 meslek mensubundan veriler toplanmistir. Arastirmanin hipotezleri
yapisal esitlik modeli ile test edilmistir. Arastirma sonuçlari; profesyonellesmenin kural ve
yönetmelikler boyutunun duygusal tükenmeyi, bilgi tabaninin ise duyarsizlasmayi artirdigini;
toplumsal önemin duygusal tükenmeyi ve yakindan denetim ve mesleki örgütlenmenin ise hem
duygusal tükenmeyi hem de duyarsizlasmayi, görev bagimsizliginin ve kisisel üstünlügün ise
kisisel basarisizligi azalttigini ortaya koymustur. Dolayisiyla profesyonellesme, mesleki
tükenmisligin dinamikleri üzerinde farkli etkilere sahip bir öncül olarak ortaya çikmistir. |
|
Mikro Finans Uygulamasinin Yoksulluk Üzerindeki Etkisi: Kirgizistan Örnegi |
Author : Kadirbek SULTAKEEV; Metin BAYRAK |
Abstract | Full Text |
Abstract :Yoksulluk dünya genelinde çözülmesi gereken mühim bir problemdir. Bu problemin gün geçtikçe
artmasi devasa çapta iktisadi ve sosyal sorunlara neden olmaktadir. Mikrokredi programi Yirminci
Yüzyilin son çeyreginden itibaren yoksullukla mücadelede etkin olarak kullanilmaktadir.
Kirgizistan’da mikrokredi uygulamasi oldukça yaygin olmaktadir. Ancak mikrofinansin
yoksullugu ne kadar etkiledigi tartisilan konularin birisi olmaktadir. Düsük gelirli ailelere kredi
vermek, onlari kisa bir süre yoksulluktan kurtarabilir, ancak kredi harcandiginda borçlular tekrar
yoksulluga düsmektedir. Bu çalismada mikrokredinin Kirgizistan’da yoksulluk üzerindeki etkisi
arastirilmistir. Arastirma verileri ülkenin 7 bölgesinden ve iki büyük sehrinden 521 girisimciden
elde edilmistir. Bunlar sirasiyla: Çüy bölgesi, Isik Göl bölgesi, Narin bölgesi, Talas bölgesi, Celal
Abad bölgesi, Os bölgesi, Batken bölgesi, Os sehri ve Biskek sehri. Mikrokredinin yoksulluk
üzerindeki etkisini ölçmek için logit regresyon kullanilmistir. Analiz sonucunda mikrokredi
programinin yoksullugu azaltmada pozitif bir etkiye sahip olmadigi gözlemlenmistir. |
|
Deger Maksimizasyonu için Deger Temelli Yönetim ile Kurumsal Sürdürülebilirlik Iliskisinin Belirlenmesi: BIST’de Bir Uygulama |
Author : Oguzhan ECE |
Abstract | Full Text |
Abstract :Finansal yönetimin yenidünya düzenindeki deger temelli bakis açisinda firma amaci, deger
maksimizasyonu ifadesinde yeni bir vizyon kazanmistir. Bu ifadenin tarihi süreç içindeki gelisimi,
kar ve karlilik güzergahindan hissedar ve deger maksimizasyonu menziline ulasirken,
“sürdürülebilirlik” de ticari ve ekonomik düzenin en güncel terminolojisi haline gelmistir. Her geçen
gün farkli yönetim ve disiplinlerde kullanim alani bulan sürdürülebilirlik; tüm paydaslarin yararlandigi
kaynak, uzmanlik, firsat ve yenilikler bütününün ekolojik, ekonomik ve sosyal faktörlerin
birlikteliginde risk, getiri ve likidite girisimlerinin katilimcili perspektifindeki sunumudur. Esas
itibariyle firma basarisinda geçici ve fiktif içeriklerden kalici ve reel unsurlara yönelimi vurgulayan
sürdürülebilirlik uygulamalari; koruma, süreklilik ve katma deger temelinde çok boyutlu sistematik
bir içerige sahiptir. Bu içerigi deger temelli firma amaçlari süzgecinde ele alan bu çalisma, 2010/Q1-
2017/Q2 inceleme dönemini kapsamaktadir. Kurumsal Yönetim endeksi kapsaminda yer alan
firmalar üzerinde uygulama zemini bulan arastirmada, Dirençli Genellestirilmis EKK yöntemi
kullanilmistir. Arastirma sonucunda, piyasa performansi ve ticari performans ile kurumsal
sürdürülebilirlik uygulamalari arasinda pozitif, finansal performans ile negatif iliski tespit edilmistir. |
|
Girisimcilik Niyeti ile Duygusal Zekâ ve Bazi Sosyo-Demografik Degiskenler Arasindaki Iliski: Üniversite Ögrencileri Üzerine Bir Arastirma |
Author : Ibrahim DURAK |
Abstract | Full Text |
Abstract :Arastirma Pamukkale Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Isletme Bölümü
ögrencilerini kapsamaktadir. Arastirmanin amaci ögrencilerin girisimcilik niyeti duygusal zekâ
düzeyleri ve bazi sosyo-demografik degiskenler arasindaki iliskiyi belirlemeye yöneliktir.
Çalismada isletme bölümü ögrencilerinin tercih edilmesinin nedeni bu bölüm ögrencilerinin almis
olduklari derslerin serbest piyasaya mantigina daha yakin olmasidir. Arastirmada ögrencilerin
girisimcilik niyeti ile duygusal zekâ düzeyleri arasinda pozitif iliski tespit edilmistir. |
|
The Role of Organizational Culture on Leadership Styles |
Author : Burcu AYDIN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Objectives: One of the most influential concepts in organizational behavior literature is also
organizational culture. The concept of organizational culture has gained wide importance from
past to today for business. Organizational culture helps business to understand human at
organizational level. Divided into four dimensions, which are clan, adhocracy, market,
hierarchy, organizational culture have shown to be associated with several organizational
outcomes, including leadership style. Leadership can be defined as the ability of an individual
or organization to "lead" or guide other individuals, teams, or entire organizations. There are
several leadership styles in present literature. Paternalistic, transformational, transactional,
ethical, servant and laissez-faire leadership styles are some of the leadership styles in the
relevant literature and they have been used for this study. Within this framework, this study
aims to specify the interrelationship between dimensions of organizational culture and different
leadership styles.
Method: In relation with the main objective of this study, data has been obtained from 173
employees who work in a private construction sector in Turkey. Data were analyzed through
SPSS, statistical packaged software.
Results: Results showed that clan culture differs significantly according to the servant
leadership and paternalistic leadership. Adhocracy culture only differs significantly according
to transformational leadership. Market culture differs significantly according to
transformational and servant leadership. Hierarchy culture differs significantly according to
transactional and paternalistic leadership. Finally, dimensions of organizational culture show
neither a large mean difference nor a large effect size on laissez- faire leadership style.
Originality: Organizational culture and leadership style have a crucial role in order to achieve
specified outcomes for business. The harmony between culture and leader within organization
undoubtedly will affect relationships and business processes. In this point, the study has
provided further detail on the possible relationships between two variables. |
|
Türkiye’de Döviz Kurlarini Etkileyen Makroekonomik Göstergelerin Belirlenmesi: MARS Yöntemi Ile Bir Inceleme |
Author : Mustafa Tevfik KARTAL; Serpil KILIÇ DEPREN; Özer DEPREN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Türk ekonomisi, 2001 bankacilik krizi sonrasinda girdigi büyüme sürecini sürdürmektedir.
Bununla beraber zaman zaman düsük büyüme rakamlari görülmektedir. Diger taraftan
enflasyon, faiz oranlari ve issizlik gibi bazi makroekonomik göstergelerde son dönemlerde
görülen olumsuz yükselis egilimi sürmektedir. Bu kapsamda tüm ekonomik kesimler için
önemli olan göstergelerden birisi de döviz kurlaridir.
Türkiye’de döviz kurlari 2002-2013 yillari arasinda yavas artis gösterirken, 2014-2016 yillari
arasinda daha hizli artis göstermistir. 2017 Ocak ayinda tarihi seviyelere ulasan döviz kurlari
Ocak ayi sonrasinda düsmeye baslamistir. Diger bir ifade ile döviz kurlari bazi dönemlerde ani
artislar göstermektedir. Döviz kurlarindaki söz konusu tablo, bir taraftan belirsizlige ve
tedirginlige neden olurken diger taraftan döviz ile is yapan kesimleri olumsuz etkilemektedir.
Bu nedenle döviz kurlarinin etkin bir sekilde yönlendirilebilmesi için döviz kurlarini etkileyen
faktörler belirlenmelidir. Bu çalismada Türkiye’de ABD Dolari ve Euro kurlarini etkileyen
faktörler belirlenerek düzenleyici ve denetleyici otoritelerin döviz kurlarini kontrol altinda
tutmalarina yardimci olmaya çalisilmistir. Çalismada Türkiye’de ABD Dolari/TL ve Euro/TL
paritesini etkileyen faktörlerin belirlenmesi için 2006:1-2017:6 dönem araligindaki aylik veriler,
12 adet bagimsiz degisken ve Çok Degiskenli Uyarlanabilir Regresyon Egrileri (MARS)
yöntemi kullanilmistir.
Çalisma sonucunda ABD Dolar kuru tahmin modeli için önemli olan makroekonomik
göstergelerin sirasiyla para arzi, bütçe açigi, yabanci yatirimlar, issizlik, iç borç, ithalat,
enflasyon ve cari açik olarak belirlenmistir. Euro kuru tahmin modeli için en önemli degiskenler
ise para arzi, bütçe açigi, cari açik, yabanci yatirimlar, ham petrol ithalati ve ihracattir. |
|
Zayif Hadisin Epistemik Degeri |
Author : Muhittin DÜZENLI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Hadis rivâyetlerine yönelik degerlendirmelerde yapilan en büyük yanlislardan biri zayif hadisin
kullanilamaz ve nebevî olmayan nitelikte görülmesidir. Bunun en büyük sebeplerinden biri de hiç
süphesiz zayif hadis kavramina iliskin saglam bir tasavvur olusturulamamasi ve mütekaddim
ulemanin bu husustaki yöntemlerinin yeterince anlasilmamis olmasidir. Elinizdeki bu makalede
zayif hadis kavraminin nasil anlasilmasi ve nasil yorumlanmasi gerektigi üzerinde durulmus ve zayif
hadislerin epistemik degeri tartisilmistir. Islam düsünce tarihinde en fazla istismar edilen
kavramlardan biri zayif hadis kavramidir. Bu konudaki en önemli hatalardan biri de zayif hadislerin
çogu zaman uydurma hadislerle esdeger görülmesi ve kullanilamaz nitelikte kabul edilmesidir.
Halbuki rivâyetin zayifligi sadece söz konusu hadisin Hz. Peygamber’e aidiyeti konusunda bir süphe
oldugunu ve arastirilmaya ve analiz edilmeye ihtiyaç duyuldugunu gösteren bir karîne olarak
algilanmali ve hadislerin zayifliginin birçok farkli seklinin oldugu bilinmelidir. |
|
According to the Islamic Law Termination of Pregnancy and the Principles of Gurra |
Author : Ali Yüksek |
Abstract | Full Text |
Abstract :Since the ancient times human beings have attempted to terminate pregnancy due to the various
reasons and still continues to do that. This subject has been discussed in all societies and
religions. It is known very well that any divine and human legal systems have not accepted
knowingly to abort any fetus so far. Muslim scholars ally that any fetus coming to life is aborted
is strictly forbidden. However if fetus is not coming to life is aborted, they have different views
about this matter.
This article discusses the termination of pregnancy and its penal results in Islamic law. It gives
the author’s views about this matter after presenting Muslim scholars’ views about this subject. |
|
Kisilerarasi Duyarlilik ile Internet Bagimliligi Arasindaki Iliskinin Çesitli Degiskenler Açisindan Incelenmesi |
Author : Gazanfer ANLI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu arastirmanin amaci kisilerarasi duyarlilik ile internet bagimliligi arasindaki iliskiyi ve bu iki
kavram arasindaki iliskinin cinsiyet, algilanan gelir düzeyi, ebeveyn tutumlari degiskenleri
açisindan anlamli bir farklilik gösterip göstermediklerini incelemektir. Arastirma 2014-2015
ögretim yilinda Istanbul ili Ümraniye Anadolu Lisesi’nde ögrenim gören 350 ögrenci ile
gerçeklestirilmistir. Arastirma sonucunda, kisilerarasi duyarlilik ile internet bagimliligi
düzeyleri arasinda anlamli düzeyde ve pozitif bir iliski oldugu tespit edilmistir. Lise
ögrencilerinin internet bagimliligi düzeylerinin cinsiyet açisindan anlamli farkliliklar gösterdigi,
algilanan gelir düzeyi ve ebeveyn tutumlari açisindan ise anlamli farkliliklar göstermedigi
bulunmus; kisilerarasi duyarlilik düzeylerinin ise cinsiyet ve algilanan gelir, ebeveyn tutumlari
açisindan anlamli farkliliklar göstermedigi tespit edilmistir. |
|
Lise Ögrencilerinin Medya Kavramina Yönelik Algilarinin Belirlenmesi |
Author : Ahmet Naci ÇOKLAR; Hakki BAGCI |
Abstract | Full Text |
Abstract :Medya bireyler oldugu kadar, bireylerin içinde yasadigi toplumu sekillendirmede de etkili önemli bir
araçtir. Bu baglamda ögrencilerin medyayi nasil algiladiklari, iyi ve kötü yönlerini nasil ifade
ettiklerini belirlemek amaciyla arastirma desenlenmistir. Nitel yöntemle gerçeklestirilen bu
arastirma, Sakarya Ili Merkezinde yer alaniki lisede ögrenim gören ve gönüllü olarak arastirmaya
katilan toplam 92 lise ögrencisinin katilimi ile gerçeklestirilmistir. Arastirmada iki farkli yöntemle
veri toplanmistir. Öncelikli olarak metafor yolu ile ögrencilerden medya kavramini tanimlamalari,
sonrasinda açik uçlu soru seklinde de medyanin sagladigi yararlar ile olumsuz yönlerini yazmalari
istenmistir. Yapilan içerik analizi sonucunda ögrencilerin medyaya yönelik metaforlari bilgi
verme/rehberlik, hayata renk katma/fayda saglama seklinde olumlu ve yalan/çarpitma/çikarcilik ve
zaman kaybi/gereksizlik seklinde olumsuz yönde dört temada tanimladiklari görülmüstür. Ayrica
ögrencilerin medyayi gündemi duyurma, ögrenme, bilgi edinme, arastirma yapma, dogru haber
verme, sosyallesme, iletisim yönleriyle yararli bulduklari, buna karsin yalan/aldatici bilgi verme,
özel hayata karisma, tarafli olma, kötüye yönlendirme, saglik ve iletisim sorunlari ile de olumsuz
yönde elestirdikleri bulunmustur. Arastirma kapsaminda temel ögretim döneminde (8.sinif) yer alan
seçmeli medya okuryazarligi dersinin zorunlu olarak okutulmasi önerisinde bulunulmustur. |
|
Sivillesme Algisi Ölçegi: Geçerlik ve Güvenirlik Çalismasi |
Author : Rüstü YESIL |
Abstract | Full Text |
Abstract :“Sivillesme” kavrami, özellikle son elli yil içerisindeen dünyada en çok tartisilan kavramlardan
biridir. Sivillesme, demokratik kültürün bir yansimasidir. Bu arastirma, ögretmen adaylarinin
sivillesme kavraminin anlam ve islevine iliskin algilarini belirlemek üzere geçerli ve güvenilir bir
ölçek gelistirmeyi amaçlamaktadir. Arastirma tarama modelinde yürütülen betimsel ve nicel bir
çalismadir. Arastirmanin çalisma grubunu, egitim fakültesinde ögrenim gören 498 ögretmen adayi
olusturmaktadir. Olusturulan taslak ölçegin geçerlik analizi açimlayici faktör analizi ve madde-toplam
korelasyonlarinin; güvenirlik analizi ise içtutarlilik ve kararlilik katsayilarinin incelenmesi ile test
edilmistir. Arastirma sonunda Sivillesme Algisi Algisi Ölçegi’nin (SAÖ) 3 faktör altinda toplanmis
34 maddeden olustugu belirlenmistir. Ölçegin KMO degeri 0,942; Bartlett Testi degerleri
x
2
=6797,770; sd=561; p<0,000’dir. Ölçek kapsamina alinan maddeler, toplam varyansin
%47,910’unu açiklamaktadir. Ölçegin her bir maddesi ile madde-toplam puanlar arasindaki
düzeltilmis korelasyon degerleri anlamlidir (p<,001). Cronbach Alpha güvenirlik katsayisi olarak
hesaplanan ölçegin iç tutarlilik katsayisi 0,922’dir. STKAÖ’ndeki maddelerin yest-tekrar test yöntemi
ile hesaplanana kararlilik katsayilari pozitif ve anlamlidir (p<,001). Buna göre ölçegin, bireylerin
sivillesme algilarini ölçmek için kullanilabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçek oldugu söylenebilir. |
|
Kadinlarda Çocukluk Dönemi Mutluluk Anilari ile Ebeveynlik Rollerine Iliskin Kendilik Algisi |
Author : Hasan YILMAZ; Müjgan ÜLKER |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu arastirmanin amaci, çocukluk dönemi mutluluk anilarinin, kadinlarda ebeveynlik rollerine
iliskin kendilik algisina etkisini incelemektir. Arastirmada bagimsiz degisken olarak egitim
düzeyi, sosyo-ekonomik durum, evlenme yasi ve çocuk sayisi alinmistir. Arastirmada veri
toplama araci olarak; “Çocukluk Dönemi Mutluluk Anilari Ölçegi” ve “Ebeveynlik Rollerine
Iliskin Kendilik Algisi Ölçegi” kullanilmistir. Arastirmada kadinlarin çocukluk dönemi
mutluluk anilarinin, ebeveynlik rollerine iliskin kendilik algisini ne oranda açiklayabildigine
(yordadigina) bakilmistir. Bununla birlikte, sosyoekonomik düzeye, egitim seviyesi, evlenme
yasina ve çocuk sayilari degiskenleri açisindan anlamli olup olmadiklari hesaplanmistir. Elde
edilen bulgulara göre; kadinlarin çocukluk dönemi mutluluk/huzur anilarina yönelik algilari,
ebeveynlik rolüne iliskin kendilik algilarinin %56’sini (r2=(0,75)2) açiklamaktadir. Kadinlarin
çocukluk dönemi mutluluk/huzur anilarina yönelik algilari ile ebeveynlik rolüne iliskin kendilik
algilarinin tüm alt boyutlarinda .05 düzeyinde anlamli bir iliski vardir. Çocukluk Dönemi
Mutluluk Anilarina ait bulgular ile sosyoekonomik düzeye, egitim seviyesi, evlenme yasina ve
çocuk sayilari arasinda da anlamli düzeyde farklilik bulunmustur. |
|
Zihin Engelli Çocugu Olan Ailelerin Yasam Doyumlari, Iyimserlik ve Psikolojik Belirti Düzeylerinin Incelenmesi |
Author : Selahattin AVSAROGLU; Hülya OKUTAN |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu arastirmada, zihin engelli çocugu olan anne babalarin yasam doyumlari, iyimserlik ve
psikolojik belirti düzeyleri incelenmis, iyimserlik ve psikolojik belirtilerinin, yasam doyumunu
yordayip yordamadigi incelenmistir. Arastirmanin bagimsiz degiskenleri iyimserlik düzeyidir.
Bagimli degiskeni ise yasam doyumdur. Arastirma, 2015-2016 yillari arasinda Afyonkarahisar
ilindeki engelli çocuk sahibi aileler ile Rehberlik ve Arastirma Merkezine (RAM) basvuran
ebeveynler üzerinde gerçeklesmistir. Bu süreçte toplam 600 veri kaynagina ulasilmasina
ragmen ölçme araçlarindaki ifadeleri eksik cevaplamalardan dolayi toplam 496 ebeveynden
alinan veriler analiz edilmistir. Ebeveynlerin, iyimserlik ve psikolojik belirti düzeylerinin yasam
doyum düzeyini açiklama ve yordama gücünü belirlemek için regresyon analizi yapilmistir.
Arastirmada zihin engelli çocuga sahip ebeveynlerin iyimserlik ve yasam doyumu puan
ortalamalari arasinda anlamli bir iliskinin oldugu bulunmustur. Diger önemli bir bulgu ise
ebeveynlerin psikolojik belirti ve iyimserlik düzeylerinin, yasam doyumlarini anlamli düzeyde
açiklandigi ve önemli düzeyde yordadigi belirlenmistir. Ebeveynlerin yasam doyumlarini
artirmaya dönük öncelikli olarak psikolojik belirti düzeylerine ve iyimser olup olmamalarina
göre grup rehberligi ve psiko-egitim programlari düzenlenmesi gerektigi önerilmistir. |
|
Ögretmen Adaylarinin Sosyal Medya Kullanimina Iliskin Tutumlari: Malatya Il Örnegi |
Author : Dilek KIRNIK; Ezlam PEPELER; Ramazan ÖZBEK |
Abstract | Full Text |
Abstract :Her geçen gün internetin hayatimizda daha çok yer almasiyla sosyal medya, vazgeçilemez bir
iletisim ortami olmustur. Internet araciligiyla kullanilabilen sosyal iletisim araçlari,
kullanicilarinin sosyal yetkinliklerini, meslege yönelik algilarini ve iletisim tercihlerini
etkilemektedir. Kullanicilarin zamanlarinin çogunu geçirdikleri sosyal medyanin ne düzeyde ve
hangi amaçlarla kullanildigini belirlemek için kullanicilarin algilarinin (tutumlarinin) bilinmesi
gerekmektedir. Bu çalismanin temel amaci ögretmen adaylarinin sosyal medya kullanimina
iliskin tutumlarini ortaya koymaktir. Tarama modeline göre desenlenen arastirmada Otrar ve
Argin (2015) tarafindan gelistirilen Sosyal Medya Tutum Ölçegi kullanilmistir. Arastirmanin
örneklemini, 2016-2017 egitim ögretim yilinda Inönü Üniversitesi Egitim Fakültesinin son
sinifinda ögrenim gören 285 ögretmen adayi olusturmaktadir. Istatistik programiyla yapilan
analiz sonucunda ögretmen adaylarinin sosyal medyaya yönelik tutumlarina ögrenim görülen
bölüm, internet baglantisi olma durumu, bilgisayar sahibi olma durumu, internet baglantisi olma
zamani degiskenlerinin etki etmedigi; cinsiyet, internete baglanmak için kullanilan cihaz türü,
herhangi bir sosyal ag üyeligi olma durumu, interneti kullanma amaci ve günlük internet
kullanma süresi degiskenlerinin etki ettigi bulunmustur. |
|
Sinif Ögretmenlerinin Bilgisayarla Ilgili Öz Yeterlilik Algilari |
Author : Nadir ÇELIKÖZ; Selin BULUT; Mine ÇELIKÖZ |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu çalismanin temel amaci sinif ögretmenlerinin bilgisayar konusundaki öz yeterlik algilarini
belirlemektir. Tarama modelinin kullanildigi arastirmanin verileri Istanbul ili Bahçelievler ve
Bagcilar ilçelerinde görev yapmakta olan 308 sinif ögretmenine uygulanan “Bilgisayara
Yönelik Özyeterlik Algisi Ölçegi” ile elde edilmistir. Sinif Ögretmenlerinin bilgisayara iliskin
özyeterlik algilarinin ortaya konulmasinda cinsiyet için t testi, kidem ve bilgisayar kullanmayi
ögrenme yollari degiskenleri için ise varyans analizi tekniklerinden yararlanilmistir. Arastirma
sonuçlari sinif ögretmenlerinin özyeterlik algilarinin yüksek düzeyde oldugunu ve ögretmenlik
meslegine iliskin deneyimlerinin yani kidemlerinin öz yeterlilik algilarini degistirdigi
yönündedir. Bununla birlikte sinif ögretmenlerinin cinsiyetleri ile bilgisayari kullanmayi hangi
yollardan ögrendikleri onlarin özyeterlik algilarini farklilastirmamaktadir. Ulasilan sonuçlar
dogrultusunda sinif ögretmenlerinin bilgisayara yönelik yeterlilik algilarinin daha da
artirilabilmesi için hizmet öncesi ve hizmet içi egitim çalismalari ile yapilacak arastirmalara
iliskin öneriler getirilmistir. |
|