Ingiltere ve Fransa’da Merkez – Yerel Iliskilerini Yerellik (Subsidiarity) Ilkesi Üzerinden Karsilastirmak/Comparison of Center-Local Relations in England and France according to the Subsidiarity Policy | Author : Nazli NALCI ARIBAS | Abstract | Full Text | Abstract :Bu çalismada, Avrupa Birligi (AB) ülkesi olan Ingiltere ve Fransa’nin merkez yerel iliskileri yerellik
ilkesi üzerinden karsilastirilmistir. Öncelikle yerellik ilkesi ve AB müktesebatindaki yeri tanimlanmis, ardindan
bu ülkelerde merkezi yönetim ve yerel yönetim arasindaki iliskinin modeli, tarihi süreçte nasil degisikliklere
ugradigi, anayasal ve yasal güvenceleri aktarilmistir. Yerel yönetimlerin yerel meselelerde karar alma yetkisi ve
merkezi yönetim ile görev ve yetki paylasimi, yerel yönetim birimlerinin mali bagimsizligi ve parasal olanaklarin
varligi, merkezle yerel arasindaki denetim ve vesayet iliskisi önce her ülke için ayri ayri daha sonra
karsilastirmali olarak irdelenmistir. Sonuç bölümünde ise genel çikarimlara yer verilmistir.
In this study, two members of European Union (EU) England and France have been compared for their
center-local relations according to subsidiarity policy. Firstly, the subsidiarity principle defined. Secondly, the
model of the relation between countries’center and local governments, changes in historical period and the
constitutional and legal guarantee told. Thirdly, the local government’s power to make decision about local
issues, authority and responsibility sharing, fiscal independence and presence of financial resources, the
relation of supervision and tutelage have been considered. In the conclusion part, general arguments from
analogy are placed. |
| Osmanli’dan Cumhuriyete Geçiste Türkiye’nin Modernlesme Süreci: Laiklesme ve Ulusal Kimlik Insasi / | Author : Seyfettin ASLAN, Mehmet ALKIS | Abstract | Full Text | Abstract :Osmanli’nin son dönemlerinde baslayan modernlesme çabalari cumhuriyet döneminde devam etmistir.
Bu süreç Cumhuriyete geçiste geçmis ile baglarin kopmasi seklinde degil süreklilik iliskisi biçiminde olmustur.
Tanzimat reformlariyla resmen baslayan, anayasal yönetimlerin ilaniyla devam eden ve cumhuriyet dönemi
inkilaplariyla son asamasina ulasan modernlesme süreci söz konusu dönemlerde daha çok siyasi ve hukuki
alanin reformize edilmesi seklinde gerçeklesmistir. Bu modernlesme sürecinin üzerine oturdugu eksenler
laiklesme ve ulusal kimligin insasi olmustur. Ittihat-Terakki Cemiyeti ve Cumhuriyet dönemi siyasal
kadrolarinin uygulamalari da bu iki alan üzerine yogunlasmistir. Laiklesme sürecinde Islam’in kamusal alandaki
etkisi siyasi ve hukuki degisiklikler ile sinirlandirilmistir. Öte yandan kimlik insasi ise Türklügü esas alarak bir
vatandaslik modeli gelistirme amacinda olmustur.
Modernization process in Turkey, which started in late decades of Ottoman Empire, carried on in
republican era. This process realized not break of ties with past but having ties with reforms in Ottoman era.
Modernization, which had started with Tanzimat reforms continued in constitutionalism and reached last stage
with republican era, was sustained as reforming political and law systems. This process laid down axises of
secularisation and nation-building. Commitee of Union and Progress and republican elites with their activities
focused on these two axis. During secularization process, role of Islam was constrained by political and judicial
changes. On the other hand nation-building aimed to construct citizenship model on basis of Turkishness. |
| Rusya Federasyonu’nda Demokrasinin Yerles(e)memesinin Nedenleri / Reasons of Unsetlement of Democracy in Russia Federation | Author : Osman AGIR, Abdulkadir BAHARÇIÇEK | Abstract | Full Text | Abstract :Rusya Federasyonu, demokrasi indekslerinde ve uluslararasi kuruluslarin raporlarinda demokratik bir
ülke olarak degerlendirilmemektedir. Rusya Federasyonu’nda Batili anlamda bir liberal demokrasinin
yerles(e)memesi; ülkenin siyasal kültürüne, iç ve dis kaynakli güvenlik kaygilarina, süper güç olarak yasama
psikolojisine, otoriter ve totaliter yönetimler sonucu gelisemeyen sivil toplum yapisina, hem cografi hem nüfus
hem de ekonomik bakimdan birbirisinden çok farkli birimlerin olusturdugu asimetrik federal yapisina,
cumhurbaskaninin güçlü konumunun yasama ve yargiyi etkisi altina almasinin ortaya çikardigi sakincalara ve
sosyalist bir ekonomiden liberal bir ekonomiye geçis asamasinin sancilarina baglidir.
Russia Federation is not valued a democratic state in the report of international organization and
accepted democracy indexes. The reasons behind the absence of democracy in Russia may be outlined as;
political culture, internal and external security concerns, psygholgy of living as a superpower, absence of civil
society as a result of authoritarian and totaliterian regimes, geography, composition of demography, national
economy and asimetric federal system. In additioan powerful leadership and state-centred socialist economic
system of the past are other obstacles in front of the taking progress in democratization process.
|
| Önlisans Ögrencilerinin Gida Güvenligi Bilinç Düzeyleri Üzerine Bir Arastirma / A Research on Awareness Level of Food Safety of Vocational School Students’ | Author : Orhan GÜNDÜZ, Cumali AYDOGAN | Abstract | Full Text | Abstract :Son yillarda çalisma sartlarinin zorlugu ve hazir gidalarin tüketim kolayligina bagli uygun olmayan beslenme
tarzi endise yaratmaktadir. Bu, özellikle üniversitenin bulundugu bölgenin disindan gelen üniversite
ögrencilerinde dikkat çekici boyutlara ulasmis durumdadir. Ögrencilerin bir bölümü beslenme ihtiyaçlarini fastfood, dondurulmus gida, hazir gida gibi ürünlerle karsilarken bir bölümü de evlerde yemek yapmayi tercih
etmektedirler. Tüketilen bu ürünlerin güvenilirligi hep tartisma konusu olmustur. Bu çalismada önlisans
ögrencilerinin gida güvenligi konusunda bilinçli olup olmadiklarinin arastirilmasi amaçlanmistir. Ögrencilerin
bilinç düzeyi, likert ölçegi ile hazirlanmis 20 soruya anketlerle alinan yanitlarla ölçülmüstür. Kayitli ögrencilerin
%48’inden anketlerle toplanan verilerle arastirma amaçlarina ulasilmistir. Ankete katilan ögrencilerin ortalama
gida güvenligi bilinç düzeyi %52’dir. Ögrencilerin %15’i düsük bilince, %73’ü orta bilince ve %12’si de yüksek
bilince sahiptir. Arastirmada, ögrencilerin gida güvenligi bilinç düzeyleri ile yas, ögrenim gördükleri yüksekokul
ve programlar arasinda önemli bir iliskinin varligi ki kare testi ile belirlenmistir. Gida tüketimi konusunda
üniversite ögrencilerinin geneline yönelik birçok çalisma yapilmis olmasina karsin, sadece önlisans ögrencileri
düzeyinde yapilan baska bir çalismaya rastlanilmamis olmasi bu çalismayi özgünlestirmektedir.
In recent years, unsuitable nutrition style depending on hard working conditions and ease of fast food
consumption is concerned. This has reached remarkable size, especially, in the students who from outside the
region where the university located. For nutrition, while some of the students prefer fast-food and frozen food,
some of the others prefer to eat at home. Safety of these foods has always been discussed by the authority of
nutrition. In this study, it was aimed to research whether awareness of food safety of students of vocational
school or not. The awareness level of the students was measured by data of a questionnaire include 20 questions
preparing likert type. It was achieved the aims of the research using data collected from 48% of registered
students. Average food safety awareness of the surveyed students was 52%. Also, 15%, %73 and 12% of
students has low, medium and higher awareness, respectively. According to the results of research, it was
determined a significant relation between food safety awareness level and old, vocational school and department of the students using chi-square test. Although there have been many research on the food safety of graduate
students, this study is original since it was not encountered another study about awareness level of food safety
among students of vocational school. |
| Sinema Filmlerinin Pazarlanmasinda Sosyal Medyanin Kullanimi / Using Social Media in Movie Promotion | Author : Mevlüt AKYOL, Yasemin KURUCA | Abstract | Full Text | Abstract :Sinema endüstrisi, hayatimizin her alaninda yer alan sosyal medyayi film pazarlamasinda kullanmaktadir.
Yapimcilar, bir film vizyona girmeden önce, sosyal medya aglarinda filmlerin fragmanlarini, kliplerini, film
müziklerini ve set fotograflarin paylasarak filmin hem popülerligini hem de izlenme oranlarini arttirmayi
hedeflemektedirler. Bir filmin Facebook’ta begenilme, YouTube’da izlenme, Twitter’da Trend Topic olma
oranlari, filmlerin aldiklari yildizlardan daha önemli hale gelmistir. Dünya sinemasinin uzun süredir önemli bir
sekilde kullandiklari sosyal medya aglari Türkiye’nin sinema sektöründe de kullanilmaya baslanmistir. Bu
çalismanin amaci, sosyal medyanin Türk sinemasinda nasil kullanildigini 2014 yilinin en çok izlenen 10 filmi
üzerinden incelemek ve sinema filmlerinin pazarlanmasinda sosyal medyanin kullanimina iliskin bir tespit ortaya
koyabilmektir.
Movie industry uses social media in every area of our lives to film marketing. Producers, aim to increase both
popularity and rating of movie, sharing of movie trailers, video clips, soundtracks and behind the scenes images
before a movie is released. Total like get on Facebook, rating on YouTube, being Trend Topic on Twitter of a
movie has become more important than the stars of a movie. Social media networks, which are used by the world
cinema as an effective tool, have also been used in cinema industry of Turkey. The purpose of this study is to
research how to use social media in Turkish cinema through the most watched 10 films of 2014 and to reveal a
determination about the use of social media in the marketing of films.
|
| Türkiye-AB Gümrük Birliginde Yasanan Güncel Sorunlar ve Bunlara Olasi Çözüm Önerileri / The Actual Problem Areas in Turkey-EU Customs Union and the Possible Solutions to Them | Author : Cihangir CENGIZ, Ömer KURTBAG | Abstract | Full Text | Abstract :Bu çalisma, Türkiye ile Avrupa Birligi (AB) arasinda 1996’da baslayan Gümrük Birligi (GB) iliskisinin günümüzde sorunlu hale gelmis yapisini ve isleyisini incelemekte ve bu sorunlara birtakim çözüm önerileri getirmektedir. Çalismanin ilk savi, GB’nin, olumlu etkilerine ragmen günümüzde Türk ekonomisine yük de getiren ve Türkiye’nin AB ile ekonomik alandaki bütünlesmesine engel olusturan olumsuz yönleri de bulundugudur. Bunlar arasinda, özellikle Türkiye’nin GB karar mekanizmasinda yer alamayisi, AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladigi ve Türkiye’nin AB’nin ortak gümrük tarifesine uyum yükümünden dolayi Türk dis ticaretine zarar veren serbest ticaret anlasmalari, AB ülkelerinin Türk vatandaslarina haksiz ve hukuka aykiri biçimde uyguladigi vizeler ve Türk tir ve kamyonlarina kimi AB üyesi ülkelerce GB’ne aykiri biçimde getirilen tasima kotalari bu çalismada inceleme konusu yapilacaktir. Ikinci olaraksa çalisma, bu sorunlarin çözümü için son dönemde öne çikarilan GB’den çikma veya GB’ni serbest ticaret anlasmalarina dönüstürme gibi yollara gidilmeden de mevcut mevzuat ve uygulamalar çerçevesinde anilan sorunlara çesitli çözümler üretilebilecegini ortaya koymaktadir.
This study intends first to examine the increasingly problematic structure and functioning of the
Customs Union (CU) relationship launched between Turkey and the European Union (EU) in 1996 and then
seeks to bring some solutions to these problems. Its first argument is that despite its positive impacts on the
Turkish economy, the CU also contains various negative aspects which do not function to Turkey’s favor.
Among these are Turkey’s non-participation in the CU’s decision-making mechanisms, the EU’s free trade
agreements with the third countries, which evidently hurt Turkish foreign trade, the travel visas applied by the
EU countries for Turkish nationals, and lastly, the transport quotas imposed by some EU countries on Turkish
carriers. Secondly, the study argues that without resorting to the ways of exiting the Customs Union or turning it
into a solely free trade agreement, some solutions still can be produced within the framework of the existing
legislation and practices. |
| Buazizi’den Rabia’ya, Trablus’tan Sam’a Arap Baharinin Sonuçlari Üzerine Bir Degerlendirme / | Author : Ahmet Hüsrev ÇELIK | Abstract | Full Text | Abstract :Ortadogu ve Kuzey Afrika bölgesi 4,5 yil önce yerel, bölgesel ve küresel düzeyde etkileri olacagi
öngörülen ve Arap Bahari olarak nitelendirilen bir dönüsüm ve kirilma dönemine girdi. Arap Baharinin ilk
aylarinda bölgeyi sürece götüren ekonomik, politik ve toplumsal nedenlerin neler oldugundan hareketle, bölge
halklarinin neleri amaçladiklari üzerine tartismalar yapilmistir. Bu gerekçeler liderlerin, rejimlerin, ekonomik ve
politik yapinin degismesi gibi üst basliklarda özetlenmistir. Süreci ortaya çikaran bu gerekçeler, ayni zamanda
degisimi arzu edilen ögeler olarak, amaçlarin da bir parçasini olusturmaktadir. Arap Baharinin baslamasindan
itibaren geçen zaman dilimi artik sonuçlarinin da tartisilmasini gerekli kilmaktadir. Bu çalismada Arap Baharini
ortaya çikaran nedenler üzerinden belirlenen amaçlarin ne sekilde sonuçlandigi sorgulanacak, Arap Bahari ile
arzulanan degisim ve dönüsümün saglanip saglanmadigi irdelenecektir. Ortaya çikan sonuçlarin amaçlarla
örtüsme veya amaçlardan sapma düzeyleri analiz edilecektir.
|
|
|