Degisken Maliyetleme Yöntemi ve Bir Süt Mamulleri Tesisinde Uygulama | Author : A.Erdal ÖZKOL | Abstract | Full Text | Abstract :Degisken Maliyet yöntemi isletmelerin karar verme faaliyetlerinde kullanilan bir yöntemdir. Degisken maliyet yöntemine göre; sabit üretim giderleri, üretim ile dogrudan(direkt) iliskili degildir. Baska bir deyisle yöntem, direkt ve endirekt tüm sabit üretim giderlerinin stoklanamaz olduklarini kabul etmektedir. Buna göre üretim maliyetleri, üretim miktarindaki degismelere göre degisen, degisken nitelikli giderlerden olusmalidir.
Uygulama, bir üretim isletmesine degisken maliyetleme yöntemine göre kisa dönemde yönetim karari alabilmek için bilgi yaratmayi amaçlamaktadir. Uygulama, örnek olay niteliginde ve hipotetik bir arastirma olarak gerçeklestirilmistir. Uygulamada, mamullerin gelirleri ile degisken giderleri karsilastirilmis, sabit giderler dönem gideri olarak kabul edilerek mamul maliyetlerine dagitilarak yüklenmistir. Uygulamanin sonucuna göre, bir adet mamul degisken giderlerini, iki adet mamul ise degisken ve sabit giderlerini karsilayamadigi belirlenmistir. Isletme kisa dönemde, katki saglamayan mamulleri üretip üretmeme stratejik kararini alabilir. Tam maliyetleme yönteminde bu tür bir sonuca ulasmak mümkün olmayacaktir. |
| Üniversite Ögrencilerinin Sosyal Medya Reklamlarina Yönelik Algilari | Author : Murat ESEN, Tolga SENTÜRK, Necla ÇETINOGLAN | Abstract | Full Text | Abstract :Günümüz tüketicileri, bilisim alanindaki gelismelerin yogun olarak yasandigi, sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal tüm alanlarda degisimin bas döndürücü bir hizla ilerledigi, etkilemeye ve etkilenmeye açik bir süreci deneyimlemektedir. Bu süreç, özellikle internetin insanlarin yasamina girmesi ile birlikte, birçok deger yargisinin, geleneksel düsünce ve uygulamalarin degismesine neden olmaktadir. Bu degisimlerden baslicasi ise “yeni medya” kavrami çerçevesinde karsimiza çikan ve günümüzde fenomen haline gelen sosyal medyadir. Isletmelerin sosyal medyanin gücünü fark etmesi ile birlikte bu mecranin bir pazarlama araci olarak kullanilabilmesi için yogun çabalar sarf edilmeye baslanmistir. Bu çerçevede isletmelerin hedef kitlelerinin sosyal medyadan etkilenme düzeyleri, sosyal medyadan aldiklari bilgilere göre davranis veya tutum gelistirme egilimleri arastirmacilar tarafindan ilgi görmeye baslamistir. Bu çalismada bir pazarlama araci olarak sosyal medya reklamlarinin tüketici tutum ve davranislarina olan etkisi incelenmeye çalisilmistir. Arastirmada örneklem grubunun her bir sosyo-ekonomik ve demografik degisken çerçevesinde homojen bir yapi arz ettigi bulunmustur. Dolayisiyla ilgili örneklem kitlesini olusturan üniversite gençligi için standart bir sosyal medya pazarlama stratejisi gelistirilmesi zaman ve parasal maliyet açisindan efektif olacaktir. |
| Uzun Ömürlü Türk Aile Isletmelerinin Sürdürülebilirligine Iliskin Çoklu Örnek Olay Arastirmasi | Author : Mehmet Gökhan KIRTAS | Abstract | Full Text | Abstract :Bu arastirma aile isletmelerinin sürdürülebilirligi açisindan öneme sahip unsurlarin ortaya konmasini amaçlamaktadir.
Yönetim kademesindeki kusak çatismasi ve yönetim tarzinin begenilmemesi sürdürülebilirlige olumsuz yönde etki etmektedir (Gavcar ve dig. , 2006: 202-208). Aile üyeleri arasinda güven, paylasim, adalet, baglilik ve geleneksellige dayali iliskilerin kurulmasi, egitime önem verilmesi, is ve aile yasantisi arasinda net çizgilerin bulunmasi (Baser ve Erdem, 2008: 1/177-1/179); çalisanlar ile uzun süreli istihdam iliskileri kurulmasi, aile üyeleri arasinda kurulan nitelikli iliskiler, yönetiminin bir sonraki kusaga devredilmesi isleminin aile büyügü hayatta iken yapilmis olmasi (Baraz, 2010: 30-31); öz sermaye ile kurulma; dürüstlük, disiplinli çalisma; kaliteli ürün ve hizmet sunma; tasarruf etme; müsteri memnuniyeti; kolektif/ortak is yapma; islerde uzmanlasma; karsilikli anlayis, itibar, borca sadik olma, fedakarlik ve özverili çalisma (Özler ve Sahin, 2010); süreklilige dair planlamanin var olmasi, yönetim kurulunun var olmasi ve isletmenin kurumsallasma düzeyi (Sensoy, 2010: 323-327) aile isletmelerinin sürdürülebilirligini olumlu yönde etkilemektedir.
Arastirmanin yöntemi çoklu örnek olay yöntemidir. Çoklu örnek olay yöntemi ile belirli sayidaki uzun ömürlü aile isletmesi incelenmis ve isletmelerin sürdürülebilirligini; yönetimdeki aile fertleri arasinda nitelikli iliskilerin varligi, öz sermaye ile kurulmus olma ve sermaye yeterliligi, islerde uzmanlasma düzeyinin yüksek olmasi, çalisanlarla hakkaniyetli iliskiler kurulmasi, is ve aile yasantisinin kesin çizgilerle ayrilmis olmasi, personel devir hizinin düsük olmasi, yönetim kurulunun varligindan söz edilmesi ve kurumsallasmanin saglanmasi, yönetim devrinin planlamasi ve uygulanmasi faktörlerinin olumlu yönde etkiledigi sonucuna varilmistir. |
| Türkiye’de Insaat Sektörünün Kisa ve Uzun Dönem Dinamikleri | Author : Nebiye YAMAK, Sinem KOÇAK, Serkan SAMUT | Abstract | Full Text | Abstract :Insaat sektörü, büyüme sürecinde yaratmis oldugu istihdam olanaklarindan dolayi ülke ekonomisinin lokomotifi olarak görülmektedir. Bu baglamda Türkiye ekonomisine iliskin 2005–2016 yillari arasi çeyrek dönem veriler ile insaat sektörünün GSYH, sanayi, hizmetler ve tarim sektörleri üzerindeki kisa ve uzun dönem etkileri analiz edilmistir. ARDL modelinin kullanildigi çalismada insaat sektörü ile GSYH, sanayi ve hizmetler sektörleri arasinda es-bütünlesme iliskisi belirlenmistir. Bunun yani sira insaat sektörünün hem GSYH hem de sanayi sektöründe uzun dönemde anlamli bir etkisi tespit edilmistir. Ancak bu uzun dönemli etkinin insaat sektörünün kisa dönemli etkisinden daha düsük oldugu saptanmistir. Çalismada ayrica insaat sektörü ile GSYH, sanayi, hizmetler ve tarim sektörleri arasindaki nedensellik iliskileri Toda-Yamamoto nedensellik testi ile incelenmistir. Toda-Yamamoto nedensellik testinde GSYH, sanayi ve hizmetler sektöründen insaat sektörüne dogru tek yönlü bir nedensellik iliskisi tespit edilirken; tarim ve insaat sektörleri arasinda herhangi bir nedensellik iliskisi saptanamamistir. |
| Mus Ilinde Öne Çikan Sektörlerin Sürdürülebilir Gelisimi Için Bir Ekosistem Olusturulmasi | Author : Ömer ARSLAN | Abstract | Full Text | Abstract :Sanayilesme, ekonomik büyüme ile cari açigi azaltmayi saglamanin yani sira büyük bir istihdam kapisidir. Dünyada gelismis ve gelismekte olan birçok ülke, sanayilerindeki gelisimle istihdam sorununu azaltarak ekonomik refahlarini artirmayi basarmislardir. Sanayilesme, yogun genç nüfusa sahip Mus ilinde issizligin azalmasi ve ekonomik refahin gelisimi için büyük katki saglayacaktir. Ancak Mus ilinin çok düsük sanayilesme seviyesi, yetersiz sermaye birikimi ve kalifiye eleman yetersizligi gibi yapisal sorunlari vardir. Bunun için ilin potansiyeli ve öne çikan sektörleri dikkate alinarak sürdürülebilir bir sekilde sanayilesebilmesi için bir ekosistem gelistirmeye ihtiyaç vardir. Bu çalismada ilin öncelikli sektörleri mercek altina alinarak sorun ve potansiyelleri irdelenirken diger yandan da sanayinin gelisimine etki eden paydaslarin olasi katkilari sorgulanmaktadir. Ayrica düsük sanayilesme segmentine sahip bu sektörlerin gelisimi için uygun bir ekosistemin olusumuna katki saglayacak etmenler de ele alinmaktadir. |
| Davranissal Iktisat ve Rasyonellik Varsayimi: Literatür Incelemesi | Author : Sibel CAN KAMBER | Abstract | Full Text | Abstract :Iktisadi modeller, bireyin rasyonelligi üzerine kuruludur. Ancak, ekonomilerin istikrarsizlasmasi ve yasanan krizler nedeniyle kusursuz rasyonellik varsayimi sorgulanmaya baslamistir. Insanin sinirli rasyonellik sahibi oldugunu, bu nedenle faaliyetlerin mükemmellikten uzak sonuçlar verdigini savunan davranissal iktisat, ana akim iktisadi modelleri daha gerçekçi aksiyomlara dayandirmaya çalisir. Gelismekte olan bir disiplin olan davranissal iktisat, bireyin aldigi tüm kararlarda rasyonelligin gözetilebilecegini iddia eden ana akim iktisadi gelenegin aksine, rasyonelligin genel bir açiklayici degil, bir istisna oldugunu öne sürer. Kisitli seçenekler, zihinsel ya da fiziksel yetenekler ya da sahip olunan bilginin sinirli olmasi ve sezgisel egilimler; bireyin rasyonel olmayan kararlar almasina neden olmaktadir. Ana akim iktisadi görüsler, insani mükemmel rasyonellik sahibi olarak gördügünden söz konusu sinirlari kabul etmez ya da söz konusu sinirlarin rasyonel faaliyetler ile giderilebilecegini savunur. Bu çalisma, mükemmel rasyonelligin bir istisna oldugunu iddia eden çalismalarin görüsünü benimsemektedir. Dolayisiyla bu çalismada, bireyin rasyonel olmadigini iddia eden çalismalarin bir derlemesi yapilacaktir. Bu çalismada sinirli rasyonelligin varligini dogrulayan sezgisel egilimler ve önyargilar ile karar alma sürecinin rasyonellikten nasil saptigini ortaya koyan davranissal iktisat literatürü incelenecek ve davranissal iktisadin bulgulari, bireyin rasyonel olmadigina kanit olarak sunulacaktir. Davranissal iktisat literatürünün taramasinin yapildigi pek çok çalisma daha önce de yapilmis olmakla birlikte bu çalisma, rasyonelligi sorgulayan her insan için bilgi edinebilecegi bir kaynak, bu alandaki literatürün bir özeti olma görevini üstlenmistir. Davranissal iktisadin bulgulari neticesinde sinirli rasyonellik iddiasinin, daha gerçekçi ve açiklayici oldugu düsünülmektedir. |
| Türkiye’de Serbest Bölge Uygulamalarinin Yabanci Sermaye Girisine Katkisinin Degerlendirilmesi: Ege Serbest Bölge Örnegi | Author : Mehmet AVCI, Didem EREK | Abstract | Full Text | Abstract :Serbest bölgeler, ülkenin siyasi sinirlari içinde olmakla beraber gümrük hatti disinda sayilan, ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara iliskin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadigi veya kismen uygulandigi, sinaî ve ticari faaliyetler için daha genis tesviklerin tanindigi ve fiziki olarak ülkenin diger kisimlarindan ayrilan yerlerdir. Özellikle gelismekte olan ülkeler açisindan serbest bölgeler, yeni istihdam alanlari, teknoloji transferi, yeni yatirimlar, ihracat artisi gibi makroekonomik etkiler yaratmak suretiyle giderek daha da önemli hale gelmektedir. Serbest bölgeler ülkelerin ekonomik yapilari üzerinde önemli rol oynamaktadir. Bu çalismanin temel amaci, Ege Serbest Bölgesinin makroekonomik etkilerine yönelik görüsleri ortaya koymak ve yabanci sermayeye katkisini analiz etmektir. Bu amaç dogrultusunda, çalismada öncelikle serbest bölgelerin makroekonomik etkilerine iliskin genel bilgiler verilmekte ve Ege serbest bölgesinin ekonomik yeri belirtilmektedir. Daha sonra nitel arastirma yöntemi ve derinlemesine mülakat teknigi ile elde edilen veriler dogrultusunda Ege Serbest Bölgesinin yabanci sermayeye katkisi analiz edilerek elde edilen bulgular degerlendirilmektedir. |
| Nepotizmin Is Tatmini Üzerine Etkisinde Prosedürel Adaletin Araci Rolü: K.K.T.C. Otelcilik Sektörü Üzerine Bir Arastirma | Author : Hüseyin ARASLI, Hasan Evrim ARICI, Furkan ARASLI | Abstract | Full Text | Abstract :Bu çalismanin amaci, çalisanlarin is ortaminda maruz kaldigi nepotizm algisindan kaynaklanan etkileri is tatmini üzerinde ölçmek ve bu iliskide prosedürel adalet algisinin araci rolünü belirlemektir. Nepotizmin etkisi makro seviyede geçmis arastirmalarda incelenmis olmasina ragmen, is tatmini üzerine prosedürel adalet araciligiyla etkisi henüz hiç bir çalisma tarafindan arastirilmamistir. Bu çalisma nepotizmin prosedürel adalet vasitasiyla otel çalisanlarinin is tatmini üzerine etkisini arastirarak alan yazina önemli bir katki sunmaktadir. KKTC’ de bulunan 3 ve 4 yildizli otellerde görev yapan 299 otel çalisanindan anket teknigi kullanilarak veri toplanmistir. Elde edilen veriler, SPSS ve AMOS istatistik programlari yardimiyla faktör analizi, tanimlayici betimsel istatistik, korelasyon ve regresyon analizine tabi tutulmustur. Arastirma bulgulari, nepotizmin prosedürel adalet ve is tatminini negatif ve anlamli bir sekilde etkiledigini, çalisanlarin prosedürel adalet algisinin ise is tatmini üzerine pozitif ve anlamli bir etkiye sahip oldugunu göstermistir. Bunun disinda, çalisanlarin nepotizm algilarinin is tatmin seviyeleri üzerine etkisinde prosedürel adalet algisinin araci rolünün bulundugu belirlenmistir. Arastirma bulgularina dayanan yönetimsel tavsiye ve önerilere sonuç kisminda yer verilmistir. |
| Verimlilik, Ekonomik Büyüme ve Saglik Iliskisi; Türkiye için Dogrusal Olmayan Nedensellik Testi | Author : Ibrahim DOGAN | Abstract | Full Text | Abstract :Insanlar dogustan gelen bir bozukluk sebebiyle engelli olmasalar da her an dogal afetler, trafik ve is kazalari, terör eylemleri gibi nedenler sonucunda engelli olarak hayatlarini devam ettirmek durumda kalabilirler. Engellilerin de pozitif bir ayrimciliga tabi tutularak toplumsal hayatta aktif olarak bulunmalari son derece önemlidir. Insan Haklari Evrensel Beyannamesi ile ilk kez gündeme gelen her insanin bir ülke içerisinde özgürce seyahat etme hakkinin olusu engellileri de turizm faaliyetlerinde bulunmaya tesvik etmistir. Gittikçe artan bir ekonomik degeri olan turizm sektöründe günümüzde farkli arayislar içerisine girilmistir. Bu nedenle popülaritesi zamanla artan engelli turizmi turizm pastasindan daha fazla pay almak isteyen her ülke için deger arz etmeye baslamistir. Bu nedenle turizm sektörü açisindan önemli bir nis pazari temsil eden engellilere yönelik turizm faaliyetlerinin gün geçtikçe daha fazla gelismekte oldugu görülmektedir. Bu baglamda yapilan bu çalisma ile X Y ve Z kusagi dönemlerindeki engelli bireylerin turizm faaliyetlerinde aktif olarak bulunabilmeleri için yapilmis olan yasal düzenlemeler isiginda dönemsel karsilastirilmalari ele alinmistir. Yapilan karsilastirma sonrasinda X kusagi döneminde engelli turizmi ile ilgili yapilan yasal düzenlemelerin yok denecek kadar az oldugu, Y kusagi döneminde oldukça fazla oldugu Z kusagi döneminde ise yapilan yasal düzenlemelerin etkinliginin günümüzde de hissedildigi tespit edilmistir. |
| Müsteri Iliskileri Yönetimi Etkinliginin Bayi Müsteriler Tabaninda Degerlendirilmesi | Author : Seda SENLIK, Pembe GÜÇLÜ, Ali ÖZDEMIR | Abstract | Full Text | Abstract :Isletmelerin degisen dünya ve artan rekabet kosullari karsisinda varliklarini ve karliliklarini sürdürebilmeleri için müsterilerinin beklentilerini anlamasi ve karsilamasi gerekmektedir. Bu nedenle isletmeler müsterileri ile olan iliskisini iyi yönetmeli, yapacagi ölçümlerin sonuçlarina göre stratejilerine yön vermelidir. Bu çalismada, gida sektöründe faaliyet gösteren bir isletmenin sürdürdügü müsteri iliskileri yönetimi faaliyetlerinin etkinliginin Veri Zarflama Analizi (VZA) ile ölçülmesi amaçlanmistir. Analizde firmanin 2013 yilinda yapmis oldugu müsteri memnuniyeti ölçümü çalismasindan elde edilen anket verileri kullanilmistir. Müsteri taleplerini karsilama, müsteri tatmini ve müsteri algisi degiskenlerinin girdi, firmanin diger firmalara göre ve yillara göre performansinin çikti olarak belirlendigi uygulamada, on bes bayi müsterisi bazinda etkinlik degerlendirmesi yapilmistir. Yapilan analiz sonucunda on bes adet karar verme biriminden bes tanesi etkin olarak bulunmustur. Etkin olmayan karar verme birimleri için referans kümeleri belirlenmis, etkinlik sinirina gelebilmeleri için girdi ve çikti degiskenlerinin hedefler degerleri hesaplanmis ve yorumlanmistir. |
| Nevsehir Ili Konaklama Isletmelerine Yönelik Turizm Talebinin Analizi, Modellenmesi ve Tahminleri | Author : Murat ÇUHADAR, Ismail KERVANKIRAN | Abstract | Full Text | Abstract :Turizm sektöründe talep tahminleri, alt ve üst yapi yatirimlarinin planlanmasi; turizm bölgelerinin tasima kapasitelerinin belirlenmesi, bu sayede ekonomik, toplumsal ve çevresel yönlerden turizmin olumsuz etkilerinin giderilmesinde büyük önem tasimaktadir. Bu çalismada, Türkiye’nin önde gelen turizm çekim merkezlerinden biri olan Nevsehir ili sinirlari içerisinde faaliyet gösteren konaklama isletmelerine yönelik turizm talebinin muhtelif Üstel Düzlestirme ve Box-Jenkins yöntemleri ile modellenmesi, tahmini ve tahmin performanslarinin karsilastirilarak en yüksek dogrulugu saglayan model yardimi ile 2016 yili için Nevsehir ili konaklama isletmelerine yönelik aylik turizm talebi tahminlerinin üretilmesi amaçlanmistir. Çalismada, turizm talebinin ölçüsü olarak konaklama istatistikleri kullanilmis, 2010-2015 yillarinda Nevsehir ili sinirlari içerisinde faaliyet göstermekte olan, Belediye ve Kültür ve Turizm Bakanligi’ndan belgeli konaklama isletmelerine giris yapan aylik yerli ve yabanci turist sayilarindan yararlanilmistir. Çalismada kullanilan veriler, Kültür ve Turizm Bakanligi, Arastirma ve Degerlendirme Daire Baskanligi, Istatistik Sube Müdürlügü’nden yazili talep ile temin edilmistir. Uygulanan yöntemlerden elde edilen tahmin sonuçlarinin degerlendirilmesi neticesinde en yüksek tahmin dogrulugunu saglayan Holt-Winters’in Çarpimsal-Mevsimsel üstel düzlestirme modeli kullanilarak, 2016 yili için Nevsehir ili konaklama isletmelerine yönelik aylik turizm talebi tahminleri üretilmistir. Çalismada kullanilan yöntem ve modellerin tahmin basarilari, “Ortalama Mutlak Yüzde Hata (MAPE)” istatistigi yardimiyla degerlendirilmistir. |
| Turizm Destinasyonu Rekabetçilik Faktörleri Ve Entropi Yöntemiyle Agirliklandirilmasi | Author : Ramazan GÖRAL | Abstract | Full Text | Abstract :Destinasyonlarin turizm rekabet gücünü ölçme ve degerlendirmeye yönelik gelistirilen modellerden birisi Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafindan ilk defa 2007 yilinda gelistirilen ve son güncellemesi 2015 yilinda yapilan Seyahat ve Turizm Rekabet Endeksi (TCI) Modelidir. Bu endeks çalismasinda dört ana grup, ondört alt grup ve bunlara bagli seksendört indikatöre bagli olarak 141 ülkenin turizm rekabet gücü analizi ve siralamasi yapilmistir. TCI çalismasinda destinasyonlarin rekabetçilik ölçümü yapilirken, ilgili faktör degerlerinin agirliklandirilmamis ortalamasi alinarak ana faktör degerleri ve TCI degeri hesaplanmistir. Oysa destinasyon rekabetçilik modellerinde yer alan faktörlerin aldigi puanlari kullanarak toplam puan hesaplanirken her bir faktörün agirliklari esit olmayabilir. Bu çalismada entropi adi verilen agirliklandirma yöntemi kullanilarak TCI Modelinde yer alan turizm rekabetçilik faktörleri agirliklandirilmaktadir. Böylece destinasyonlar için rekabet avantaji olusturabilecek ayirt edici faktörlerin agirlik düzeyi belirlenmis olacak ve öncelik siralamasi yapilabilecektir. Bu baglamda TCI çalismasina göre rekabet avantaji olusturan faktörlerin agirliklandirma sonuçlari; Dogal ve Kültürel Kaynaklar (% 35), Altyapi (%29), Çevresel Faktörler (%21) ve Turizm Politikalari ve Kosullarin Etkinlestirilmesi (%15) seklinde olusmustur. |
| Türkiye’de Bölgesel Kalkinmanin Yeni Aktörleri Olarak Kalkinma Ajanslari ve Örnek Bir Uygulama “Inovasyona Dayali Bölgesel Turizm Stratejisi Ve Eylem Plani” | Author : Süleyman TOY, Ugur ÇALISKAN | Abstract | Full Text | Abstract :Türkiye, çok basarili sonuçlar elde edememis olmakla birlikte, planlama ve planli kalkinma konusunda dünya ile kiyaslandiginda çok da geriden gelmemektedir. Bu çabalar Osmanli Imparatorlugu’nun son yillarinda kent içerisinde mahalle ölçekli planlardan baslayarak Cumhuriyetin ilk yillarindaki devletçi kalkinma çabalarinin neden oldugu sanayilesme ile devam etmis ve 1960’ta Devlet Planlama Teskilatinin kurulmasi ile belirli bir olgunluga erismistir. Özellikle 2000’lerden sonra Avrupa Birligine Uyum Süreci ile beraber Istatistiki Bölge Birimleri Siniflandirmasi ve olusturulan birim kademeleri ile bunlar içerisinde sosyo-ekonomik kalkinmayi atesleyecek bölgesel kalkinma ajanslarinin kurulmasi kalkinmayi bölgesel ve yerel düzeyde planlama ile tanistirmistir. Özellikle 2006 yilinda Kalkinma Ajanslarinin kurulmasi ve çalismaya baslayarak Düzey 2 Bölgeleri için planlar hazirlamasiyla birlikte Türkiye planlama tarihinde yeni bir dönem baslamistir.Bu çalismanin amaci, Türkiye’de kuruluslari oldukça yakin zamana dayanan kalkinma ajanslarindan kisaca bahsederek bu ajanslardan biri olan Kuzeydogu Anadolu Kalkinma Ajansinin yaptigi örnek bir uygulamayi (Kuzeydogu Anadolu Bölgesi Inovasyona Dayali Bölgesel Turizm Stratejisi ve Eylem Plani 2012 – 2023; IDBTSEP) ele almaktir. |
| Turizmde Üniversite-Sektör Isbirligi Nasil Gelistirilebilir? | Author : Zehra Gökçe SEL, Mustafa TEPECI | Abstract | Full Text | Abstract :Bu çalismada, turizmde üniversite-sektör isbirliginin nasil gelistirilebilecegi sorusuna alan yazin taranarak cevap verilmeye çalisilmistir. Turizm yazininda 1993-2015 yillari arasinda alan endeksli dergilerde yayinlanmis bilimsel arastirmalar, turizm sektörü ve üniversite isbirligi kapsaminda yayin yili, yayinlandigi dergi, arastirma yaklasimi, kullanilan yöntem, yayinlandigi üniversite, yayinlandigi cografi bölge ve incelenen konu içerigi gibi yapisal özellikleri kapsaminda degerlendirilmistir. Gerçeklestirilen alan yazin taramasi, turizm alaninda üniversite-sektör isbirligi konusunda özellikle Türkiye’de sinirli sayida yayin oldugunu, batida yapilan çalismalarin da konuya sinirli yönleriyle yaklastigini göstermektedir. Arastirmanin bulgulari, üniversite-sektör isbirligi alaninda 1990’li yillarda yapilan çalismalarin kavramsal, 2000’li yillardan sonra daha uygulamaya dayali yayinlar yapildigini göstermektedir. 2007 yillindan sonra alanda yapilan çalismalarin sayisinda artis yasanmistir. Üniversite-sektör isbirligine duyulan ihtiyacin gündeme gelmesi 1990’li yillara dayanirken, arastirmalarda ilgili alana ve uygulamalara 2007 yilindan sonra agirlik verilmistir. Yillar içerisindeki gelisimde dikkat çeken diger bir husus, 2002 yilindan sonraki arastirmalarin özellikle nitel yöntemler ile hazirlandigi tespit edilmistir. Çalismalarda üniversite ve sektör arasinda isbirliginin basarisi için tek bir çözüm yolu önerilmemektedir. Türkiye’de bu konuda alan arastirmalari yapilarak üniversite-sektör isbirligi basarisi için öneri ve stratejilerin gelistirilmesi gerekmektedir. |
|
|