DOGUMUNUN 80. YILINDA PROF. DR. TUNCER GÜLENSOY | Author : Ahmet BURAN, Nilüfer YILDIRIM | Abstract | Full Text | Abstract :Bilim insanlari; arastiran, üreten, yeni bilgilere ulasan ve bu bilgileri ilim âlemine sunan kisilerdir. Ömrünü Türklük bilimine adayan, Türk dili ve Türk dünyasi ile ilgili çalismalara imza atan Tuncer GÜLENSOY da ülkemizin yetistirdigi önemli Türkologlardan biridir.
Bu makalede Tuncer GÜLENSOY’un hayati, akademik ve idari görevleri, yönettigi tezler; yazdigi kitap, makale ve bildirilerle ilgili bilgilere yer verilmistir. |
| W. RADLOFF VE TÜRK DÜNYASI | Author : Ferit YUSUPOV | Abstract | Full Text | Abstract : Dünyaca ünlü Türkolog W. Radloff, bilimsel faaliyetlerini sürdürdügü altmis yillik bir zaman diliminde lehçe alani (diyalektografi) ve lehçe bilimi (diyalektoloji), sözlükçülük (leksikografi) ve söz bilimi (leksikoloji), Türk dillerinin karsilastirmali ve tarihsel ses bilgisi ve dil bilgisi, Runik, Uygur ve Arap alfabeleriyle yazilmis Türkçe metinler üzerindeki bilimsel çalismalar ve bu metinlerin yayimlanmasi, Türk halk bilimi, Türk etnografyasi, Türk tarihi ve arkeolojisi gibi Türkolojinin hemen hemen bütün alanlarini kapsayan önemli çalismalar yapmistir. Bu makalede W. Radloff’un bilimsel arastirma faaliyetleri ele alinmaktadir. |
| W. RADLOFF VE TÜRK DÜNYASI | Author : Ferit YUSUPOV | Abstract | Full Text | Abstract : Dünyaca ünlü Türkolog W. Radloff, bilimsel faaliyetlerini sürdürdügü altmis yillik bir zaman diliminde lehçe alani (diyalektografi) ve lehçe bilimi (diyalektoloji), sözlükçülük (leksikografi) ve söz bilimi (leksikoloji), Türk dillerinin karsilastirmali ve tarihsel ses bilgisi ve dil bilgisi, Runik, Uygur ve Arap alfabeleriyle yazilmis Türkçe metinler üzerindeki bilimsel çalismalar ve bu metinlerin yayimlanmasi, Türk halk bilimi, Türk etnografyasi, Türk tarihi ve arkeolojisi gibi Türkolojinin hemen hemen bütün alanlarini kapsayan önemli çalismalar yapmistir. Bu makalede W. Radloff’un bilimsel arastirma faaliyetleri ele alinmaktadir. |
| ????? ????????????? ??????? ????? ????? ???? ???????: ??????? ??? ????? | Author : Flera SEYFULINA | Abstract | Full Text | Abstract :?????? ????? ?????????? ???? ???? ????? ???????, “????? ???????”, “??????? ??????? ????????” ????????? ?????? ???? ?????????? ?????? 100 ???????? ??????. ????? ???????? ???????? ??????? h?? ????????? ???? ??? ????????. ???????? ??? ???????? ??????? ??????????? ??????????? ????? ???????????? ?? ???????? ??????? ??????????? ??????? ????? ????????? ?????? ???????? ?????????? ?????????, ???? ??? ????? ??????? ??????? ?????. ??????????? ??????? ?????? ????? ???????? ?????-?????????, ?????????? ????????, ????????? ??????-???? ?????????, ??????-??????, ?????? ?????????? ???? ?????????? ????? ???????? ????. ????? ????? ???h??????, ???????? ??? ?????? h?? ?????????, ??????????? ??????????? ???????????? ????? ??????? ?????? ???????. ????? ????????? ???????? ??????, ???? ????? ?????????? ???? ??? ?????? ??????? ????????? ????? ?????????????? ??????? ?????????? ????? ???????? ???????????, ??????????? ??? ????? ??????? ???????. ???????? ??????? ????? ???????? ???????? ????????. |
| KIRGIZ TÜRKÇESINDE SES UYUMLARININ SEBEP OLDUGU SES DEGISMELERI* | Author : Ahmet BURAN | Abstract | Full Text | Abstract :Dillerde ünlü ve ünsüzlerde meydana gelen degismelerin çesitli sebepleri vardir. Bu degisimlerin bir bölümü, münasebette bulunulan diller, kültürler, iklim ve cografya gibi dilin “dis tarihi” ile ilgilidir. Diger önemli bir kismi ise, dilin iç dinamiklerinden kaynaklanan “dilin iç tarihi” ile ilgili degisme ve gelismelerdir.
Türk dilinde ünlüler ile ilgili “kalinlik-incelik ve düzlük-yuvarlaklik”, ünsüzlerle ilgili de “tonluluk-tonsuzluk” uyumu adi verilen önemli ve özel bir uyum sistemi bulunmaktadir. Çagdas Türk yazi dillerinde bu uyum sistemlerinin durumu önemli farkliliklar göstermektedir. Kirgiz Türkçesi, çagdas Türk yazi dilleri arasinda ünlü ve ünsüz uyumlarini en ileri düzeye tasiyan ve en saglam biçimde isleten yazi dilidir. Bu uyum sistemleri gelistikçe, dil kendi dogasi geregi, kelime tabanlarinda ve eklesme durumunda karsilastigi uyuma aykiri biçimleri degistirip dönüstürerek uyuma uygun hale getirmektedir.
Türk yazi ve konusma dillerinin tümünde bulunmakla birlikte, ünlü ve ünsüz uyumlarina bagli ses degismelerinin en karakteristik ve yaygin örnekleri, Kirgiz Türkçesinde görülmektedir. Onun için bu bildiride “ses uyumlarinin sebep oldugu ses degismeleri” Kirgiz Türkçesi özelinde incelenmeye çalisilmistir. |
| TATAR TÜRKÇESI YAZI DILINDE VE AGIZLARINDA y-/c- SESI ÜZERINE | Author : Ercan ALKAYA | Abstract | Full Text | Abstract :Türkçede ön seste y- sesinin korunmasi veya c-, j- gibi seslere dönüsmesi ilginç bir görünüm arz eder. y->c-/j- dönüsümü bir Kipçak dil özelligi olarak kabul edilmekte ve günümüzde Kipçak Türkçesinin çagdas temsilcilerinde görülmektedir. Ancak Kipçak grubu Türk lehçelerinde de ön sesteki bu kullanim farklilik arz eder. Ön ses y-, günümüz Kipçak Türk lehçelerinden Kirgiz, Karaçay-Balkar Türkçelerinde c-; Kazak, Karakalpak Türkçelerinde ise j- olarak görülürken, Baskurt, Nogay, Kirim-Tatar, Kumuk, Karay Türkçelerinde ise degisiklige ugramaz. Oguz (Türkiye, Azerbaycan, Türkmen, Gagauz) ve Karluk (Özbek, Uygur) grubu Türk lehçelerinde de ön seste y- korunmaktadir. Kuzeydogu grubu Türk lehçelerinden Tuva ve Hakas Türkçelerinde ç-, Altay Türkçesinde de c-‘dir. y- sesi Yakutçada (Saha) s-, Çuvasçada da ?- olmaktadir. Ön seste y-/c- sesinin durumu bakimindan Tatar Türkçesi farkli bir görünüm arz etmektedir. Tatar Türkçesinde sayi olarak ön seste y-‘yi koruyan kelimeler çogunlukta olsa da (yafrak “yaprak”, yakin, yil, yalkin “alev”, yat-, yil gibi), önemli bir miktarda da ön seste c- bulunduran kelimeler yer almaktadir. Tatar Tºlºnº? A?latmali Süzlºgº’nde (C.III, Kazan 1981) kök hâlde, türemis, pekistirmeli, birlesik kelime, yansima, ikileme seklinde (cidº “yedi”, cidºgen “yedigen”, cidºyillik “yedi yillik”, ci?el “hafif”, ci?ºley- “hafifle-”, cir “yer”, cir-kük “yer gök”, cirlº “toprak sahibi, cilbºr-cilbºr “püfür püfür”, ceyºn-kisin “yaz kis” vb.) c- sesi ile baslayan 450 civarinda Türkçe madde basi kelime bulunmaktadir.
Tatar yazi dilinde diger Türk lehçelerinden farklilik arz eden y->c- degismesi bilhassa /i/ ünlüsünden önce cil “yel”, cir “yer” gibi kelimelerde ortaya çikmakta ve bu durum diger Kipçak lehçelerinin Tatar Türkçesine tesiriyle açiklanmaktadir. Ancak gerek Tatar Türkçesinin tarihî dönemleri gerekse agizlari dikkate alinirsa, Tatar Türkçesindeki ön ses y->c- degisiminin diger Kipçak lehçelerinin etkisinden ziyade kendi yapisi ve sartlari göz önünde tutularak degerlendirilmesi gerekliligi ortaya çikmaktadir. Bu çalismada da Tatar Türkçesinin tarihî metinleri ve agizlari incelenerek söz konusu durum hakkinda bir degerlendirme yapilacaktir. Bu baglamda Orta (Kazan), Bati (Miser), Dogu (Sibirya) gibi üç büyük agiz grubu olan Tatar Türkçesinin agizlarindan ve yazi dilinden örnekler verilecek, ön ses y-‘nin ilgili agizlarda korunmasi veya baska seslere dönüsmesi degerlendirilecektir. |
| SÖZ VARLIGI AÇISINDAN YENISEY YAZITLARININ MOGOLISTAN YAZITLARINDAN FARKLILIKLARI ÜZERINE NOTLAR | Author : Erhan AYDIN | Abstract | Full Text | Abstract :Yenisey yazitlari, Mogolistan’in kuzeyinde, Yenisey Irmagi boyunca bulunan, bugün toplam sayisi 200’ü asan yazitlardir. Bu yazitlardan Uybat III (E 32) Yaziti ilk bulunan yazit oldugu hâlde, 1889 yilinda, N. Yadrintsev tarafindan, Bilge Kagan ve kardesi Köl Tegin adina dikilen iki büyük yazit bulununcaya kadar, bu yazitlarin kimlere ait oldugu ve alfabenin niteligi hakkinda çok fazla bilgi bulunmamaktaydi. V. Thomsen’in bu alfabedeki harfleri çözmesinden sonra çalismalar, daha çok Mogolistan bölgesi üzerinde yogunlasmis, bu yazitlari okuma girisimleri de olmustur. Bu anlamda özellikle W. Radloff, S. Ye. Malov ve H. N. Orkun’un adini anmak gerekir.
Yenisey yazitlarinin daha çok bölgede yasamis olan Kirgizlar, Azlar ve Çikler tarafindan dikildigi düsünülmekle birlikte yazitlarda herhangi bir tarih kaydi bulunmamaktadir. Bu yazitlar, söz varligi açisindan özellikle Mogolistan’da bulunan ve II. Türk Kaganligi ile Uygur Kaganligi’nin kaganlari ve yöneticileri tarafindan dikilen yazitlardan farkli oldugu düsünülmektedir. Makalede, Yenisey yazitlarinda geçen ve bölgeye özgü oldugu düsünülen kimi sözcükler, Mogolistan’daki yazitlarla karsilastirilmistir. Böylelikle kimi sözcüklerin diyalektik sözcükler oldugu kanaati ortaya çikmistir. Güney Sibirya bölgesi halklarinin söz varligindaki farkliliklardan hareket edilerek bu bölgede yasamis halklarin sosyal yasantisi üzerinde de çesitli degerlendirmelerde bulunulmustur. |
| GEYDOGAN KÖYÜNDE YER ADLARI | Author : Beyazit Bilge METIN | Abstract | Full Text | Abstract :Ülkemizdeki yer adlarinin derlenmesi,bu adlar üzerine çalismalar yapilmasi,yapilan çalismalarin yayimlanmasi; dilimizin zenginliginin,güzelliginin daha iyi anlasilmasi için büyük önem ifade etmektedir. Zira derlenen ve incelenen bu isimlerleyalnizca o adin köküne ve eklerine degil o ad çevresinde Türk dilinin tarihi gelisimine,Türk kültürünün köklerine iliskin bilgilere de ulasilmaktadir. Ayrica yer adlari,incelenen bölgenin geçmisi hakkinda fikir yürütmeye olanak saglar.Yer adlariyla ilgili arastirmalar,kültürel mirasin ortaya çikarilmasi için de önemlidir.Yer adlarinda bölgede yerlesmis topluluklar ile ilgili meydana gelmis tarihi olaylara,bölgede öne çikmis kisilere ve halk kahramanlarina,halk ozanlarina ait bilgiler de bulunabilir.Yer adlari tarih çalismalarinda da saglam bir dayanak olarak kullanilabilir.
Ülkemizde yer adlariyla ilgili çalismalar maalesef henüz baslangiç asamasindadir. Buna karsin son yillarda Avrupa’da yer adlariyla ilgili çalismalar bagimsiz bir bilim kolu meydana getirecek kadar artmistir.
Bu çalismada Amasya’nin Tasova ilçesine bagli Geydogan Köyü ve köyün yaylasi Girap Yurdu’ndaki yer adlari ele alinmistir.Eski yerlesim yerlerinden olan Geydogan’ingelenekleri,görenekleri köklü ve canlidir. Eski Türkçeden beri kullanilan birçok sözcüge ev sahipligi yapan köyde ayni zamanda farkli dillere ait pek çok kelime de yasamaktadir.Geydogan köyündeki yer isimleri de kelimelerde oldugu gibi çesitlilik arz etmektedir. Kimi Eski Türkçeden,kimi Orta Türkçeden,kimi de farkli dillerden gelmistir. |
| TÜRKÇEDE BIR SÖZCÜK TÜRÜ VE SÖZCÜK TÜRETME YOLU OLARAK KARMA SÖZCÜKLER | Author : Mehmet Vefa NALBANT | Abstract | Full Text | Abstract :Dillerin incelenmesinde ölçüt olarak kabul edilen yapisal özellikleri, birbiriyle ayni veya farkli dillerin çesitli aileler olusturmalarina olanak saglamaktadir. Ortak yönler üzerinde kurulmus bu ailelerdeki dillerin ara sira ayni dil ailesinden olmayan dillerle de bazi yapisal benzerlikler gösterdikleri görülebilmektedir. Bu çalismamizda Türkçenin ölçünlülügü disinda kalan bir sözcük türetme yolu ve bu yolu kullanan baska dillerle Türkçenin iliskisi ortaya konmaya çalisilacaktir. Diger yandan Hint-Avrupa dilleri için bile yeni bir yol olarak kabul edilen karma sözcük türetme seklinin Türkçe için eskiligine de bu incelemenin sinirlari içinde dikkat çekilecektir. |
| OSMANLI SAHASINDA ÇAGATAY TÜRKÇESI ILE SIIR YAZMA GELENEGI VE KÂMÎ’NIN BIR KASIDESI | Author : Ali YILDIRIM, Fatma SINECEN | Abstract | Full Text | Abstract :Osmanli sahasinda 13. Yüzyil ile 19. Yüzyil arasinda tesekkül eden klasik Türk edebiyatinin bir benzeri, Çagatay Türkçesi ile Türkistan cografyasinda tesekkül etmistir. Özellikle 15. Yüzyilda Ali Sir Nevayi ile özgün ve kâmil örneklerini veren bu edebiyat Mevlana Lütfî, Sekkâkî, Gedâyî, Babür Sah, Ebu’l-Gâzi Bahadir Han gibi önemli temsilciler yetistirmistir. Türkistan cografyasindan gelen bilim adami, sanatkâr ve sairlerin de etkisiyle Klasik sairlerimiz arasinda Çagatay Türkçesi ile siir yazma gelenegi olusmustur. Fuzulî, Nedim, Seyh Gâlib gibi ileri gelenler basta olmak üzere pek çok klasik sairimiz Çagatay Türkçesi ile siirler söylemislerdir. Bu gelenek daha çok Ali Sir Nevayî etkisi ile gelismis, hatta Osmanli sairleri arasinda bu Türkçeye “Nevayî Tili” bile denmeye baslanmistir.
Bu kadim gelenege 17. Yüzyilin önemli sairlerinden Kâmî de uymus, bir Çagatayca siir söylemistir. Üstelik Kâmî, tespit edildigi kadariyla kaside tarzinda Çagatayca siir söyleyen tek sairdir. Gazel, rübaî, muhammes, tahmis, tarih manzumesi, kit’a, mülemma gibi siirlerden örnekler farkli sairler tarafindan söylenmistir. Kâmî’nin bu siiri, yaygin sekliyle görülen otuz beyit ve yukarisi beyitten olusmamaktadir. Çagatayca söylemenin de zorlugundan dolayi, Kâmî’nin kasidesi on üç beyitten olusmaktadir. Ancak siir, klasik kaside nazim biçimine uygun olarak tesbib, medhiye, dua bölümlerinden olusmaktadir. |
| GENÇLIGIN ADIYLA IMTIHANI | Author : Mustafa SENEL | Abstract | Full Text | Abstract :Ad ve adlandirma insanlik tarihi kadar eskidir. Insanlar özellikle kendilerini çevrelerindeki kisilerden farkli kilmak, yeni karsilastiklari varlik ve kavramlari tanimlayabilmek için adlandirma yolunu seçmislerdir. Niçin verildigini bilmedikleri; ama toplum içinde bir antlasmanin varligindan dogduguna inandiklari adlari, kendi adlarindan baslayarak hep sorgulamislar, etraflarindaki varliklarin, kavramlarin vd. adlarini açiklamaya çalismislardir. Kisi adlari ad vermede önemli bir yer tutar. Bu çalismada(Kafkas Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyati Bölümü Ögrencileri-2016) gençlere; adlarini kim verdi,(kim) kimin adini verdi, kardeslerinizin adini kim verdi, adinizi seviyor musun, adinizin anlamini biliyor musunuz, vb. sorular sorularak adlariyla ilgili neler bilip bilmedikleri tespit edilmistir. |
| KUTADGU BILIG’IN MISIR NÜSHASININ DIZINI ÜZERINE NOTLAR | Author : Özge EKER | Abstract | Full Text | Abstract :Bu çalisma yayimlanmamis olan Kutadgu Bilig Dizini adli yüksek lisans tezinden (Ö. Eker., Kutadgu Bilig Dizini, Nigde Üniversitesi SBE, Nigde, 2015, Yayimlanmamis YL Tezi) hareketle yapilmistir. Çalismalar yapilirken 1993 yili basimi Kültür Bakanligi Kutagdu Bilig Misir Nüshasi baskisindan ve sonradan 2015 yili Türk Dil Kurumu Kutadgu Bilig Prestij baskisindan yararlanildi. Analitik dizin çalismamizda Arat nesrine her zaman sadik ve bagli kalindi. Inceleme kisminda Arat’tan farkli fonetik okumalar yapildi. Bu farkli okumalara yapilan dizin çalismasinda da yer verildi. Misir nüshasi da diger nüshalardan farkli bir zaman diliminde istinsah edildigi için birtakim fonetik farkliliklar göstermektedir. (Tasarruflu yazimlar)- imla özellikleri örneklerle verildi. Arat’in ölümünden sonra yayimlanan dizinde geçmeyen bazi sözcükler tesbit edilip yazildi. Metin içerisinde C nüshasi için dipnot bilgisi verilmeyen örnekler verildi. Metinde geçen ikili ve hatta üçlü kullanimlardan bahsedildi. Metinde çokça görülen ses olaylarindan bahsedildi. |
| KUTADGU BILIG DIZININDEKI BIR KELIME HAKKINDA V: YIG ‘1. ÇIG; 2. KÖTÜ, FENA’ ÜZERINE | Author : Erdem UÇAR | Abstract | Full Text | Abstract :Kutadgu Bilig’in nesredilmesinin üzerinden 70 yil geçmistir. Bu zaman zarfinda nesir ve nesrin dizini hakkinda birçok yeni okuma ve anlamlandirma teklifi sunulmustur. Nesirdeki sorunlu her kelime hakkinda tekrar düsünülmelidir. Kutadgu Bilig’in ilmî nesri 1947’de Resit Rahmeti ARAT tarafindan gerçeklestirilmistir. Bu nesir, eserin üç yazmasina dayanmaktadir. ARAT, uzun bir mesainin neticesinde Kutadgu Bilig metnini hazirlamayi basarmistir. Metne genel olarak bakildiginda üç yazmada bir okuyusun birebir ayni oldugu örnek pek fazla degildir. ARAT’in kendi nesri hakkindaki notlarinin elimize ulasmamis olmasi, bizler için büyük bir talihsizlik olmustur. Kutadgu Bilig’deki problemli her bir kelimenin açikliga kavusturma çabasi takdirle karsilanmalidir. Kutadgu Bilig hakkinda günümüze degin birçok arastirma ve monografi çalismasi hazirlanmis, ancak bu arastirmalarin çok az bir kismi eserin metni ve nüshalari ile ilgili olmustur. Kutadgu Bilig’te YYK imlâsiyla yazilmis bir dizi kelime bulunur. Kutadgu Bilig dizininde birbirinden farkli iki YYK, yani yig ‘daha iyi’ ve yig ‘çig’ ayni maddede toplanmistir. Bu maddeye bakilarak iki kelimenin ayni oldugu düsünülebilir, ancak bu kelimeler birbirinden farklidir. Iki kelimenin birbirinden farkli oldugu beyitlerde ayrintili olarak gösterilecektir. |
| ÇAGDAS TÜRK YAZI DILLERINDE KADINA YÖNELIK HITAPLAR | Author : Nilüfer YILDIRIM | Abstract | Full Text | Abstract :Dilin söz varligi içinde önemli yer tutan hitaplar; seslenme, saygi, sevgi, sitem, heyecan, ask gibi duygulari ifade etmek için kullanilan sözcük veya sözcük öbekleridir. Hitap edenle hitap edilene göre farkli sekiller alan bu söz öbekleri, kisiler arasi iliskilerin derecesini göstermesi bakimindan önem tasir.
Makalede Türkiye Türkçesi disindaki çagdas Türk yazi dillerinde kadina yönelik olarak kullanilan hitaplar üzerine bir degerlendirme yapilacaktir. Altay Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Baskurt Türkçesi, Gagavuz Türkçesi, Hakas Türkçesi, Karaçay-Malkar Türkçesi, Karakalpak Türkçesi, Kazak Türkçesi, Kirgiz Türkçesi, Kirim-Tatar Türkçesi, Kumuk Türkçesi, Nogay Türkçesi, Özbek Türkçesi, Tuva Türkçesi, Türkmen Türkçesi ve Yeni Uygur Türkçesinde kadinlarla ilgili olarak kullanilan hitaplardan örnekler sunulacaktir. Kadina yönelik hitap örnekleri, çagdas Türk yazi dillerine ait sözlüklerden, destan, masal, efsane, türkü ve mani gibi söz varligi unsurlarinin çesitli sekillerde kullanildigi anlatilardan verilecektir. Örnekler, içerdikleri anlam alanina göre siniflandirilacak, hitap edenler ve edilenler, hitaplarin kullanilis amaçlari, hitaplar üzerinden iletilmek istenen duygu ve düsünceler açiklanacaktir. Böylece farkli Türk lehçelerinde kadinlar için kullanilan hitap örnekleri bir araya getirilerek, bu örneklerden hareketle toplumun kadina verdigi önem ortaya çikarilmis olacaktir. |
| DOGU TÜRKISTAN TARIHINI ANLATAN BIR ESER: KITÂB-I GAZÂT DER MÜLK-I ÇIN | Author : Naciye KARAHAN KÖK | Abstract | Full Text | Abstract :Türklerin tarihleri boyunca en fazla iliskide bulunduklari milletlerden birisi de Çinlilerdir. Çinliler kuzey komsulari olan Türklerle kimi zaman dostane, çogu zaman da mücadele içerisinde olmuslardir. Bu mücadele bilinen en eski Türk devleti olan Hunlarla baslayarak Göktürkler, Uygurlar, Karahanlilar, Türk-Mogol devletleri ile bunlarin mirasi üzerine kurulan hanliklar dönemine kadar araliksiz devam etmistir. Araliksiz devam eden Türk-Çin mücadeleleri ardinda sadece Çin imparatorlugunun kuzey sinirlarini korumak için insa ettirmis oldugu Çin Seddi gibi muazzam bir sanat eseri birakmakla kalmamis, tarihten edebiyata, dilden ekonomiye, askerlikten diplomasiye kadar pek çok alanda zengin bir mirasin dogmasina da vesile olmustur. Bu mirasin yaziya geçirilmesinde Çinliler öncülük etseler de Türkler de onu gelecek nesillere tasima ugrasi içerisinde olmuslardir. Türkler arasinda bu bilinçle hareket edenlerden birisi de Molla Bilal Nâzimî’dir.
Bu çalismada “Kitâb-i Gazât der Mülk-i Çin” adli eser, eserin müellifi, istinsah tarihi, içerigi, imlâ ve dil özellikleri, eserde tespit edilen savas, askerlik, devlet yönetimi, meslek ve yer adlari ile Türk dili ile ayni dil ailesine mensup Mogolcaya ait kelime ve yer adlari gibi özellikli kelimeler üzerinde durulacaktir. |
| ESKI TÜRKÇE YIP SÖZCÜGÜ VE KAVRAM ALANINA GIREN BAG, URUK, ÖRGEN, URGAN, ARKAN SÖZCÜKLERI ÜZERINDE BIR DEGERLENDIRME | Author : Banu DURGUNAY | Abstract | Full Text | Abstract :Dilin, tarihî lehçelerden çagdas lehçelere dogru gelisimini belirli sözcükler ve bu sözcüklere bagli kavram alanlari içerisinde degerlendirmek mümkündür. Buradan yola çikilan çalismada, Eski Türkçede ip anlamina gelen yip sözcügü ve farkli tarihî dönemlerde kavram alanina giren bag, uruk, örgen, urgan, arkan sözcükleri üzerinde durulmustur. Söz konusu sözcükler tarihî ve çagdas lehçelerde fonolojik, morfolojik gelismeleri ve anlam bilimsel degismeleri bakimindan degerlendirilmistir. Çalismada öncelikle sözcüklerin kökeni, farkli tarihî dönemlerde karsilasilan anlam genislemesi, yazi sistemi degisimine bagli olarak gerçeklesen esgösterenlilik ve bulasma, kullanimdan düsme vb. gelismelerin izi sürülmüstür. Uruk sözcügü, yazi sistemi degisiminin neticesinde "soy, aile" anlamina gelen Eski Türkçe urug sözcügü ile esgösterenli olmustur. Bunun sonucunda muhtemelen bir esgösterenliler çatismasi yasanmis ve uruk sözcügü Çagdas Türk lehçelerinde kullanimdan düsmüstür. Bag, örgen, urgan ve arkan sözcüklerininse Eski Türkçe "ip" anlamina gelen yip sözcügünün temel anlamini, yakin anlama geçis yoluyla kazandiklari ve çok anlamli sözcükler olarak kullanimda olduklari görülmüstür. |
| W. RADLOFF’UN TECRÜBESI BIZE ÖRNEK OLMALI | Author : Fenzile CEVHEROVA, Gafur SÖNGATOV | Abstract | Full Text | Abstract :Türk Dil Kurumu haberlesme üyesi Filolog Prof. Dr. Ferit Yusupov’un “????????? ??????. ?? ???????????? ???????? ????????. ????????? ????????? ????????? ?????: ???????, ?????????, ?????. ??????: ???-?? ?????????? ??-??, 2014. – 648 ?”. (Sibirya Tatarlari. Manevi Kültür Hazinelerinden. Sibirya Tatarlarinin Folklor Antolojisi: Destanlar, Münacat, Beyit. Kazan Üniversitesi Yay., Kazan 2014, -648 s.) adli eserinde 19. yüzyildan baslayip 20 yüzyila kadarki dönemde derlenen destanlar, münacatlar ve beyitler toplanmistir. Yazar, büyük arastirmaci-bilgin W. Radloff gelenegini devam ettirip sözlü halk edebiyati ürünlerini tam bir transkripsiyon ile yaziya geçirmistir. Münacat ve beyitleri kendisi derleyip yaziya geçiren Ferit Yusupov bunlarin Tatar halkinin diger etnik gruplarindaki folklor eserleri ile ortak oldugunu, destanlarin da yalnizca Sibirya Tatarlarinda korunup diger Türk boylarindaki bu tür eserler ile benzerlik gösterdigini söylemektedir. Derlenen malzemenin Rusçaya satir satir tercüme edilmesi, Sibirya Tatarlari ve her türün özellikleri hakkinda bilgi verilmesi kitabin okuyucu kitlesinin gayet büyük olacagini gösteriyor. |
| DOGUMUNUN 80. YILINDA PROF. DR. TUNCER GÜLENSOY | Author : Ahmet BURAN, Nilüfer YILDIRIM | Abstract | Full Text | Abstract :Bilim insanlari; arastiran, üreten, yeni bilgilere ulasan ve bu bilgileri ilim âlemine sunan kisilerdir. Ömrünü Türklük bilimine adayan, Türk dili ve Türk dünyasi ile ilgili çalismalara imza atan Tuncer GÜLENSOY da ülkemizin yetistirdigi önemli Türkologlardan biridir.
Bu makalede Tuncer GÜLENSOY’un hayati, akademik ve idari görevleri, yönettigi tezler; yazdigi kitap, makale ve bildirilerle ilgili bilgilere yer verilmistir. |
| DOGUMUNUN 80. YILINDA PROF. DR. TUNCER GÜLENSOY | Author : Ahmet BURAN, Nilüfer YILDIRIM | Abstract | Full Text | Abstract :Bilim insanlari; arastiran, üreten, yeni bilgilere ulasan ve bu bilgileri ilim âlemine sunan kisilerdir. Ömrünü Türklük bilimine adayan, Türk dili ve Türk dünyasi ile ilgili çalismalara imza atan Tuncer GÜLENSOY da ülkemizin yetistirdigi önemli Türkologlardan biridir.
Bu makalede Tuncer GÜLENSOY’un hayati, akademik ve idari görevleri, yönettigi tezler; yazdigi kitap, makale ve bildirilerle ilgili bilgilere yer verilmistir. |
| Grossysab | Author : Grossysab | Abstract | Full Text | Abstract :In my persuasion the rotund start regarding web is a lot same the starting of outsourcing techniques. By way of representative, today when you are purchasing online or smooth ascertain connexion web computer, you honorable relinquishing your own net browser then sicken a look at the websites listings, wherever they are. |
| Grossysab | Author : Grossysab | Abstract | Full Text | Abstract :Morality - I should definitely label, impressed with your web situation. I had no trouble navigating through all tabs and paternal info ended up state genuinely gradual to do to admittance. I fresh recovered what I hoped for before you copulate it in the smallest. Quite odd. Is credible to realise it for those who add forums or anything, web place air . a tones way for your consumer to interact. Metropolis duty.. |
| awafenent | Author : awafenent | Abstract | Full Text | Abstract :I real welcome to pen a express to say thanks to you for both of the splendid tips and hints you are gift here. My time-consuming cyberspace explore has at the end of the day been acknowledged with peachy facts and techniques to treatment almost with my relatives. I would anticipate that we visitors are definitely lucky to subsist in a serviceable place with umteen miraculous fill with healthful things. I search extremely privileged to score misused your full website writer and examine first to truly many amusing nowadays reading here. Thanks a lot once again for a lot of things. |
| nibCronic | Author : nibCronic | Abstract | Full Text | Abstract :I get been abstracted for a instance, but now I charge why I old to target this blog. Convey you, I power try and story rearward pol oft. How oft you update your website? https://www.embromix.com |
| Writing Comparative Phonetics of the Turkic Dialects | Author : Tuncer Gülensoy | Abstract | Full Text | Abstract :Many studies were done in the past on the phonetic structure of Turkic and it continues
to be done today. Most of these studies evaluate each Turkic dialect in its own way. However,
in the some etymology studies and various articles and dissertions, comparative phonetic
analyse is also made. These evaluations do not give a detailed result in terms of phonetics about
the whole Turkic and they maintain their value as various information.
As of the point reached in the studies on the Turkic, it is a great task to write the
comparative phonetics of Turkic dialects. In this study, the importance and necessity of such
study will be emphasized through examples.
|
| An important area where the Turkic Language is lost: India | Author : Nevzat Özkan | Abstract | Full Text | Abstract :The Turk presence in India dates back to BC. In the 9th century, with the conversion of
the Uighurs to religions such as Buddhism and Brahmanism, religious and cultural elements of
Indian origin began to spread among the Turks. Turk dominance in India, which started with
Gazneli Mahmud at the beginning of the 10th century, continued with the periods of the Delhi
Turk Sultanate, Gurlus, Halachs, Tugluks, Timurids. The Mughal domination, which started in
the 16th century, lasted until the middle of the 19th century. During this period, a significant
part of India became Islamized and Turkic increased its importance. In this process, Turkic,
which was used side by side with Arabic and Persian among the members of the dynasty and
Muslims, was taught with dictionaries and grammar books as well as being a literary language, became a daily communication language and thus preserved its importance for centuries.
However, Turkic, which started to lose its power since the beginning of the 20th century, is
taught only at an academic level in a limited area today and lives with its memories in the
languages used in India. |
| A Passive Marker in South Azerbaijani Turkic: -mAK ol | Author : Talip Dogan | Abstract | Full Text | Abstract :-mAK ol- structure in South Azerbaijan Turkic is essentially a passivity marker. There
are both positive and negative conjugations of the structure in the verb + -mAK ol- sequence. In
this structure; -(y)(A)r, -(y)(X)r ~ -(y)(X)rI / -mAz ~ -mAs, -mXr ~ -mXrI aorist and present tense
suffixes, which are mostly used to present non-focal and always continuous events, are
included. In -mAK ol- structured sentences, there are usually maxims, rules, general
acceptances, traditions, prohibitions, etc. judgments are reported. In these sentences, besides
passivity, the meanings of adequacy, inadequacy and necessity modality are also conveyed
according to the context.
Declaring passivity with the -mAK ol- structure is also found in Turkey Turkish.
Between the two language areas, there are features that unite and differ in terms of usage limits
and functions of the structure in question. In Turkey Turkish, -Ar ~ -Xr ~ -r / -mAz aorist tense
suffixes are usually added after the -mAK ol- structure. However, in Turkey Turkish, -mAK olstructure is used after both positive and negative verbs. When negatively conjugated -mAK olstructure is added to the positive verb, a passive-negative verb emerges; when it is added to a
negative verb, a passive-positive verb emerges. In Turkey Turkish, -mAK ol- structured
passivity and necessity modality are also presented |
|
|