Aileden Çocuga Sosyal Bilgiler Egitimi: Uygulama Örnegi | Author : Hatice Türe Handan Deveci | Abstract | Full Text | Abstract :Sosyal bilgiler dersinde çesitli bilgi, beceri ve degerleri çocuklara kazandirmak için ögretme-ögrenme
süreçlerinde toplumsal kaynaklardan yararlanmak önemli görülmektedir. Aile, sosyal bilgiler dersinde
yararlanilmasi gereken toplumsal kaynaklarin en önemlilerinden biridir. Sosyal bilgiler dersi çocuklari
yasama hazirlayan bir ders olma islevine sahip oldugu için derste ögrenilenlerin günlük yasama
yansimasini saglamak amaciyla derse aile katilimi saglanmasi gerekmektedir. Aile katilimi, çocugun
okulda ögrendigi bilgi, beceri ve degerleri günlük yasama aktarabilmesi ve devamliligini saglayabilmesi
için ailenin ögretim etkinliklerine planli olarak katiliminin saglanmasidir. Bu çalisma, sosyal bilgiler
dersinde aile katilimi saglamanin önemine iliskin dikkat çekmek amaciyla tasarlanan aile katilimi
saglamaya yönelik bir uygulama örneginden olusmaktadir. Çalismada, bu uygulama örnegine yönelik
olusturulan ders plani, aile ve ögrenci yönergeleri sunulmustur. Ayrica uygulama örnegine yönelik olarak
etkinlik esnasinda çekilen video dökümü, ögrenci anekdot kayitlari, ögrenci görüsmelerinden elde edilen
veriler ve aile isbirligi defterlerinde yer alan aile görüsleri dogrudan alinti biçiminde verilmistir. Sosyal
bilgiler dersine aile katilimi saglanarak ögrencilerin akademik basarilarinin artmasina, sorumluluk bilinci
ile özgüveninin gelisimine, aile iliskilerinin güçlenmesine ve ailelerin bireysel gelisimlerine katki
saglanabilir. |
| Egitimsel Sinirbilim (Neuroeducation): Egitimciler Neden Sinirbilim Verilerinden Yararlanmalidir? | Author : Bengisu KOYUNCU | Abstract | Full Text | Abstract :Egitim, farkli disiplinlerin bulgularindan yararlanan bir bilim dalidir. Sinirbilim ve egitim etkilesiminin
bilissel sürece yönelik bir açimlama getirdigi söylenebilir. Bu çalisma, diger disiplinlerle etkilesimi olan
egitimin, sinirbilim bulgularindan nasil yararlanabilecegine iliskin bir farkindalik kazandirmaya yönelik
bilimsel tartisma kapsaminda tasarlanmistir. Egitimsel sinirbilim (neuroeducation) yaklasimi sinirbilim
ve özellikle bilissel sinirbilim alan arastirmalarinin bulgularini bütünsel bir biçimde anlamak üzere
düzenlenmistir. Böylece, disiplinlerarasi çalismalarla egitim boyutuna katki saglamayi hedeflemektedir.
Bu çalisamada, ögretmenlerin “bilissel sinirbilim arastirmalarinin sonuçlarinin sinifta nasil
uygulayabilecekleri sorunu alan arastirmalarin sonuçlarina göre tartisilmistir. Egitimsel sinirbilim
kavrami “beyin tabanli/uyumlu ögrenme” kavramindan farkli olarak alinmistir. Her iki kavram temelde
ayni gibi gözükse de egitimsel sinirbilim kavrami daha genis bir içerigi ele almaktadir. Sonuç olarak
ögrenmenin uygulamasinda, ögrencinin motivasyonu, duygulari, konusmasi, kelime dagarcigi, kavramsal
anlamasi, problem çözme becerisi, toplumsal yasam becerileri için sinirbilim, bilissel sinirbilim ve egitim
verileri birbirini destekleyecek bütünlükte olmalidir. |
| Egitimsel Sinirbilim (Neuroeducation): Egitimciler Neden Sinirbilim Verilerinden Yararlanmalidir? | Author : Bengisu KOYUNCU | Abstract | Full Text | Abstract :Egitim, farkli disiplinlerin bulgularindan yararlanan bir bilim dalidir. Sinirbilim ve egitim etkilesiminin
bilissel sürece yönelik bir açimlama getirdigi söylenebilir. Bu çalisma, diger disiplinlerle etkilesimi olan
egitimin, sinirbilim bulgularindan nasil yararlanabilecegine iliskin bir farkindalik kazandirmaya yönelik
bilimsel tartisma kapsaminda tasarlanmistir. Egitimsel sinirbilim (neuroeducation) yaklasimi sinirbilim
ve özellikle bilissel sinirbilim alan arastirmalarinin bulgularini bütünsel bir biçimde anlamak üzere
düzenlenmistir. Böylece, disiplinlerarasi çalismalarla egitim boyutuna katki saglamayi hedeflemektedir.
Bu çalisamada, ögretmenlerin “bilissel sinirbilim arastirmalarinin sonuçlarinin sinifta nasil
uygulayabilecekleri sorunu alan arastirmalarin sonuçlarina göre tartisilmistir. Egitimsel sinirbilim
kavrami “beyin tabanli/uyumlu ögrenme” kavramindan farkli olarak alinmistir. Her iki kavram temelde
ayni gibi gözükse de egitimsel sinirbilim kavrami daha genis bir içerigi ele almaktadir. Sonuç olarak
ögrenmenin uygulamasinda, ögrencinin motivasyonu, duygulari, konusmasi, kelime dagarcigi, kavramsal
anlamasi, problem çözme becerisi, toplumsal yasam becerileri için sinirbilim, bilissel sinirbilim ve egitim
verileri birbirini destekleyecek bütünlükte olmalidir. |
| Ögretim Elemanlarinin Pedagojik Yeterliklerine Iliskin Öz Algilari ve Ögrenci Görüslerinin Incelenmesi (Ahi Evran Üniversitesi Örnegi) | Author : Menderes ÜNAL Fadime DAGISTAN | Abstract | Full Text | Abstract :Meslek yüksekokulu ve fen edebiyat fakültelerinde görev yapan ögretim elemanlarinin öz-algilari ve
ögrenci görüslerine göre pedagojik yeterliklerini incelemeyi amaçlayan betimsel nitelikteki bu çalismada
iliskisel tarama modeli kullanilmistir. Ahi Evran Üniversitesinde görev yapan 45 ögretim elemani ve 88
ögrenci ilgili üniversitenin meslek yüksekokullari ve Fen edebiyat fakültesine devam etme kosulu
aranarak amaçli örneklem yoluyla belirlenmis olup veriler nicel yolla toplanmistir. Bu çalismada veri
toplama araci olarak MEB’in 2006 yilinda yayimladigi ögretmen yeterlikleri çalismasi baz alinarak 13 alt
boyutta toplanan maddeler besli likert tipi maddelere dönüstürülerek olusturulan “Ögretmen Yeterlik Algi
Ölçegi” kullanilmistir. Verilerin analizinde yüzde (%), frekans (f), t-Test ve Tek Yönlü Varyans Analizi
yapilmis olup alt amaçlarda belirtilen hipotezler 0.05 düzeyinde teste tabi tutulmustur. Ögretim
elemanlarinin öz algilarinin incelenmesi sonunda cinsiyet, fakülte, hizmet yili, formasyon belgesine sahip
olma durumu ve hizmet içi formasyon egitimi düzenlemesine yönelik görüsleri arasinda anlamli fark
yoktur ancak ögretim elemanlarinin yeterlikleri konusundaki ögrenci görüsleri ile ögretim elemanlarinin
öz degerlendirmeleri arasinda anlamli derecede farkliligin oldugu bulunmustur. Diger taraftan
ögrencilerin cinsiyetleri ve devam ettikleri fakültelere göre aralarinda anlamli fark yok iken hizmet içi
formasyon egitimi düzenlenmeli diyenlerle karsi çikanlar arasinda karsi çikanlar lehine anlamli fark
vardir. Arastirmanin bir diger bulgusuna göre hem ögrenciler hem de ögretim elemanlari hizmet içi
pedagojik formasyon egitimi düzenlenmesi konusunda olumlu görüs belirtmislerdir |
| VATANSEVERLIK DEGERINE YÖNELIK ILKOKUL 3. SINIF ÖGRENCILERININ GÖRÜSLERI | Author : Fatma AK TEFEK, Bayram TAY | Abstract | Full Text | Abstract :Hayat bilgisi dersi kapsamini olusturan düsünce ve degerler hayat bilgisi ögretim programlarinda kisisel
nitelikler ya da degerler basligi altinda ele alinmaktadir. Hayat bilgisi dersi ile kazandirilmasi öngörülen
degerlerden biri de vatanseverliktir. Vatanseverlik bireyin ülkesine kuvvetli bir bag ile bagli olmasina, onu
koruma, gelistirme ve onun ilelebet varligini sürdürmesine kendini adamis olma ile ilgilidir. Bu
arastirmanin temel amaci, ilkokul üçüncü sinif ögrencilerinin yazili ifadeler ve resimli betimlemeler ile
vatanseverlik degerini nasil ifade ettiklerinin tespit edilmesidir. Betimsel yöntemin kullanildigi
arastirmada veriler bir adet açik uçlu soru ve bu soru ile ilgili bir adet resim çiziminden olusan veri
toplama formu ile toplanmistir. Kolay ulasilabilir örnekleme teknigi ile olusturulan örneklem, Kirsehir ili
Kaman ilçesindeki 5 ilkokulun 3. sinif ögrencilerinden olusturulmus ve arastirma sürecine toplam 166
ögrenci katilmistir. Elde edilen verilerin analizi için içerik analizi ve görsel analiz teknigi ise kosulmustur.
Arastirmadan elde edilen bulgulara göre su sonuçlara ulasilmistir: Vatanseverlik; “vatani sevmek”, “vatan
için canini feda edebilmek”, “vatani korumak”, “vatani Atatürk’ün sevdigi gibi sevmek” ve “milletini
sevmek” seklinde yazili olarak betimlenmistir. Vatanseverlik;“vatani korumak”, “bayragimizi sevmek,
istiklal marsimizi coskuyla söylemek”, “vatan için canini feda edebilmek”, “vatani Atatürk’ün sevdigi gibi
sevmek”, “vatan sevgisi” ve “millî bayramlari kutlamak” ile ilgili resimlerle tasvir edilmistir |
| 2009 ve 2017 Hayat Bilgisi Dersi Ögretim Programlarinin Karsilastirilmasi | Author : Sükran UÇUS GÜLDALI | Abstract | Full Text | Abstract :Kaynagini yasamdan alan Hayat bilgisi dersi temel egitimde bireyin toplumsallasmasi için önemli
dinamiklerdendir. 2017 yilinda güncellenen Hayat Bilgisi Dersi Ögretim Programi 2017-2018 yilindan
itibaren ilkokul 1. siniflardan baslamak üzere kademeli olarak uygulanmaya geçirilmistir. Bu baglamda; bu
arastirmanin amaci, 2009 ve 2017 hayat bilgisi dersi ögretim programlarinin karsilastirilmasidir.
Arastirmada nitel arastirma yöntemlerinden durum çalismasi deseni kullanilmistir. Veri toplama aracini
ölçüt örnekleme ile Milli Egitim Bakanligi tarafindan onaylanan 2009 ve 2017 hayat bilgisi ögretim
programlari olusturmaktadir. Ögretim programlari doküman incelemesi yöntemiyle analiz edilmistir.
Hayat bilgisi ögretim programlari; hedefler, içerik, egitim durumu, degerlendirme gibi program ögeleri,
beceriler, degerler, yaklasimlar açisindan karsilastirilmistir. Her iki program vizyon, Türk Milli Egitim
Amaçlari, degerlendirme gibi boyutlar açisindan benzerlikler tasimaktadir. 2017 programinda kazanim,
deger, beceri ve Atatürkçülükle ilgili kazanim sayilarinin azaldigi, ünite temelli yaklasima geçildigi,
etkinliklerle, belirli gün ve haftalarla ilgili yeterince açiklama olmadigi tespit edilen bazi farkliliklardir.
Arastirmada elde edilen sonuçlarin, Türkiye’de Hayat Bilgisi Ögretim Programinin anlasilirligini
destekleyecegi ve hayat bilgisi ile ilgili gelecek arastirmalar için katki saglayacagi düsünülmektedir. |
| Sinif Ögretmeni Adaylarinin Epistemolojik Inançlarinin Bazi Degiskenler ve Fene Yönelik Tutumlari Açisindan Incelenmesi | Author : Adem Tasdemir Muhammet Emin Boysak | Abstract | Full Text | Abstract :Günümüzde degisen ihtiyaçlar egitim sistemlerinde bazi degisimleri zorunlu kilmaktadir. 21.yy becerileri
incelendiginde okullardan mezun olan ögrencilerin bilgiyi üretme, problem çözme, elestirel düsünme,
teknolojiyi etkin kullanma gibi birçok beceri ile donanimli mezun olmalari hedeflenmektedir. Özellikle
bilginin tanimi, yapilanmasi, degerlendirilmesi, pozisyonu ve olusumu hakkindaki inançlar önemini
hissettirmektedir. Bireylerin bilginin dogasina iliskin inançlari epistemolojik inançlar olarak
adlandirilmaktadir. Bu çalismanin amaci, sinif ögretmeni adaylarinin epistemolojik inançlarini
betimlemek ve bu inançlar üzerinde etkili olabilecegi düsünülen bazi degiskenlere (fen dersine yönelik
tutum, cinsiyet, sinif düzeyi vb.) göre incelemektir. Bu kapsamda, arastirmada nicel arastirma
yöntemlerinden tarama (survey) yöntemi kullanilmistir. Arastirmanin örneklemini, Ahi Evran Üniversitesi
Egitim Fakültesi Sinif Ögretmenligi Anabilim Dalinda ögrenim görmekte olan ve rastgele yolla seçilen 188
ögretmen adayi olusturmaktadir. Verilerin elde edebilmesinde; Deryakulu ve Büyüköztürk (2002)
tarafindan gelistirilen Epistemolojik Inanç Ölçegi, Tasdemir (2008) tarafindan gelistirilen Fen Dersine
Yönelik Tutum Ölçegi ve arastirmacilar tarafindan gelistirilen kisisel bilgi formu kullanilmistir. Elde edilen
sonuçlara göre, sinif ögretmeni adaylarinin ögrenmenin çabaya bagli oldugu inanci gelismemis iken,
ögrenmenin yetenege bagli oldugu ve tek bir dogrunun var olduguna inançlari az gelismistir. Çalismadaki
diger bir sonuç ise sinif ögretmeni adaylarinin epistemolojik inançlarinin cinsiyet özelliklerine, sinif
seviyelerine göre de anlamli farklilik göstermis olmasidir. Bunun yaninda ögretmen adaylarinin çabaya
bagli epistemolojik inançlari ile fene yönelik tutumlari arasindaki pozitif yönlü anlamli bir iliski vardir. |
|
|