Köy - Kent Geçis Bölgesi: Ekoton - Istanbul Köyleri Örnegi | Author : Fourkan CHALIL | Abstract | Full Text | Abstract :Istanbul ve Kocaeli kentleri sinirlari içerisinde bulunan köylerin 6360 sayili kanun kapsaminda mahalleye
dönüstürülmesi, yeni bir köy tanimi ihtiyacini dogurmustur. Bu baglamda köy ile kent arasindaki ayrimin hangi
eksende sekillendigi sorunsali yeniden gündeme gelmistir. Kenti anlama iddiasindaki modern sosyolojinin; köy
ve kent arasina keskin sinirlar çekme çabasi içerisinde olmasi hem köyün hem de kentin dogru analizi noktasinda
yetersiz gibi gözükmektedir. Fonksiyonel ve yönetimsel sinir farkliliklarinin yani sira köy ve kent karakteri
tasiyan birimlerin arasinda bir derece farkliligin bulunmasi, söz konusu iki birimin keskin bir sekilde
ayrilamayacaginin göstergesidir.
Bu çalismada Istanbul ilinin Anadolu yakasindan 3 (üç), Avrupa yakasindan 3 (üç) olmak üzere yargisal
örnekleme kriterlerine göre belirlenen toplam 6 (alti) yerlesim birimi; çogunlukla ikincil veri kaynaklarindan
yararlanilarak incelenecek; hem köy kem de kent karakteri tasiyan kimi bölgelerin nasil bir yerlesim birimi
olusturduklari sorusuna bir cevap aranacak, yani sira ne kent ne de köy olabilen bu yerlesim birimlerinin nasil
ortaya çiktigi incelenecektir. |
| Erken Yasta Evlendirilen Kadinlarin Evlilik Süreçleri, Deneyimleri ve Sonraki Yasamlari Üzerine Nitel Bir Çalisma | Author : Yasemin Gezer Tugrul | Abstract | Full Text | Abstract :Ataerkil ve geleneksel toplum yapisinin hakim oldugu birçok toplumda oldugu gibi Türkiye’de de erken yasta ve
zorla evlilik sorunu hala yaygin biçimde devamliligini sürdürmektedir. Böyle toplumlarda erken yasta evlilik, bir
toplumsal sorun olarak degil bir gereklilik ve zorunluluk olarak kabul görmektedir. Bu da gelenege dönüstürülen
erken yasta evliliklerin farkli gerekçelerle devamliligini saglayan itici bir güce dönüsmektedir. Erken yasta
evliliklerin temelinde sosyo-ekonomik, kültürel özellikler, gelenekler, görenekler, inançlar, egitim ve savaslar
bulunmaktadir. Erken yasta evliligin yeniden üretilmesini saglayan en önemli mekanizmalardan biri de ataerkil
sistem içinde kadinlara biçilen ve ögretilen toplumsal cinsiyet rolleridir. Toplumda hakim olan kadina yönelik
cinsiyetçi bakis açisi, erken yasta evliliklere çogunlukla kiz çocuklarinin maruz kalmasina neden olabilmekte ve
bu durum kadinlarin toplumdaki esitsiz konumlarini daha da pekistirmektedir. Erken yasta ve zorla yapilan
evlilikler yalnizca bireyi olumsuz etkilemekle kalmayip dogrudan toplumu etkileyen önemli bir toplumsal soruna
dönüsmektedir.
Bu arastirmanin amaci, Van’da erken yasta ve zorla evlilik yapmis olan kadinlarin erken yasta evlilik yapma
nedenlerini, evlilik kararinin nasil alindigini, evlilik süreçlerini, erken yasta evliligin kadinlarin hayatlarini nasil
etkiledigini, erken yasta evlenmelerini nasil algiladiklarini, deneyimlediklerini ve bu evliliklere kim ya da kimler
tarafindan onay verildigini anlamaya çalismaktir. Bu çalismada, nitel veri toplama tekniklerinden biri olan
derinlemesine görüsme teknigi kullanilarak elde edilecek verilere dayanarak, kadinlarin evlilik kararlarini
etkileyen sosyo-ekonomik ve kültürel faktörlerin neler oldugu, hangi gerekçeler ile evliliklerinin
mesrulastirildigi, bu mesrulastirmayi pekistiren geleneksel pratiklerin neler oldugu, kadinlarin erken yasta
evliligi yasamlari için bir sorun olarak algilayip algilamadiklari, erken yasta evlilik yapmalarinin kendileri için
hangi sonuçlari yarattigi, bugün erken yasta evlilige iliskin nasil bir farkindalik gelistirdikleri ve buna karsi nasil
mücadele verdikleri kadinlarin anlatimlarina dayanarak açiga çikarilmaya çalisilacaktir. |
| ELITLER VE KÜLTÜREL SERMAYE: NEJAT F. ECZACIBASI ÖRNEGI | Author : Suna KIRDAG MAHIR & Esra DANACIOGLU | Abstract | Full Text | Abstract :Bu çalismanin amaci, Türkiye’de elitler ve sanat alani iliskisinde ayirt edici bir örnek olan büyük yerli sermaye
gruplarindan Eczacibasi ailesi üyesi Nejat F. Eczacibasi’nin kültürel sermaye birikimi, yatirimlari ve ekonomik
sermayesini kültürel sermayeye dönüstürme stratejilerinin incelenmesidir. Bu arastirmada, C. W. Mills’in
sosyolojik analiz için önerdigi yaklasimla “biyografi ve tarihi” sentezleyerek ve ekonomik, sosyal ve kültürel
açilari ve bunlarin kesisimlerini de dikkate alan bir yaklasimla, Pierre Bourdieu’nün sinif analizi yaklasimi
birlestirilerek hareket edilmistir. Elit olusumu ve yeniden üretimi süreçleri -olasi bir ekonomik indirgemecilikten
kaçinmak üzere- sadece ekonomik sermaye birikimi ve tüketimi yerine kültürel sermaye ve her iki tür
sermayenin birbirine dönüsme kapasitesinin de tedavüle sokuldugu bir süreç olarak ele alinmistir. |
| Istifa Eden Jandarma Subaylarinda Ise Yabancilasma | Author : Evren Mühürcüoglu | Abstract | Full Text | Abstract :Çalismanin kapsamini Jandarma Genel Komutanliginda çalismis ve daha sonrasinda çesitli nedenlerle istifa
etmis eski Jandarma Subaylari olusturmaktadir. Çalismada istifa eden jandarma subaylarinin, eski kurumlarinda
çalistiklari süreçte ise yabancilasmalarinin bulunup bulunmadigi, yabancilasma mevcut ise nedenlerinin neler
oldugu kendi bakis açilarindan anlasilmaya çalisilmaktadir.
Bu baglamda çalismada jandarma subaylarinin ise yabancilasma yasayip yasamadiklarinin yaninda, istifa
kararlarinda ise yabancilasmanin etkili olup olmadigini anlamak amaçlanmistir. Çalismada, nitel veri toplama
tekniklerinden yari yapilandirilmis görüsme teknigi kullanilmistir.
Altisi Kara Harp Okulu mezunu, dördü Sözlesmeli olmak üzere toplam on eski Jandarma Subayi ile
görüsülmüstür. Çalismada görüsme verilerinden hareketle öncelikli olarak eski Jandarma subaylarinin ise
yabancilasma nedenleri ortaya konulmaktadir. Daha sonra da istifa nedenleri belirlenerek, istifaya ise
yabancilasmanin mi neden oldugu anlasilmaya çalisilmistir.
|
| ERKEN YASTA EVLENDIRILEN KADINLARIN EVLILIK SÜREÇLERI, DENEYIMLERI VE SONRAKI YASAMLARI ÜZERINE NITEL BIR ÇALISMA | Author : YASEMIN GEZER TUGRUL | Abstract | Full Text | Abstract :Ataerkil ve geleneksel toplum yapisinin hakim oldugu birçok toplumda oldugu gibi Türkiye’de de erken yasta ve
zorla evlilik sorunu hala yaygin biçimde devamliligini sürdürmektedir. Böyle toplumlarda erken yasta evlilik, bir
toplumsal sorun olarak degil bir gereklilik ve zorunluluk olarak kabul görmektedir. Bu da gelenege dönüstürülen
erken yasta evliliklerin farkli gerekçelerle devamliligini saglayan itici bir güce dönüsmektedir. Erken yasta
evliliklerin temelinde sosyo-ekonomik, kültürel özellikler, gelenekler, görenekler, inançlar, egitim ve savaslar
bulunmaktadir. Erken yasta evliligin yeniden üretilmesini saglayan en önemli mekanizmalardan biri de ataerkil
sistem içinde kadinlara biçilen ve ögretilen toplumsal cinsiyet rolleridir. Toplumda hakim olan kadina yönelik
cinsiyetçi bakis açisi, erken yasta evliliklere çogunlukla kiz çocuklarinin maruz kalmasina neden olabilmekte ve
bu durum kadinlarin toplumdaki esitsiz konumlarini daha da pekistirmektedir. Erken yasta ve zorla yapilan
evlilikler yalnizca bireyi olumsuz etkilemekle kalmayip dogrudan toplumu etkileyen önemli bir toplumsal soruna
dönüsmektedir.
Bu arastirmanin amaci, Van’da erken yasta ve zorla evlilik yapmis olan kadinlarin erken yasta evlilik yapma
nedenlerini, evlilik kararinin nasil alindigini, evlilik süreçlerini, erken yasta evliligin kadinlarin hayatlarini nasil
etkiledigini, erken yasta evlenmelerini nasil algiladiklarini, deneyimlediklerini ve bu evliliklere kim ya da kimler
tarafindan onay verildigini anlamaya çalismaktir. Bu çalismada, nitel veri toplama tekniklerinden biri olan
derinlemesine görüsme teknigi kullanilarak elde edilecek verilere dayanarak, kadinlarin evlilik kararlarini
etkileyen sosyo-ekonomik ve kültürel faktörlerin neler oldugu, hangi gerekçeler ile evliliklerinin
mesrulastirildigi, bu mesrulastirmayi pekistiren geleneksel pratiklerin neler oldugu, kadinlarin erken yasta
evliligi yasamlari için bir sorun olarak algilayip algilamadiklari, erken yasta evlilik yapmalarinin kendileri için
hangi sonuçlari yarattigi, bugün erken yasta evlilige iliskin nasil bir farkindalik gelistirdikleri ve buna karsi nasil
mücadele verdikleri kadinlarin anlatimlarina dayanarak açiga çikarilmaya çalisilacaktir.
|
| DÜGÜN FOTOGRAFI IÇIN TERCIH EDILEN MEKÂNLARIN OTANTISITE VE NOSTALJI ÜZERINDEN DÖNÜSÜMÜNÜN INCELENMESI | Author : Abdurrahman ÇAM | Abstract | Full Text | Abstract :Dijitallesme ve fotograf teknolojilerinin gelismesiyle birlikte özel günlerde çekilen fotograflar artik tarihi/otantik
mekânlarda çekilmeye baslanmistir. Bu baglamda özellikle dügün fotograflarinin çekimi için tercih edilen
mekânlar incelendiginde stüdyoda iç mekânda çekilen dügün fotograflari yerine artik dis mekânlarin tercih
edildigi görülmektedir. Burada dügün fotografinin dis mekâna yönelmesindeki dönüsüm dikkat çekicidir. Dügün
fotografinin iç mekânlardan dis mekânlara tasinmasindaki degisim ve dönüsümün sadece teknik gelismelerle
iliskisi yoktur. Burada duygulara da hitap eden nostalji ve otantisite nosyonu devreye girmektedir. Küresellesme
ve teknolojik gelismelerin de katkilariyla birlikte dügün fotografinin otantik ve nostaljik mekânlarda çekilmeye
baslandigi görülmektedir. Mekânlarin dönüsümünün ve tarihi koruma projelerinin etkisinin de tartisildigi bu
çalismada stüdyoda çekilen dügün fotograflarinin özellikle son yillarda otantik ve nostaljik olan dis mekânlarda
çekilmeye baslanmasi konusu tartisilmaktadir. Bu noktada tarihi koruma kavrami ile sekillenen nostaljik ve
otantik mekânlarin incelemesi “sahnelenmis otantisite” kavramiyla tartismada yer almaktadir. Yasanan bu
dönüsümde dügün fotografi için popüler olarak tercih edilen mekânlarda gelin, damat ve fotografçilarla nitel
görüsmeler yapilmis ve bu görüsmeler kapsaminda degerlendirmelerde bulunulmustur. |
| KÖY – KENT GEÇIS BÖLGESI: EKOTON – ISTANBUL KÖYLERI ÖRNEGI | Author : Fourkan CHALIL | Abstract | Full Text | Abstract :Istanbul ve Kocaeli kentleri sinirlari içerisinde bulunan köylerin 6360 sayili kanun kapsaminda mahalleye
dönüstürülmesi, yeni bir köy tanimi ihtiyacini dogurmustur. Bu baglamda köy ile kent arasindaki ayrimin hangi
eksende sekillendigi sorunsali yeniden gündeme gelmistir. Kenti anlama iddiasindaki modern sosyolojinin; köy
ve kent arasina keskin sinirlar çekme çabasi içerisinde olmasi hem köyün hem de kentin dogru analizi noktasinda
yetersiz gibi gözükmektedir. Fonksiyonel ve yönetimsel sinir farkliliklarinin yani sira köy ve kent karakteri
tasiyan birimlerin arasinda bir derece farkliligin bulunmasi, söz konusu iki birimin keskin bir sekilde
ayrilamayacaginin göstergesidir.
Bu çalismada Istanbul ilinin Anadolu yakasindan 3 (üç), Avrupa yakasindan 3 (üç) olmak üzere yargisal
örnekleme kriterlerine göre belirlenen toplam 6 (alti) yerlesim birimi; çogunlukla ikincil veri kaynaklarindan
yararlanilarak incelenecek; hem köy kem de kent karakteri tasiyan kimi bölgelerin nasil bir yerlesim birimi
olusturduklari sorusuna bir cevap aranacak, yani sira ne kent ne de köy olabilen bu yerlesim birimlerinin nasil
ortaya çiktigi incelenecektir. |
| WENDY BROWN’UN ESERLERINDE NEOLIBERALIZMIN SIYASAL RASYONALITESI VE DEMOKRASININ ÇÖKÜSÜ | Author : M.Zeki DUMAN | Abstract | Full Text | Abstract :Günümüzün önemli siyaset teorisyenlerinden biri olarak kabul edilen ve özellikle elestirel kuram ve çagdas
kapitalizmin çeliskileri üzerine yazdigi eserlerle taninan Brown, yasamakta oldugumuz dünyada neoliberal aklin,
devleti ve demokrasiyi yeniden insa etmeye çalistigini, özellikle tek kutuplu dünya düzeniyle beraber
demokrasinin temellerinin sarsildigini, halkin ve devletin egemenliginin zayifladigini ve küresellesmis bir
dünyanin gelecek toplumlar açisindan hiç de umut verici gelismeler vaat etmedigini ileri sürmektedir. Kendisi
bir liberal olmasina karsin liberal demokrasilerde siyasal öznellik gibi olusumlara da mesafeli yaklasan yazar,
ulus-devletlerin her geçen gün daha fazla içine kapandigindan sinirlarin da daha yüksek duvarlarla örülmeye,
etnik milliyetçiligin, yabanci düsmanliginin ve Islamofobinin artmaya ve bütün bunlarin müsebbibi olarak da
neoliberal rasyonalitenin güçlenmesi ve devletin bir araç olarak kullanilmaya baslanmasi oldugunu iddia
etmistir. Yasadigimiz çagin ekonomi-politigini analiz etmeye çalisan Brown’un söz konusu iddia ve
elestirilerinde ne kadar hakli oldugu sorusu, bu makalenin yazilmasinin temel nedenini olusturmaktadir. |
| Makro Bir Siber Kamusal Alan Olarak Twitter: Türkiyenin Trending Topicleri Analizi | Author : Ismail Burak MALKOÇ | Abstract | Full Text | Abstract :Bu arastirma; literatürde bir tür kamusal alan olup olmadigi yogun biçimde tartisilan, bir çevrimiçi toplumsal
paylasim agi olan Twitterin kendine has siber kamusalligina dair veriler toplamayi ve bu tartismalara yönelik
pratik sonuçlar sunmayi amaçlamistir. Bu amaçla öncelikle kavram tanimlanmaya çalisilarak kavramin; herkese
açiklik, örgütlü politiklik, rastgele kentsel etkilesim, uzlasma, görünürlük gibi kavramlarla iliskisi, Habermas,
Arendt, Fraser, Sennett gibi isimler çerçevesinde irdelenmistir. Ardindan, kitle iletisim araçlarinin ve özellikle
televizyonun bir tür kamusal alan olarak ne biçimlerde anlasildigina ve bugünün siber kamusal alanlarinin ve
özelde Twitterin bu ortamlardan farklarina hem sosyoloji hem de iletisim çalismalari yaklasimlariyla
deginilmistir. Son olarak, Twitterin makro kamusal katmani olarak kabul edilen Trending Topics tablosundan
Türkiye özelinde toplanan veriler, kavrama dair çizilen çerçeve baglaminda analiz edilerek, Twitterin bir tür
kamusal alan olup olmadigi tartisilmis ve bu siber kamusal alanin nasil bir karaktere sahip oldugu ortaya
konmustur. |
|
|