ARISTOPHANES’IN ESERLERINDE SIYASAL IRONI VE BARIS | Author : Yakup AKYÜZ | Abstract | Full Text | Abstract :Aristophanes, komedileriyle toplumu etkilemeye çalismis en önemli komedi
yazarlarindan biridir. Eserlerinde Yunan toplumunu güldürerek düsündürmek ister.
Komedilerinde Yunan halkinin dogal yasamini etkin bir sekilde kullanmak ister.
Komedilerinde ironik bir elestiri göze çarpar. Elestirisinin odaginda ise yozlastigini
düsündügü demokrasi düsüncesi gelir. Toplumu yozlastirdigini, savasa sürükledigini
düsündügü kisilere saldirir. Bütün elestirilerinin hedefi ise Peloponnesos savaslari ile çikmaza
girdigini düsündügü Atina halkina tekrar barisi getirmektir. |
| “BIR ARADA YASAMANIN KURAL(LAR)I: BIR KESIF MIDIR YOKSA BIR ICAT MI?” | Author : Harun Tepe | Abstract | Full Text | Abstract :Birlikte yasam kimi kural ya da ilkelere dayanarak yasamayi gerektirir. Ama hiçbir tek
ilke birlikte özgür yasam için gereken ortami saglayamaz. Hangi türden ilke, neye iliskin bir
ilke olursa olsun, hiçbir tek ilkeye dayanarak birlikte yasam, etik degerlerin korundugu bir
yasam saglanamaz. Ama gerek yasamin kendisinde, gerekse yasananlardan yola çikilarak
ortaya konulan felsefi-siyasi görüslerde böyle ilkeler bulmak güç degildir. Etik tarihi bu
türden ilke ve degerlerle doludur. Filozoflar tarafindan ortaya atilan, önerilen ilkeler de
yasamdan, yasananlardan yola çikilarak ortaya konulmaktadir. Degerler ve ilkeler insan
yasamanin onsuz olunamayan olusturucularindandir, ama filozoflarca kavramlastirilmalari
gerekmektedir. Kavramlastirma ise ne bir icattir ne de bir kesif. |
| DIN-FELSEFE ILISKISI BAGLAMINDA RUH KAVRAMINA IKI FARKLI YAKLASIM: ISLAM VE PLATON ÖRNEGI | Author : Arslan Topakkaya ve Emel Karakaya | Abstract | Full Text | Abstract :Platon, ruh-beden problemi üzerine sistematik bir bakis açisi getiren ilk filozoftur. Ruh
anlayIsini, varlik felsefesine bagli olarak gelistirmistir. Platon’ a göre ruh-beden
birlikteliginde üstünlük ruhtan yanadir. Ruh kalici, beden ise geçicidir. Insan ruhu akil, irade
ve istek olmak üzere üç bölümden olusur. Bu bölümler kisinin yasam tarzlarina ve toplumsal
hiyerarside belli siniflara tekabül eder. Platon’ a göre ruh ölümsüzdür ve ahiret hayati ruhlar
için son durak degildir. Ruhlar defalarca tekrar bedenlere dönerler. Islam dini de ruhun
gerçegi, mahiyeti, sir ve incelikleri üzerinde durmustur. Fakat Kur’ân-i Kerim’ de bu gerçek
genis olarak ve açiklayici bir sekilde bulunmamaktadir. Bu makalenin amaci hem Platon’ un
hem Islam dininin ruh anlayislarini ayri ayri incelemek ve her iki ruh anlayisini benzerlik ve
farkliliklari açisindan birbirleriyle karsilastirmaktir. |
| HERAKLEITOS’UN ADALET GÖRÜSÜ | Author : Çetin TÜRKYILMAZ | Abstract | Full Text | Abstract :Bu yazida Herakleitos’un adalet ve adaletsizlige dair fikirleri onun varlik kavrayisi
çerçevesinde ortaya konmaktadir. Herakleitos’un varlik kavrayisi ise kavga ve savasin bir
sonucu olarak ortaya çikan kosmik bir uyuma (ya da, baska sözcüklerle, “denge” ve
“düzen”e) isaret eden çesitli kavramlara dayanir ve onun adalet görüsü bu varlik
kavrayisindan bagimsiz degildir. Öte yandan, bu fikirler çerçevesinde, adalet ve
adaletsizligin, yani “dike/dikaiosyne” ve “adikia”nin anlaminin, Antik Yunan tinselliginin,
Herakleitos, Anaksimandros ve Platon’un adalet ve adaletsizlige dair fikirlerini de içerecek
sekilde, tüm teorik aktivitelerde belirleyici oldugu bir baglamda ortaya çiktigini
göstermeye çalisacagim. Ayrica, bazi felsefe tarihlerinde, onlar Herakleitos’un adalet
görüsünü hukuksal ya da etik baglamda ortaya konan bir fikre dayandirdiklarinda, bu
varlik kavrayisinin ihmal edildigine isaret edecegim. |
| NIETZSCHE, TRUTH AND ART | Author : Musa Duman | Abstract | Full Text | Abstract :In this paper, I attempt to explore certain aspects of Nietzsche’s understanding of
truth from a critical point of view. I try to show that Nietzsche from the beginning to the end
works with an inspiration theory of art. Perhaps this constitutes the whole importance of
artistic engagement with life, that is, the creative moment that art brings to human life via
inspiration. Art frees an imaginative relationship with life and thereby makes aesthetic
moment the principal one. But I raise several questions concerning the autonomy of artistic
production which Nietzsche almost takes for granted. This supposition of autonomy is part of
Nietzsche’s dissociating art from truth following Kant. The indefensibility of this autonomy
invites a reconsideration of art’s relationship with truth, which, I believe, is constitutive of the
function of all art. In this sense, I argue that exploring this relationship is something
indispensable for a full appreciation of the place of art in human life. But this in turn requires
that we understand imagination and inspiration first of all from the perspective of truth |
| HOBBES, LOCKE VE ROUSSEAU’DA “DOGA DURUMU” DÜSÜNCESI | Author : Yavuz KILIÇ | Abstract | Full Text | Abstract :Eskiçagdaki physis-nomos karsitligi, 17. ve 18. yüzyil felsefelerinde, doga durumutoplum durumu (ya da dogal hukuk-pozitif hukuk) karsitligi biçiminde yeniden tartisilmaya
baslanir. Hobbes, Locke ve Rousseau söz konusu oldugunda bu karsitlik toplum sözlesmesi
baglaminda da ele alinir. Gerek devletin varlik nedeninin ne oldugu, insanlarin niçin bir
otoriteye boyun egmeleri gerektigi gibi sorular yanitlanirken, gerekse dogal haklarin neler
oldugu, dogal hukukun kaynaginin ne oldugu tartisilirken filozoflarin doga durumu (ya da
dogal durum) diye bir sey tasarladiklarini görüyoruz.
Hem politika felsefesinde hem de ahlak felsefesinde sözü edilen “doga durumu”na, toplum ya
da uygarlik öncesi bir durumu anlatmak için basvurulmaktadir. Bu yazida, “doga yasasi”,
“dogal hukuk” düsüncesinin temelinde yer alan “doga durumu” tasarimi irdelenecektir. Ama
bu irdeleme, “doga durumu” denilince ilk akla gelen filozoflardan, düsünürlerden Hobbes,
Locke ve Rousseau’nun görüsleriyle sinirlandirilacaktir. Bu filozoflarda ‘devletin varlik
nedeni’nin ne oldugu, devletin niçin varoldugu ortaya konulurken, onlarin “doga durumu”,
“doga yasasi”, “sözlesme” ve “insan dogasi” hakkindaki görüsleri de kisaca
karsilastirilacaktir |
|
|