Yöneticilerin iletisimci biçimlerinin çalisanlarin is tatminleri ve isten ayrilma niyetleri üzerine etkisi |
Author : Funda Kiran , Bengisu Hanimoglu , Özlem Çetinkaya Bozkurt |
Abstract | Full Text |
Abstract :Yöneticilerde olmasi gereken özellikler arasinda iletisim oldukça önemli bir yere sahiptir. Öte yandan kurulmasi gereken iletisimci biçimi sekli üzerinde fikir birligine varilmis degildir. Bu dogrultuda hazirlanan çalismada yöneticilerin çalisanlarina gösterdigi iletisimci biçimlerinin, çalisanlarin is tatmini ile isten ayrilma niyeti üzerindeki etkisinin saptanmasi amaçlanmistir. Gerçeklestirilen çalismanin evreni kamu ve özel sektör çalisanlari olarak belirlenmis ve kolayda örneklem yöntemine basvurulmustur. Verilerin toplanmasinda anket tekniginden yararlanilmistir. Veri toplama süreci ve eksik ile uç verilerin temizlenmesinin ardindan toplam 352 anket analiz kapsamina dâhil edilmistir. Istatistik paket programlari ile gerçeklestirilen analiz sonucunda yöneticinin arkadas canlisi, ilgili, iletisimci imaji, rahat, açik ve etki birakan iletisim sekillerinin çalisanlarin is tatminini arttirdigi ve isten ayrilma niyetini azalttigi saptanmistir.
|
|
Egitim harcamalari ve gelir dagilimi iliskisi: Avro bölgesi ülkeleri için panel Fourier nedensellik testi |
Author : Onur Yagis |
Abstract | Full Text |
Abstract :Gelir dagiliminin ve sürdürülebilir büyümenin saglanmasi açisindan kamu egitim harcamalarinin artirilmasi ve nitelikli egitim hizmetlerinin gelistirilmesi politikalari büyük öneme sahiptir. Beseri sermayenin artirilmasina yönelik olarak yapilan egitim harcamalari ekonomik büyümenin artmasina ve gelir esitsizliginin azalmasina önemli katkilar sunabilmektedir. Bu çalismada 2008-2020 döneminde Avro bölgesi ülkeler için egitim harcamalari ve gelir dagilimi iliskisini panel fourier nedensellik analizi ile incelenmesi amaçlanmistir. Analiz sonucunda, söz konusu ülkelerde nedenselligin geneli için egitim harcamalarindan gelir dagilimina dogru tek yönlü nedensellik elde edilmistir. Ülkeler bazinda bakildiginda, Finlandiya, Irlanda, Italya, Letonya, Slovak Cumhuriyeti ve Slovenya’da egitim harcamalarindan gelir dagilimina nedensellik sonucuna ulasilmistir. Gelir dagilimindan egitim harcamalarina Letonya, Portekiz ve Ispanya’da nedensellik iliskileri tespit edilmistir. Letonya için ise iki yönlü nedenselligin bulundugu sonucuna ulasilmistir. Çalismada yer alan diger ülkelerde ise herhangi bir nedensellik söz konusu degildir. Arastirma bulgularindan yola çikarak egitim düzeyinin artirilmasinin gelir dagiliminda esitsizligin ortadan kalkmasina katki saglayabildigini söylemek mümkündür.
|
|
Develi yöresi Alevilerinde ölümle ilgili inanç ve uygulamalar |
Author : Seyyid Sert , Ahmet Yalçin |
Abstract | Full Text |
Abstract :Ölüm insanoglunun yaratilisinin bir parçasi ve hayatin kaçinilmaz gerçegidir. Ölüm her dogan canlinin basina gelen evrensel bir olgudur. Hangi inanca, cinsiyete ve topluma ait olursa olsun insanoglu dogumla baslayan ve ölümle sona eren hayatini daha anlamli kilabilmek için bu yolda büyük çaba sarf etmistir. Bu hususta gayretini birtakim dini ritüellerle icrâ etmeye çalismis ve bunlari gelecek nesillere aktarmistir. Insan, öldükten sonra hatirlanmak ve sevdiklerini hatirlamak maksadiyla kendisinin de bir gün ölecegini düsünerek tarih boyunca ölüm ve ölümle ilgili ritüelleri hayatinin en önemli meselelerinden bir yapmistir. Bu ritüeller kisinin bagli bulundugu inanç ve içinde yasadigi kültürün degerlerinden esinlenerek olusturulmustur. Ölen kimsenin inanci, toplumsal statüsü, vasiyeti, cenaze hizmetini gerçeklestiren kimselerin tutumu gibi degiskenlere bagli olarak ölüm öncesi ve sonrasinda gerçeklestirilen ritüellerde farkliliklar olabilmektedir. Alevilerde ölüm ve ölüm sonrasinda gerçeklestirilen ritüeller konusunda yasadiklari bölgelere göre çesitli farkliliklar görülebilmektedir. Develi yöresinde yasayan Alevilerde ölümle iliskilendirilen inanis ve uygulamalar makalemizin temelini olusturacaktir. Makalemizi yazarken Alevilikle ilgili kaynaklardan ve bizden önce bu alanda yapilmis olan çalismalardan yola çikarak yörede yasayan katilimcilarla yaptigimiz görüsmelerden ve saha gözlemlerinden faydalandik. Ölüm ve sonrasi ile ilgili inanis ve uygulamalar hususunda; yörede yasayan Alevîlerin bazi küçük farkliliklar haricinde Geleneksel Alevîlik anlayisina bagli kaldigi ve yörede yasayan Sünnilerden etkilendigi görülmektedir.
|
|
Yöneticilerin iletisimci biçimlerinin çalisanlarin is tatminleri ve isten ayrilma niyetleri üzerine etkisi |
Author : Funda Kiran , Bengisu Hanimoglu , Özlem Çetinkaya Bozkurt |
Abstract | Full Text |
Abstract :Yöneticilerde olmasi gereken özellikler arasinda iletisim oldukça önemli bir yere sahiptir. Öte yandan kurulmasi gereken iletisimci biçimi sekli üzerinde fikir birligine varilmis degildir. Bu dogrultuda hazirlanan çalismada yöneticilerin çalisanlarina gösterdigi iletisimci biçimlerinin, çalisanlarin is tatmini ile isten ayrilma niyeti üzerindeki etkisinin saptanmasi amaçlanmistir. Gerçeklestirilen çalismanin evreni kamu ve özel sektör çalisanlari olarak belirlenmis ve kolayda örneklem yöntemine basvurulmustur. Verilerin toplanmasinda anket tekniginden yararlanilmistir. Veri toplama süreci ve eksik ile uç verilerin temizlenmesinin ardindan toplam 352 anket analiz kapsamina dâhil edilmistir. Istatistik paket programlari ile gerçeklestirilen analiz sonucunda yöneticinin arkadas canlisi, ilgili, iletisimci imaji, rahat, açik ve etki birakan iletisim sekillerinin çalisanlarin is tatminini arttirdigi ve isten ayrilma niyetini azalttigi saptanmistir.
|
|
Yüksekögretim ögrencilerinin bilgi edinme, destek ve danismanlik ihtiyaçlari: Gümüshane ve Bayburt üniversiteleri örnegi |
Author : Özgür Erakkus |
Abstract | Full Text |
Abstract :Bu arastirmada Gümüshane ve Bayburt üniversitelerinde yüksekögretimlerine devam eden ögrencilerin hangi konularda bilgi edinme, destek ve danismanlik ihtiyaçlarinin oldugu, destek aldiklari kisi ve kurumlardan beklentilerinin tespit edilmesi amaçlanmistir. Arastirmada nitel arastirma yöntemi kullanilmistir. Model olarak ise durum çalismasi kullanilmistir. Arastirmanin çalisma grubunu 2018-2019 akademik yilinda, Gümüshane ve Bayburt Üniversitelerinde yüksek ögrenim gören ve tipik durum örneklemesi ile belirlenen 84 üniversite ögrencisi olusturmaktadir. Arastirmada veri toplama araci olarak arastirmaci tarafindan gelistirilen görüsme formu kullanilmistir. Elde edilen veriler içerik analizinde tabii tutulmustur. Arastirma sonuçlarina göre; üniversite ögrencileri tarafindan, saglik sorunlari, kisilerarasi iliskiler, okul ve mesleki gelisim gibi destek ihtiyaci duyulan konular belirtilmistir. Bilgi edinmeye ve destege hiçbir ihtiyaci olmadigini belirten katilimcilar da mevcuttur. Katilimcilar yakin çevrelerinden, kurumlardan ve yazili-görsel materyallerden bilgi edinip destek almaktadirlar. Ayrica kurumlarin destek ihtiyaci duyabilecek kesime (ögrencilere) ulasmada daha aktif olmasi gerektigini de belirtilmistir. Sonuçlar baglaminda; yüksekögretim ögrencilerinin bilgi edinme ve destek ihtiyaçlarinin karsilanmasi için Egitim Bilimleri, Sosyal Hizmet ve Sosyal Politika disiplinlerinin birikimleri birlikte degerlendirilmesi gerektigi önerileri sunulmustur.
|
|
Kapadokya Kralligi Döneminde Pinarbasi |
Author : Harun Duman |
Abstract | Full Text |
Abstract :Eskiçagda Anadoluya gelen Asurlu Ticaret Kolonileri, Kayseride bulunan Kaniš Karumu kendilerine merkez yapmalariyla bölge önemli bir hale gelmis ve dolayisiyla Pinarbasinin da önemi artmistir. Bu dönemde Pinarbasindan birçok ticaret kervani ve ticaret yolu geçmistir. Yazinin da ticari iliskiler vasitasiyla Anadoluya gelmesi ile birlikte çivi yazisi özellikle Kanište kullanilmaya baslanmistir. Bu sayede Eskiçagda Kayseri ve dolayisiyla Pinarbasi hakkinda önemli bilgiler günümüze kadar ulasmistir. Anadoluda Perslerin hâkimiyetinde kurulan yerel yönetimlere satraplar atanmis ve bunlarin Anadoludaki en büyügüne Kapadokya ismi verilmistir. Büyük Iskenderin, Persler ile savasmasini firsat bilen kral 1. Ariarathes, kendisini Kapadokya satrapi olarak ilan etmistir. Kendisinden sonra gelen 3. Ariarathes, MÖ 255 yilinda Grekçe “Basileos” unvanini kullanarak kral unvanini almistir. Bu kral, Ariaratheia (Pinarbasi) adli bir yerlesim yerini daha da yasanilir hale getirerek burayi kralligin baskenti yapmistir. 3. Ariarathesin yerine gelen 4. Ariarathes ise kralligin baskentini Mazakaya (Kayseri) tasimistir. Anadolunun büyük bir kismini adim adim gezen Iskoç Arkeolog William Ramsay, 1888 yilinda yayinladigi Anadolunun Tarihi Cografyasi adli eserinde Pinarbasi (Aziziye) ilçesi ile ilgili bilgi vermekte ve bölgenin eskiçaglarda ve yakin zamanlarda aldigi isimlere deginmektedir. Ramsay, ayrica Pinarbasindan geçen Tsamantos (Zamanti) Irmagi hakkinda da bilgiler vermektedir. Strabonun bahsettigi Karmalis Çayinin Malatya ili sinirlarindan geçen Tohma Çayi olamayacagini ve Karmalisin, Tsamantos olmasi gerektigini delilleriyle açiklamistir.
|
|
Kur’an’in anlasilmasinda müfessirlerin yasadigi dönemin ve cografyanin tefsirine etkisi |
Author : Betül Mutlu , Ibrahim Görener |
Abstract | Full Text |
Abstract :Insan yasadigi cografyada dinini, dilini, sosyal ve kültürel yapinin kaliplarini, toplumsal degerlerini ögrenerek hayatini insa eder. Dini inançlari, dini degerleri bu çevrede sekil alir. Islâm ilim, kültür ve medeniyeti Islâm cografyasinin genislemesi ile birlikte ilerlemeye devam etmistir. Farkli dil ve kültürlere sahip milletlerin Müslüman olmasi ile Kuran-i Kerimi anlama ve yorumlama sürecinde bazi farkliliklar görülmeye baslanmistir. Farkli dil ve kültürlere sahip milletlerin ihtiyaçlari dogrultusunda Kuran-i Kerim ayetlerinin yorumunu yapan müfessirler, farkli yönlerden Kuran ayetlerini ele alan tefsir eserleri meydana getirmislerdir. Bu sebeple farkli cografyalarda Kuranla ilgili yapilan çalismalar artmis ve tefsir türünde birçok eser telif edilmistir. Yaptigimiz bu çalismanin Kuranin anlasilmasinda müfessirlerin yasadiklari dönem ve cografyanin tefsirdeki degisim ve etkilerini anlamak açisindan faydali olacagi kanaatindeyiz.
|
|
Çiçekdagi’nda kullanilan kisi isimleri üzerine bir arastirma |
Author : Yasin Ipek , Ertaç Evran |
Abstract | Full Text |
Abstract :Kisi isimleri bireye, aile, toplum ve devlet karsisinda statü kazandiran, ona hukuki olarak teminat saglayan, gündelik hayatin içinde gerçeklestirilen rutin islerde bireyi imgeleyen önemli sembollerden biridir. Toplumdan topluma degisen isimlendirme tarzlarina ragmen isimlendirme olgusu her toplumda var olmustur. Kisi isimlerinin verilmesi bireysel gibi görünse de nedensellik bagi ve sonuçlari itibariyle toplumsal bir olgudur. Bu olgusallik geleneksel toplumlarda toplumsal kimligin insasi gibi bir islevi yerine getirmesi ve ayni zamanda toplumsal kültürün sonraki nesillere aktarilmasini saglamasiyla da dogrudan ilgilidir. Ayrica kisi isimleri konusu disiplinler arasi bir alani ifade etmektedir. Temel veri olarak 1931-2005 yillari arasinda Çiçekdagi (Kirsehir) ve köylerinde doganlara verilen kisi ön isimleri kullanilmaktadir. Literatür taramasi, doküman incelemesi ve saha arastirmasina dayanan çalisma, geleneksel toplum yapisina sahip Çiçekdagi’nda verilen kisi ön isimlerinin arkasindaki temel dinamikleri halk bilimsel ve sosyolojik olarak analiz etmeyi amaçlamaktadir. Çalismamiz, literatür taramasi ve nicel arastirma gibi metotlarin uygulandigi saha arastirmasi verilerine dayanmaktadir.
|
|
Necm sûresi baglaminda kummî tefsirinde mezhebî yaklasimlar |
Author : Eyüp Yigit |
Abstract | Full Text |
Abstract :Mezhep ekolleri görüslerinin dogrulugunu teyit etmek için Kur’ân âyetlerinden delil sunmayi zorunlu bir yol olarak benimsemislerdir. Siî müfessir Kummî’de mensup oldugu mezhebi takviye etmek için bu yola tevessül etmistir. Bu çalismada Necm sûresi baglaminda Kummî tefsirindeki mezhebî yaklasimlar ele alinmistir. Kummî genelde tefsirini özelde ise Necm sûresini Sîa mezhebinin ilkelerini Kur’ânî bir zemine yerlestirmek için te’lif ettigi söylenebilir. Necm sûresi, ilk inzal olan sûrelerden olup müsriklerin Hz. Peygamber’i itham ettigi bazi seylere cevap vermekte ve ilk secde ayetini barindirmaktadir. Ayni sekilde bu sûrenin âyetleri kisa ve bir kisim müphem ifadeler barindirmaktadir. Ismi zikredilen sûrenin âyetlerinin içerisindeki bir kisim zamirlerin anlasilmasi için baska karinelere ihtiyaç duyulmaktadir. Tüm bu özellikler müellifin âyetleri kendi mezhep düsüncesi ekseninde degerlendirmesine sebebiyet vermistir. Çalismamizda Necm sûresinde müellifin mezhep eksenli ele aldigi âyetler tespit edilmis akabinde müellifin bu iddialari farkli tefsirlerle karsilastirilmistir. Ilgili basligin sonunda konu ile alakali degerlendirmelere yer verilmistir. Makalede müellifin Kur’ân âyetlerini mezhep eksenli te’vil etmek için zorlama te’villere giristigi ve Kur’ân’i bir mezhep kitabina dönüstürmeye çalismistir. Müellifin tefsirini yaptigi âyet ile tefsir veya te’vil ekseninde aktardigi bilgiler arasinda neredeyse baglanti kurmak mümkün degildir. Âyetleri israrla Hz. peygamber ile iliskilendirmesinin temel sebebi, Hz. Ali’nin imametini veya halifeligini Hz. Peygamber ile iliskilendirme ihtiyacindan kaynaklanmaktadir. Mezhep içerisindeki bazi sahislara isnat ettigi ve âyetlerin tefsiri olarak aktardigi bilgilerin de mezhebini takviye etme amaciyla söylenmis ve te’yide muhtaç bilgiler oldugunu aktarmamiz gerekir. Müellifin bu yaklasimi neticesinde Kur’ân’in evrensel mesajlarinin mezhebin dar sinirlari içerisine sikistirildigi görülmektedir. Çalismada Kur’ân’a mezhep eksenli yaklasmanin ve âyetleri keyfi yorumlamanin Kur’ân-i Kerim’in dogru anlasilmasinda önemli bir engel teskil etmektedir. Bu çalisma mezhep eksenli Kur’ân degerlendirmelerinin olumsuzluklarina isaret etmesinden dolayi önem arz etmektedir.
|
|
Engelli istihdaminda korumali is yeri: Avrupa Birligi ülkelerinden farkli uygulamalar |
Author : Burak Can Korkmaz |
Abstract | Full Text |
Abstract :Engelli bireyler istihdama katilim noktasinda birçok güçlük yasamaktadir. Isgücü piyasasindan dislanan ve istihdama katilimda zorlanan engelli bireyler için is hayati dogrudan yasam kalitelerini artirmasi yönüyle büyük bir öneme sahiptir. Dezavantajli bir grup olmalari açisindan sosyal politikalarin hedefinde yer alan engelli bireylere yönelik istihdam politikalari dünya genelinde uygulanmakta fakat özellikle engel orani yüksek olan bireyler için normal isgücü piyasasina katilimlari öncesinde düsünülen korumali is yeri uygulamasina iliskin görüs birligi bulunmamaktadir. Dolayisiyla basarili uygulama örneklerinin incelenmesine ihtiyaç vardir. Bu noktada Avrupa Birligi ülkelerinde etkili sosyal politikalarin uygulanmasi sayesinde engelli istihdaminin yüksek oldugu tespit edilmistir. Bu çalisma kapsaminda, korumali is yeri uygulamasina yaygin bir sekilde basvuran Avrupa Birligi üye ülkelerindeki uygulama pratiklerinin açiklanmasi ve korumali is yeri uygulamasinin bu ülkelerdeki mevcut durumunun tartisilmasi yoluyla politika önerileri saglanmasi amaçlanmistir. Korumali is yeri uygulamasinin engel orani yüksek olan bireylerin rehabilitasyonunun saglandigi geçici bir istihdam modeli olmasi açisindan faydali oldugu söylenebilir. Bununla birlikte düzenli olarak takip edilmesi saglanarak rehabilitasyon süreçleri tamamlanan bireylerin normal isgücü piyasasina geçisinin öncelik haline getirilmesi, korumali is yeri uygulamasini izole eden yerine gelistiren bir model olmasi yönüyle öne çikarabilir.
|
|