Endonezya Dili Konusurlarinin Türkçe Ünlü Üretimi (Bir R Dili Uygulamasi) | Author : Gönül ERDEM NAS, Sinan YALÇINKAYA | Abstract | Full Text | Abstract :Özet
Diller arasindaki farklilik ve benzerlikler, tipoloji basligi altinda ele alinan ve oldukça ayrintili çalisilan/çalisilmasi gereken dilbilim çalisma konularidir. Diller; sesbilim, biçimbilim ve sözdizim bakimindan yapisal benzerlik ve farkliliklar içermektedir. Bu benzerlik ve farkliliklar dil ögretim veya ögrenim süreçlerinde belirleyicidir. Diller arasindaki –özellikle- yapisal benzerlikler dil ögrenicileri tarafindan hedef dilin ögrenimini kolaylastirirken farkliliklarin fazla olusu bu ögrenim sürecini uzatmakta ve daha zor bir hâl almasina sebep olabilmektedir. Bu durumun aksi örnekleri de olabilir. Ikinci dil olarak ögrenilmeye çalisilan bir dille daha önce baska dillerin üzerine ögrenilmeye çalisilan dillerde bu ögrenim süreci farkli islemektedir. D1 ve D2 olarak ifade edilen D1 birinci dili (ana dili), D2 ise ögrenilmek istenilen dili yani hedef dili ifade etmektedir. Bu çalismada D1 Endonezyaca (Bahasa Endonezyaca) olan ve yaslari 19-21 arasinda degisen 5 kadin, 5 erkek konusurun Türkçe ünlü üretimleri incelenmistir. Bu inceleme R programlama dili ile gösterilmistir. Buna göre çikan sonuçlar çalismanin bulgu ve sonuç bölümlerinde ayrintili bir biçimde açiklanmistir.
Anahtar Kelimeler
Endonezyaca, sesbilim, sesbilimsel tipoloji, ünlüler, R programlama
Abstract
Differences and similarities between languages are the subjects of linguistics that are discussed under the title of typology and should be studied in seriously. Languages; contains structural similarities and differences in terms of phonology, morphology and syntax. These similarities and differences are determinative in language teaching or learning processes. While the structural similarities between languages - especially - facilitate the learning of the target language by language learners, the large number of differences comlicate the learning process and make it more difficult. There are also some opposite cases for this situation. This learning process works differently with a language that is tried to be learned as a second language and languages that have been tried to be learned on other languages before. D1 refers to the first language (mother tongue), and D2 refers to the language to be learned, or the target language. In this study, 19-21 ages, D1 Indonesian (Bahasa Indonesian) speaker 5 females and 5 males Turkish vowel productions were analyzed. This study was illustrated by the R Package language. Accordingly, the results are explained in detail in the findings and conclusion sections of the study. |
| Türkiye Türkçesi ve Türkmen Türkçesinde Duyu Eylemleri | Author : Merve DEMIRBAS | Abstract | Full Text | Abstract :Özet
Duyular hayati anlama ve anlamlandirmada dolayisiyla iletisimde önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle duyu kavrami tibbi fizyoloji, psikoloji, felsefe, dilbilim, egitim bilimleri gibi pek çok alanda çalisilmis üzerine çesitli arastirmalar yapilmistir. Bu arastirmalar çalisildigi disiplinler dolayisiyla farkliliklar gösteriyor gibi görünse de aslinda hepsinin ortak paydasi aynidir. Bu baglamda bu çalismada duyu ve algi kavramlari tibbi fizyoloji, psikoloji, felsefe ve dilbilimdeki bakis açilarindan hareketle ele alindi ve elde edilen verilerden hareketle duyu tasnifi yapilmaya çalisildi. Duyu eylemlerinin algi eylemleriyle birlikte veya algi eylemlerinin alt basligi seklinde verildigi görülmektedir. Bu çalismada yalnizca duyu anlami olan eylemlere yer verildi, algi eylemleri çalismaya dâhil edilmedi. Kimi arastirmacilarin ise duygu eylemlerini de duyu eylemleri içerisinde aldigi görülmektedir. Ancak bu çalismada duygu eylemleri, duyu eylemi olarak kabul edilmedigi için yer verilmemistir. Yapilan tasniften hareketle çalismada duyu anlami olan eylemler önce Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlükten ardindan Türkmen Diliniñ Düsündürisli Sözlügi’nden tespit edildi. Tespit edilen duyu eylemlerinin tamami anlamlarina göre, kilinislarina göre ve kullanim etiketlerine göre siniflandirildi. Yapilan siniflandirmada elde edilen veriler tablolar, semalar ve grafiklerle karsilastirmali olarak gösterildi.
Anahtar Kelimeler
Duyu, duyu eylemi, Türkiye Türkçesi, Türkmen Türkçesi
Abstract
Senses have had a significant role in communication with respect to understanding and interpreting life. Therefore, the notion of sense has been studied in plenty of fields such as medical physiology, psychology, philosophy, linguistics, educational sciences and various researches have been done on it. Though these researches seem to be differing from one another due to the disciplines under which they are studied, their common grounds of each are basically same. In this context, the notions of sense and perception was addressed in this study with reference to the perspectives in medical physiology, psychology, philosophy and linguistics and based on the acquired data, a classification of senses was tried to perform. It has been observed that the sense verbs are presented either along with the verbs of perception or a sub-heading of the verbs of perception. From this point forth, only the verbs that have a meaning of sense are included in this study whereas the verbs of perception aren’t. It is found out that some researchers implicate the verbs of emotions into the verbs of senses. Nevertheless, the verbs of emotion aren’t involved in this study since they aren’t considered as the verbs of senses. With reference to the conducted classification, the verbs having a meaning of sense were confirmed in the Turkish Dictionary of the Turkish Language Association and then in Turkman Explanatory Dictionary. All of the confirmed sense verbs were classified as per their meanings, manners of action and usage labels. The acquired data as a result of the performed classification were comparatively indicated in tables, charts and graphics. |
| ENDONEZYA DILI KONUSURLARININ TÜRKÇE ÜNLÜ ÜRETIMI (BIR R DILI UYGULAMASI) | Author : Gönül ERDEM NAS Sinan YALÇINKAYA | Abstract | Full Text | Abstract :Diller arasindaki farklilik ve benzerlikler, tipoloji basligi altinda ele alinan ve oldukça ayrintili çalisilan/çalisilmasi gereken dilbilim çalisma konularidir. Diller; sesbilim, biçimbilim ve sözdizim bakimindan yapisal benzerlik ve farkliliklar içermektedir. Bu benzerlik ve farkliliklar dil ögretim veya ögrenim süreçlerinde belirleyicidir. Diller arasindaki –özellikle- yapisal benzerlikler dil ögrenicileri tarafindan hedef dilin ögrenimini kolaylastirirken farkliliklarin fazla olusu bu ögrenim sürecini uzatmakta ve daha zor bir hâl almasina sebep olabilmektedir. Bu durumun aksi örnekleri de olabilir. Ikinci dil olarak ögrenilmeye çalisilan bir dille daha önce baska dillerin üzerine ögrenilmeye çalisilan dillerde bu ögrenim süreci farkli islemektedir. D1 ve D2 olarak ifade edilen D1 birinci dili (ana dili), D2 ise ögrenilmek istenilen dili yani hedef dili ifade etmektedir. Bu çalismada D1 Endonezyaca (Bahasa Endonezyaca) olan ve yaslari 19-21 arasinda degisen 5 kadin, 5 erkek konusurun Türkçe ünlü üretimleri incelenmistir. Bu inceleme R programlama dili ile gösterilmistir. Buna göre çikan sonuçlar çalismanin bulgu ve sonuç bölümlerinde ayrintili bir biçimde açiklanmistir. |
| ARAPÇADA KULLANIM VE DIL KURALI AÇISINDAN SAZ KAVRAMINA YAKLASIM | Author : Abdurrahman BASCI | Abstract | Full Text | Abstract :Arap dili ve gramerine temel teskil etmesi noktasinda; yaygin kullanim, kiyasi kaideler, ideal uygulamalar “muttarid” olarak isimlendirilir ki bu kurala dayandirilan Arap kelami, Arapçanin temel yapi malzemesidir. Arap dili gramerinin merkezinde yerini alan “muttarid” terimi, dil kurallarina uygunlugu ifade eder. Bundan dolayi yaygin kullanimlara aykiri olan, kiyas disindaki lafizlar “saz” ile isimlendirilir. Diger bir ifadeyle gramerin esasi konumundaki nahiv ve sarf kurallarina ters düsen “saz” kiyas haricidir, istisnadir, yaygin ve genel kullanimlarin disindadir. Saz kelimeler, Kur’an kiraatlerinden nesir ve siire kadar Arap kelaminin gayet genis bir sahasinda kullanilmaktadir. Nahiv kaidelerine ters olmasina ragmen basta Kur’an ayetleri olmak üzere saz yapilarin pek çok alanda kullanimi konusunda dilciler farkli yorumlarda bulunmuslardir. Saz konusundaki ilk yorumu yapan dilciler veya nahivciler (nahiv ekolü âlimleri) Basra ve Kufe dil ekollerine mensupturlar. Ondan sonra Bagdat ve Misir nahiv ekolünün temsilcileri de bu meseleye dair kayda deger görüsler ileri sürmüstür. Bu makalede dilcilerin bakis açisi isiginda fasihlik sartlarina muhalefeti, dil kurallarini sahitlendirmek baglaminda lisan ilimlerine delil olarak kullanilmasi ya da kullanilmamasi yönünden dilcilerin saz konusuna yaklasimi, ele alinacaktir. |
|
|