Ülke Imaji Baglaminda Türkiye’de Amerika Birlesik Devletleri Imaji Üzerine Bir Analiz | Author : Mahmut Fevzi Cengiz, Onur Sen | Abstract | Full Text | Abstract :Farkli cografyalarda ve farkli kültürlerde yasayan halklarin bir ülke hakkindaki düsünce, görüs, kanaat ve tutumlari, o ülkeye iliskin genel bir imaj ortaya koymaktadir. Ancak farkli kültürlere, inançlara ve davranis kaliplarina sahip insan topluluklarinin bir ülkeyle ilgili düsünce, kanaat, tutum ve algilari da birbirinden farkli olabilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti-Amerika Birlesik Devletleri (ABD) arasindaki iliskiler tarihsel süreçte inisli çikisli bir seyir sergilemektedir. Iki ülke arasindaki iliskilerin seyri halklarin ve yönetimlerin karsilikli algi ve imajlarini da etkilemektedir. Bu çalismanin amaci, ABD’nin Türk toplumunda nasil bir imaja sahip oldugunu ortaya koymaktir. Çalisma kapsaminda öncelikle, algi ve imaj ile ülke imaji kavramlari ele alinmis ve iki ülke iliskilerinin tarihi hakkinda bilgilere yer verilmistir. Çalismanin arastirma kisminda nicel veriler esas alinacagi için anket veri toplama teknigi kullanilmistir. Ankette sorularinin bir kismi çoktan seçmeli, diger kismi ise besli likert ölçegi kullanilarak hazirlanmistir. Arastirma için basit tesadüfi örnekleme yöntemiyle 514 katilimci belirlenmis, arastirma verileri 1 Mart-21 Ekim 2021 tarihleri arasinda toplanmistir. Arastirma sonucu elde edilen bulgulara göre katilimcilar Amerikan halkina, ürünlerine ve turistik degerlerine yönelik olumlu bir kanaat sergilemektedir. Buna karsin katilimcilarin büyük çogunlugu ABD’yi Türkiye’ye karsi temel tehdit olarak degerlendirmektedir. Ayrica katilimcilarin önemli bir bölümü ABD’ye iliskin kendilerine sunulan olumsuz örnekleri desteklemektedir. |
| The Semiotic Analysis of Geographical Indication Products in the Context of Nation Branding: The Case of Türkiye | Author : Metin Isik, Erdal Bilici | Abstract | Full Text | Abstract :Increasing a country’s reputation is directly proportional to reflecting its good to the masses in the international arena. Geographical indication (GI) products have a vital position in the sense of country branding and destination. This research aims to analyse the images related to GI products in the Türkiye’s promotional posters. The research was analysed with the semiotics method and differed from other studies as it makes the hidden message in the images visible. The study is vital in analysing the representations of GI products on country promotion posters within the framework of nation branding. These visuals which were prepared by the Ministry of Culture and Tourism regarding the promotion of the Türkiye between the years 2014-2019 constitute the universe of the study. Those images since then are the only promotional images on the website of the ministry. Therefore, this date range has been taken into account. When the GI products in the Türkiye’s promotional posters are considered, it is seen that food and beverages are at the forefront. Also, the Turkish eating habits are given priorities on the posters and introductory information explaining GI of products which is Türkiye. In this context, it has been concluded that these posters play a major promotional role. |
| https://dergipark.org.tr/tr/pub/iletisimvediplomasi/issue/66125/1007558 | Author : Ilknur Patan | Abstract | Full Text | Abstract :Vladimir Propp göstergebilimden halkbilime, budunbilimden dilbilime birçok alanda çalismalar yapan önemli bir arastirmaci ve dilbilimcidir. Ancak ona bugünkü ününü kazandiran çalismasi Masalin Biçimbilimi isimli yapitidir. Propp, bu yapitinda hem Rus masallarini incelemis ve yapilarina göre siniflandirmis hem de anlati çözümlemeleri açisindan birçok arastirmaciya referans olan ve günümüzde de güncelligini koruyan bir yöntem gelistirmistir. Propp gelistirdigi bu yöntem ile sözlü gelenek ürünü olan masallarin çözümlemesini mümkün kilmistir. Günümüzde görsel, isitsel ve dijital iletisim alaninda yasanan gelismelerle birlikte yazinsal yapitlar yogun olarak sinemaya uyarlanmaktadir. Bu çalisma, sinemaya uyarlanan bir romanin biçimbilimsel çözümlemesi yapilabilir mi sorusu üzerine sekillenmistir. Çünkü son yillarda bilinen birçok masalin geleneksel ve modern bakis açilariyla sinema uyarlamasi bulunmaktadir. Bu baglamda, Propp’un biçimbilimsel çözümleme yapmak için gelistirmis oldugu 31 islev ve 7 eylem alanindan olusan yönteminin sinema filmi analizi için kullanilmasi çalismanin yöntemini olusturmaktadir. Çalismanin konusunu bir romandan uyarlanmis olan Being There isimli sinema filminin Propp’un biçimbilimsel çözümleme yöntemi ile incelenmesi olusturmaktadir. Elde edilen veriler incelendiginde Propp’un biçimbilimsel çözümleme yönteminde bulunan islev ve eylem alanlarinin Being There filminde yer aldigi görülmektedir. Propp’un yönteminde belirttigi en önemli kriter bu islev ve eylemlerin birbirini takip eden bir olay örgüsü içerisinde gerçeklesmesi gerektigidir. Being There filminde islev ve eylemlerin siralamasi karisiktir. Bu yüzden filmde bulunan islev ve eylemler yönteme yönelik beklentileri karsilamamaktadir. |
| NEW MEDIA, BLOGS, AND JOURNALISM IN KAZAKHSTAN | Author : Zakir Avsar | Abstract | Full Text | Abstract :This study aims to examine the place of new media technologies and blogging activities in journalism practice in Kazakhstan. New media tools have had a place in our lives for more than twenty years, contrary to what the adjective new implies. In this relatively long period, new media tools continued to develop by going through various stages. In this context, classical websites have developed to allow blogging activities all over the world since the late 90s. This study aims to provide a general framework for the emergence and development of blogging activities in Kazakhstan. Then, the close relationship between the blogosphere and Kazakh journalists’ professional life will be evaluated. A general evaluation of Kazakh blogosphere reveals that blogs are social spaces that allow user participation in many areas, from hobbies to professional life in Kazakhstan. Kazakh journalists also integrate blogs and microblogs into their professional lives in parallel to global trends. They regularly read blogs, and almost half of them take part in sociopolitical discussions on several blogs. Blogs created new channels of communication, new journalism styles, and new areas of expression for Kazakh journalists. On the other hand, regulations on mass media and the internet in Kazakhstan raise some concerns about the freedom of expression. However, there are also promising developments to broaden the freedom of expression for Kazakh bloggers. |
| Küresel Köyün Buhrani Olarak Koronavirüs Sürecinde Dijital Gözetim Üzerine Bir Degerlendirme | Author : Nil Çokluk, Zeynep Ekin Bal | Abstract | Full Text | Abstract :Birey ve iktidar arasindaki iliski ilk çaglardan beri birçok farkli disiplinin arastirdigi bir konu olmustur. Birey-iktidar iletisimi teknolojinin gelisimiyle birlikte gözetim, hegemonya, diktatörlük, gönüllü kulluk ve riza gibi kavramlarin odaginda incelenmeye baslanmistir. Günümüzde yasanan koronavirüs sonrasinda dijitallesmenin artmasiyla bu kavramlar daha çok tartisilmaya baslanmistir. Koronavirüs sonrasi düzende birey ve iktidar arasindaki iliskiyi dijitallesme ve gözetim kavramlarindan hareketle tartisan bu çalisma 2019 yilinda baslayip küresel bir salgina dönüsen koronavirüs sürecinde bireylerin dijital teknolojileri kullaniminin artmasiyla artan gözetimin yaratacagi sonuçlari irdelemeyi amaçlamaktadir. Bir derleme çalisma özelligi tasiyan makalede koronavirüs sürecinde artan dijitallesme gözetimi nasil etkiler, bireyler pandemi süreciyle gönüllü bir sekilde gözetime riza gösterir mi, pandemi döneminde yasanan sorunlar sadece saglik sistemiyle mi sinirlidir yoksa toplumsal yasamin diger alanlarini da etkiler mi gibi sorular gözetim ve dijitallesme baglaminda derinlemesine tartisilmaktadir. Çalismada, güvenligi temel gereksinimi olarak gören bireylerin risk toplumunda iktidarin artan gözetimine gönüllü bir sekilde riza gösterdigi öne sürülmektedir. Bunun yani sira çalismada koronavirüsün sadece saglik açisindan sonuçlar yaratmadigi siyasi ve toplumsal açidan da önemli sorunlara yol açtigi iddiasi üzerinde durulmaktadir. |
| Dogu Akdeniz Meselesinde Yunan Lobisinin Türkiye Karsiti Faaliyetleri | Author : Ahmet Faruk Çeçen, Serkan Bulut, Tugçe Ayçin | Abstract | Full Text | Abstract :Türkiye ve Yunanistan arasinda tarihsel süreci bulunan bazi anlasmazliklar, lobicilik faaliyetlerine kaynaklik etmektedir. Iki devlet arasindaki anlasmazliklar en temelinde, Ege Denizi kita sahanligi, Kibris, Bati Trakya’daki Türkler ve Ege adalari ve özellikle de son dönemlerde Dogu Akdeniz meselesi alanlarinda tezahür etmektedir. Dogu Akdeniz, tüm bu konular içerisinde sorunun taraflarinin da sadece Türkiye ve Yunanistan olmamasi bakimindan diger konulardan daha görünür bir mesele hâline gelmeye baslamistir. Bu gibi uluslararasi sorunlarin çok aktörlü yapilarindan ötürü lobicilik faaliyetleri daha da önem kazanmaktadir. Lobicilik faaliyetleri çerçevesinden özellikle Dogu Akdeniz konusunda Yunan Lobisi ve Yunanistan’in Türkiye karsiti lobicilik faaliyetleri üzerine odaklanan bu derleme çalismada, alandaki literatür taranmis, bu literatürdeki eksikleri giderme ve alana katki yapma amaci güdülmüstür. Ayni zamanda Dogu Akdeniz meselesinin nasil bölgesel ve küresel bir mesele hâline geldigi de açiklanmaya çalisilmistir. Son yillarda hem Türkiye hem Dogu Akdeniz kiyisi olan devletler ve hem de küresel aktörler açisindan çok boyutlu ve stratejik bir önem kazanan Dogu Akdeniz meselesinde, Yunan lobisi ve Yunanistan’in Türkiye’ye karsi özellikle ABD nezdinde lobicilik faaliyetlerini artirdigi gözlemlenmistir. Dogu Akdeniz sorununda, ABD ve Avrupa ülkelerinin ise müttefikleri olan Türkiye ile iliskileri bozacak derecede uluslararasi hukuku görmezden geldigi ileri sürülebilir. Bu tutumun nedenlerinden biri olarak Türkiye’ye karsi antidemokratik tutum içinde olan lobilerin etkisi oldugu çalismada tartisilmistir. |
|
|