Sinirsiz Dünyadan Duvarli Dünyaya: Göçe Karsi Insa Edilen Sinir Duvarlari Üzerine Türkiye Merkezli Bir Degerlendirme | Author : Hakan Ünay | Abstract | Full Text | Abstract :10iNSAN HAREKETLiL isi U L U SLARARASI DERGiSi
I
N
TERNATIONAL J OURNAL OF HUMAN M OBILITY
I J H M
Sinirsiz Dünyadan Duvarli Dünyaya:
Göçe Karsi Insa Edilen Sinir Duvarlari Üzerine Türkiye Merkezli Bir Degerlendirme 1
Hakan Ünay2
Öz
Bu çalismada Berlin Duvari yikildiktan sonra küresellesmenin ortaya çikardigi sinirsiz dünya kavrami yeni insa
edilen duvarlarla birlikte sorgulanmaktadir. Dünya genelinde cografya fark etmeksizin devletler göçe karsi
sinirlarini duvarla kapatma yarisina girmistir. Bu çalismada, söz konusu bu devletlerden biri olan Türkiye, gerek göç
güzergahindaki hedef ve transit bir ülke olmasi gerekse sinirlarinin çogunun duvarlarla çevrili olmasi nedeniyle
örnek ülke olarak incelenmektedir. Nitekim Türkiye sadece sinirlari komsu ülkeler tarafindan sinirlari duvarlarla
çevrili bir ülke olmasinin yani sira kendisi de son dönemlerde sinirlarini duvarlarla kontrol etme yöntemini
benimseyen önemli bir kaynak, transit ve hedef ülkedir. Çalismada göç, geleneksel olmayan güvenlik yaklasimi
baglaminda degerlendirilirken, göçe karsi insa edilen duvarlarin sosyolojik arka plani için ise Foucault’un iktidar
teknolojileri kavramindan yararlanilmaktadir. Çalismada “duvar”, sadece fiziki bir politika araci olarak degil teorik
ve sosyolojik arka plani ile bir iktidar teknolojisi olarak ele alinmaktadir. Dolayisiyla bu çalisma uygulamali bir
çalismadan ziyade teorik bir tartismanin pratige aktarimini konu almaktadir. Bu çalismayla, “sinirsiz” dünyanin
artik “duvarli” bir dünya haline geldigi ve dünyanin duvarlarla çevrili ülkelerinden biri haline gelen Türkiye’nin
sinir yönetiminin sinir ve duvarlar baglaminda elestirel analizi ortaya konulmaktadir. |
| Kirim Savasi’nda Görev Alan 1849 Macar Mültecileri | Author : Dursun Ayan | Abstract | Full Text | Abstract :Bu çalismada 1848-49 Macar Bagimsizlik Savasi sonrasi Lajos Kossuth ile beraber Osmanli’ya siginan mültecilerden
din degistirerek Kirim Savasi’na katilan Macarlar konu edinilmistir. Bunlarin kisa hayat hikâyeleri betimlenmistir.
1848-49 Macar Bagimsizlik Savasi, mültecilerin Osmanli topraklarindaki kamplari, güzergâhlari ve yerlesimleri, bu
sürecin uluslararasi diplomaside yansimalari da kisaca ele alinmistir. Metin içinde ayrica 18. Yüzyilda Osmanli’ya
iltica eden Macar soylular ve dönemin tarihi kosullari hakkinda da bilgi verilmistir.
Macar Bagimsizlik Savasi ve Kirim Savasi hakkinda ayrintiya girilmemis, Eylül 1855 Kars Kalesi’nin Ruslara teslim
edilisiyle (Kars’in Sükûtu) ilgili General György Kmety’nin [Ismail Pasa] A Narrative of the Defence of Kars on the
29th September 1855 adli hatiratina deginilmistir.
Çalisma tarih ve diplomasi kavramlarini göç, mülteci, iskân, yardim ve istihdam baglaminda ele almaya çalismistir.
Kirim Savasi’na katilan Macar askerlerin Osmanli topraklarindaki adlari, Macar ve Osmanli ordusundaki rütbeleri
ve Kirim Savasi disindaki askeri görevleri de ayrica belirtilmistir. Çalismaya General Kmety [Ismail Pasa] ve
General Richárd Guyon [Hursid Pasha] ile ilgili dört belge Osmanli Arsivinden eklenmistir |
| Siginmaci ve Mültecilerle Çalisanlarda Psikolojik Saglik Üzerine Bir Derleme | Author : Gökhan Ebren, Pinar Ayça Özgen, Okan Cem Çirakoglu | Abstract | Full Text | Abstract :Literatürde mültecilerle çalismanin, çalisan kisilerin psikolojik sagligi üzerinde olumsuz etkileri oldugunu gösteren
birçok çalisma bulunmaktadir. Bu çalismalarin çogunlugunu Ikincil Travma (IT) ve Dolayli Travma (DT) çalismalari
olusturmaktadir. Bunun yaninda, mültecilerle çalisanlarda anksiyete, depresyon ve tükenmislik gibi psikolojik
zorluklarin görüldügüne dair çalismalar da yer almaktadir. Bu makalenin amaci, IT, DT, anksiyete, depresyon
ve tükenmislik kavramlarini açiklamak, mültecilerle çalisanlarda bu psikolojik zorluklarin görülme sikligini
raporlamis olan çalismalarin bir derlemesini sunmak ve bu psikolojik problemlerin gelismesinde rol oynayan
risk faktörlerini ortaya koymaktir. Bu derlemenin, özellikle Türkiye gibi fazla sayida mülteciye ev sahipligi yapan
ülkelerde mültecilerle çalisanlarin yasadigi zorluklara dikkat çekmek ve bu hususta devlet kurumlarinin ve sivil
toplum kuruluslarinin bu kisilere yönelik müdahale çalismalari gelistirmelerinin önemini vurgulamak açisindan
önemli bir kaynak olabilecegi düsünülmektedir. |
| 88iNSAN HAREKETLiL iii ULUSLARARASI DERGiSi I NTERNATIONAL J O URNAL O F HUMAN M O B I L I TY I J H M Uluslararasi Göç Sürecinde Kadin ve Türkiye’deki Suriyeli Kadinlarin Ekonomik Yasama Katilimi1 | Author : Asli Deveci | Abstract | Full Text | Abstract :Göç alanina iliskin tarih boyunca pek çok arastirma yapilmistir. Göçün cinsiyet temelli analizi ise 20.yy. da yapilan
çalismalara dayanmaktadir. 20.yy. a kadar göçte kadinin yeri edilgen bir konumda tutulurken, zamanla kadinlar
göçün en önemli aktörü olarak tanimlanmistir. Bu durum, göç egilimlerini cinsiyet temelli alanlara yönlendirmistir.
Günümüzde dünya genelindeki birçok kadinin, aile bireylerine bakmak, egitim gibi amaçlarla uluslararasi göçte
aktif olarak yer aldigi bilinmektedir. Bununla birlikte ekonomik gerekçelerle ya da zorunlu kosullar sebebiyle göç
ettikleri ülkelerde göçmen kadinlarin çalisma hayatinda yer alma talepleri her geçen gün artmaktadir. Ancak
bu nüfusun isgücü piyasasina katilimina iliskin cinsiyet rollerine dayanan geleneksel, kültürel ve yasal birtakim
zorluklar bulunmaktadir. Isgücü piyasasina giriste yasanilan bu zorluklar göç sürecinde yer almis bu kadinlari
ekonomik ve psikolojik yönden kirilgan hale getirmektedir. Bu yönüyle küresel düzeyde yasanan göç egilimlerinin
isgücü piyasalari yönüyle de cinsiyet temelli ele alinmasi önemli bir çalisma alanini olusturmaktadir.
Bu çalismada, uluslararasi göç sürecinde ve isgücü piyasalarindaki göçmen kadinlardan yola çikarak Türkiye’de son
yillarda siginmaci nüfusun büyük bir kismini olusturan Suriyeli kadinlarin ekonomik hayata katilimda karsilastiklari
güçlüklere yer verilmistir. Çesitli arastirma raporlarinin da incelendigi çalismada, Suriyeli kadinlarin çalisma
hayatina girmede cinsiyet rollerine bagli olarak geleneksel-kültürel engeller ve kayit disilik, ücret adaletsizligi
ile isyeri uyumu gibi zorluklarla karsilastigi anlasilmistir. Bu zorluklara ragmen kadinlarin isgücü piyasasinda yer
almalarinin hane ve toplum içindeki statülerini yükseltmelerine, ekonomik, psikolojik dayanikliliklarina ve sosyal
uyumlarina katki sagladigi da görülmüstür. |
| From The Borderless World to the Walled World: A Turkey-Centered Analysis on Border Walls Built Against Migration | Author : Hakan Ünay | Abstract | Full Text | Abstract :Bu çalismada Berlin Duvari yikildiktan sonra küresellesmenin ortaya çikardigi sinirsiz dünya kavrami yeni insa
edilen duvarlarla birlikte sorgulanmaktadir. Dünya genelinde cografya fark etmeksizin devletler göçe karsi
sinirlarini duvarla kapatma yarisina girmistir. Bu çalismada, söz konusu bu devletlerden biri olan Türkiye, gerek göç
güzergahindaki hedef ve transit bir ülke olmasi gerekse sinirlarinin çogunun duvarlarla çevrili olmasi nedeniyle
örnek ülke olarak incelenmektedir. Nitekim Türkiye sadece sinirlari komsu ülkeler tarafindan sinirlari duvarlarla
çevrili bir ülke olmasinin yani sira kendisi de son dönemlerde sinirlarini duvarlarla kontrol etme yöntemini
benimseyen önemli bir kaynak, transit ve hedef ülkedir. Çalismada göç, geleneksel olmayan güvenlik yaklasimi
baglaminda degerlendirilirken, göçe karsi insa edilen duvarlarin sosyolojik arka plani için ise Foucault’un iktidar
teknolojileri kavramindan yararlanilmaktadir. Çalismada “duvar”, sadece fiziki bir politika araci olarak degil teorik
ve sosyolojik arka plani ile bir iktidar teknolojisi olarak ele alinmaktadir. Dolayisiyla bu çalisma uygulamali bir
çalismadan ziyade teorik bir tartismanin pratige aktarimini konu almaktadir. Bu çalismayla, “sinirsiz” dünyanin
artik “duvarli” bir dünya haline geldigi ve dünyanin duvarlarla çevrili ülkelerinden biri haline gelen Türkiye’nin
sinir yönetiminin sinir ve duvarlar baglaminda elestirel analizi ortaya konulmaktadir. |
| Göçmenlerin Sosyal Entegrasyonu Için Kent Bahçeleri | Author : Simay Özlü Diniz | Abstract | Full Text | Abstract :Bu çalisma Avrupa Birligi’nin Erasmus+ programi tarafindan ortak olarak fonlandirilmistir. On iki yazarli proje
raporu kitabinin editörleri Meike Rombach (TUM), Vivienne Whitaker (SF&G) ve Iacopo Benedetti (OnP)’dir.
Arastirmada Almanya, Ispanya, Avusturya, Isveç ve Ingiltere olmak üzere bes Avrupa ülkesindeki kültürlerarasi
kent bahçelerindeki göçmen topluluklar, bu bahçelerdeki sosyal katilim ve egitim olanaklari ile bunlarin göçmenler
üzerindeki etkileri incelenmistir. Anket ve mülakat çalismalariyla nitel ve nicel yöntemlerin birlestigi karma bir
metot uygulanmistir. Bu kitap elestirisinde, çalisma özetlendikten sonra niteligi ile Türkiye’ye uygulanabilirligi
kisaca tartisilmistir. |
| Sonu Gelmeyen Odise | Author : Yüksel Pazarkaya | Abstract | Full Text | Abstract :Göç degisim demektir. Hem göçeni degistirir, hem de yerli olani. Türklerin Almanya’ya göçü, kendilerini
degistirdigi gibi, geldikleri ülkeyi ve Türkiye toplumunu da degistirdi. Çagimizda ilk kez Anadolu insani toplu
olarak sinir ötesi bir baska ülkeye göçtü. Bu olay ülkede hemen gündem yaratti. Almanya’ya gelen Türkler, aliskin
olmadiklari, bilmedikleri bir toplumsal ortama, bilmedikleri bir çalisma ortamina girdiler. Hemen derneklesmeye,
daha önemlisi sendikalasmaya basladilar. Çalisma hayatinda, sigortalilasmayi, çalisma sürelerinin yasal
belirlenmesini, yillik izin gibi haklari gördüler. Türkiye’de kalan ailelerine gönderdikleri dövizleriyle uzun yillar
ülkenin en önemli döviz kaynagi oldular. Ev arsa yatirimlariyla insaat sektöründe önemli bir siçrama sagladilar.
Mektuplariyla ve yillik izinde kendileri gelerek anlattiklariyla bilgi ve bilinç etkileme süreci baslattilar. |
| Sinirsiz Dünyadan Duvarli Dünyaya: Göçe Karsi Insa Edilen Sinir Duvarlari Üzerine Türkiye Merkezli Bir Degerlendirme | Author : Hakan Ünay | Abstract | Full Text | Abstract :Bu çalismada Berlin Duvari yikildiktan sonra küresellesmenin ortaya çikardigi sinirsiz dünya kavrami yeni insa edilen duvarlarla birlikte sorgulanmaktadir. Dünya genelinde cografya fark etmeksizin devletler göçe karsi sinirlarini duvarla kapatma yarisina girmistir. Bu çalismada, söz konusu bu devletlerden biri olan Türkiye, gerek göç güzergahindaki hedef ve transit bir ülke olmasi gerekse sinirlarinin çogunun duvarlarla çevrili olmasi nedeniyle örnek ülke olarak incelenmektedir. Nitekim Türkiye sadece sinirlari komsu ülkeler tarafindan sinirlari duvarlarla çevrili bir ülke olmasinin yani sira kendisi de son dönemlerde sinirlarini duvarlarla kontrol etme yöntemini benimseyen önemli bir kaynak, transit ve hedef ülkedir. Çalismada göç, geleneksel olmayan güvenlik yaklasimi baglaminda degerlendirilirken, göçe karsi insa edilen duvarlarin sosyolojik arka plani için ise Foucault’un iktidar teknolojileri kavramindan yararlanilmaktadir. Çalismada “duvar”, sadece fiziki bir politika araci olarak degil teorik ve sosyolojik arka plani ile bir iktidar teknolojisi olarak ele alinmaktadir. Dolayisiyla bu çalisma uygulamali bir çalismadan ziyade teorik bir tartismanin pratige aktarimini konu almaktadir. Bu çalismayla, “sinirsiz” dünyanin artik “duvarli” bir dünya haline geldigi ve dünyanin duvarlarla çevrili ülkelerinden biri haline gelen Türkiye’nin sinir yönetiminin sinir ve duvarlar baglaminda elestirel analizi ortaya konulmaktadir. |
|
|