Almanya’daki Türk Dernekleri ve Diyaspora Olusturma Potansiyalleri: Duisburg-Essen Örnegi | Author : M. Yavuz Alptekin | Abstract | Full Text | Abstract :Almanya’da yasayan ve ilk kez 1961 yilinda imzalanan isçi anlasmasi ile kitlesel olarak bu ülkeye göç eden toplam 3 milyon kadar Türk nüfus bulunmaktadir. Bu nüfus isçi olarak gittiyse de isçi olarak kalmadi, memur, isveren veya patron oldular. Ilk gruptaki yüksek egitimliler hariç, daha sonrakilerin çogu egitim düzeyi düsük isçilerden olusmakta iken, bu düzey yillar içinde tedricen yükseldi. Dil bilmeyen bu insanlar zamanla dil ögrendiler ve Almanya’da yüksek egitim aldilar. Benzer bir sekilde bürokrasiyi bilmeyen bu insanlar zamanla bürokrasiyi tanidi ve hak arama yollarini kesfettiler. En önemlisi, ilk yillarda sadece Cami ve hemserilik dernegi kuran bu nüfus, son on yillarda artik egitim, meslek ve lobi dernekleri kurmaya basladilar. Özellikle son 20-30 yilda yavas ama emin adimlarla bir diaspora olusturmak üzere saglam temeller atmaya basladilar. Bu çalismada, Almanya’nin Duisburg ve Essen sehirlerinde faaliyet gösteren 58 Türk menseli dernegin yöneticileri, üye ve gönüllüleri ile anket ve mülakat yapilarak 63 yilda yasanan degisimin özellikle egitim ve dil boyutu anlasilmaya çalisilmis, yasanan degisimin diasporaya hizmet etme derecesi test edilmistir. Özellikle üçüncü kusaktan itibaren bir diasporanin olusmakta oldugu kanaatine varilmistir. |
| On Its Eighth Anniversary: The EU-Turkey Deal - From Externalization to Digitalization | Author : Aysem Biriz Karaçay | Abstract | Full Text | Abstract :The article provides a critical review of the EU-Turkey deal on its eighth anniversary. Despite initial success in reducing irregular migration, the deal’s shortcomings have led to a resurgence in arrivals and challenges in its implementation. Criticisms focus on the violation of international law and human rights. Moreover, the article shows how the deal reinforces externalization and digitalization policies in migration management, while raising concerns about accountability, transparency, and discrimination. Although digital technologies offer new tools for border control, their deployment has sparked ethical and legal debates regarding their impact on migrants’ rights. Overall, the article argues for a re-evaluation of migration policies, emphasizing the importance of a rights-based approach and genuine collaboration to address the complex challenges posed by displacement, detention, externalization and digitalization. |
| Transnational Social Fields: A Bourdieusian Perspective against Territorial Trap | Author : Ayçe Idil Ataoglu | Abstract | Full Text | Abstract :Transnational phenomena, like the movement of people, goods, and information, have arisen from the global shift and led to intense mobility across national and territorial borders. The social capital and resources gained through social interactions and social networks like family, friends, and occupational associations bridge physical boundaries and link people from different regions. This study focuses on how different types of capital, with a specific focus on social capital and networks, shape transnational social fields and investigates how the territorial trap can be overcome when analyzing transnational social fields. The main objective is to demonstrate how social capital influences transnational communities by criticizing traditional ideas based solely on regional proximity. The study focuses on a theoretical examination of Pierre Bourdieu’s concepts of field, capital, and habitus in the axis of transnational social fields. In conclusion, it is argued that incorporating Bourdieu’s concepts into the conceptualization of transnational social fields could help transcend the limitations of the territorial trap. |
| Exploring Immigration Experiences in the USA: Evaluating Traditional Assimilation Theories with a Latinx Focus | Author : Imge Dogan | Abstract | Full Text | Abstract :Classical assimilation theories avoided further exploration of the assimilation processes and operations of ethnic organizations. Thus, the current study adopts the format of an extended narrative review article, analyzing classical theoretical perspectives on assimilation. This paper sheds light on the complex interplay of factors influencing the process while critically evaluating the utility of classical assimilation theories in contemporary immigration settings. The present study embarks on a comprehensive exploration of immigrant experiences across different Latinx generations in the United States, with a focus on the role of ethnic enclaves. The results reveal the following: a) there have been multifaceted barriers that need to be evaluated related to immigrant integration, including language proficiency, disparities in educational attainment, income inequality, occupational segregation, socioeconomic status disparities, and residential choices; b) these can stem from experiences of discrimination and exclusion. Hence, concerns related to ill-treatment across immigrant generations might differ. In summary, this paper examines the limitations of traditional assimilation theories in explaining contemporary immigrant experiences and outcomes in the U.S |
| Gündelik Hayatta Mülteci Kadinlarin Yasadiklari Sorunlar Üzerine Bir Inceleme: Misafir Filmi Örnegi | Author : Yagmur Erikel Yilmaz | Abstract | Full Text | Abstract :Göç insanlik tarihi boyunca degismeyen bir olgu olmustur. Göçmenler, ekonomik, sosyal, siyasi ve çevresel nedenlerle yer degistirmektedirler. Bu nedenler arasinda savaslar, dogal afetler, yoksulluk, issizlik, ayrimcilik ve ailelerini bir arada tutmak gibi sebepler yer alir. Bu hareket toplumlari sekillendirmekte, yeni kültürler ve fikirler getirmekte, ancak ayni zamanda entegrasyon ve gerekli kaynaklarin ayrilmasi zorluklarini da beraberinde getirmektedir. Mülteci ve siginmaci statüsündeki kadinlar ve çocuklar bu zor süreçlerden çok daha fazla etkilenmektedirler. Bu çalismanin amaci Andaç Haznedaroglu’nun yönetmenligini üstlendigi “Misafir” isimli film üzerinden, mülteci kadinlarin yasadiklari sorunlarin ele alinmasidir. Film Suriyeli mülteci kadinlarin yasadiklari zorluklar ve yanlis anlasilmalara odaklanmasi sebebiyle seçilmistir. Nitel bir arastirma olarak tasarlanan bu çalismada, film betimsel analiz ve söylem analizi yapilarak incelenmistir. Saglik hizmetlerine erisim, dil yeterliligi, siddet ve taciz, ekonomik problemler ve barinma problemleri üzerinden incelenen filmde kadin karakterler üzerinden mülteci kadinlarin zor kosullarda yasamlarini devam ettirmeye çalismalari temsil edilmektedir. |
| Göçün Çocuklar Üzerindeki Etkisi: Bir Derleme Makalesi | Author : Elif Demir, Beyhan Özge Yersel | Abstract | Full Text | Abstract :Toplumlarin politika belirleyicileri ile dogrusal olarak iliskilendirilebilinen göç, ülkelerin kültürel, ekonomik, sosyal ve politik yönlerini kapsayarak sosyokültürel yasam içinde insan hayatinin tüm tarihsel dönemlerde yer alan bir olgu olarak dikkat çekmektedir. Toplumlarin degisimsel süreçlerinde önemli rol oynayan göçler, ülkelerin tarihsel yapilanmalarinda farkli nedenlerle gerçeklesse de, sonucu insana baglanan toplumsal durumlarindan en çok etkilenenler çocuklar olmustur. Savunmasizliklari ve bagimliliklarindan dolayi dünya göç hareketleri incelendiginde çocuklarin ülkelerin siyasal gündemlerini ortaya koyan önemli gruplar olduklari görülmektedir. Gelisimsel alanlarin saglikli ilerlemesinin hayati önem tasidigi çocukluk döneminde göçe maruz kalan çocuklarin büyümeleri ve gelisimsel süreçleri olumsuz etki altinda kalmaktadir. Dolayisiyla göç sürecinde yasanan zorlayici durumlar çocuklarda ruhsal, bedensel ve sosyal yönden sarilmasi zor yaralar almalarina ya da kalici zararlara maruz kalmalarina sebep olmaktadir. Göç olgusu bireysel düzeyde ele alinmanin disinda, toplumlarin ve ülkelerin gelisimini de etkileyen önemli bir faktördür. Göçmenler, hedef ülkelerde yeni bir yasam kurarak ekonomik ve kültürel katkida bulunabilirler. Ayni zamanda yasanan göç akimlari; kaynaklarin dagilimi, isgücü piyasalari ve toplumsal dengeler üzerinde de etkili olabilir. Göç olgusu, insanligin evrimi ve tarih boyunca sekillendigi gibi, günümüzde de hala önemini koruyan ve birçok ulusal ve uluslararasi politika üzerinde etkili olan bir olgu olarak karsimiza çikmaktadir. Yasanan göçlerde çocuklar, korunmaya açik olmalari nedeniyle göçün farkli yönlerinden, farkli zorluklarda etkilenmektedirler. Bu durum göç süreci ve sonucunda olusan etkilerin fark edilerek konuya daha fazla önem verilmesi gerekliligini ortaya koymaktadir. Bu makale ile bahsedilen nedenlerden dolayi göçün çocuklar üzerindeki etkisinin yorumlanarak degerlendirilmesi amaçlanmaktadir |
| Türkiye’ye Yönelik Afganistan Kaynakli Göçe Iliskin Sahadan Güncel Gözlemler | Author : Hakan Ünay | Abstract | Full Text | Abstract :Bu çalisma 2021, 2022 ve 2024 yillarinda Türkiye-Iran sinirinda yer alan Van’da yapilan saha çalismalarina iliskin yansimalari ele almaktadir. Türkiye’ye yönelik Afganistan göçü yaklasik yarim asirlik bir hafizaya sahip olmasina ragmen özellikle Temmuz 2021’de yogunlasan göç süreci uzun bir süre gündemde kalmistir. Söz konusu dönemde göç meselesi çogunlukla Türkiye’ye giris yapan göçmenlerin sayisi, erkek yogunluklu kitlesi ve sinir güvenligi eksenli tartismalarla ele alinmistir. Çalisma kapsaminda yürütülen saha arastirmalarinda; yerel halktan bölgede bulunan sivil toplum kuruluslarina, göçle ilgilenen kamu kurumlarindan göç alaninda çalisan akademisyenlere, yerel ve uluslararasi gazetecilerden bizzat Afganistanli2 göçmenlere kadar çok yönlü görüsmeler gerçeklestirilerek göçe iliskin gözlemler ortaya konmustur. |
|
|