Farkli Boyutlariyla Kamu Yararina Kavramina Deginmek | Author : Dilek TOPÇU | Abstract | Full Text | Abstract :Insanlarin dis dünya ile iliski kurmasini saglayacak, düsünme eyleminin kapsamini belirleyecek bir hareket alanina ihtiyaç vardir. Bu alanin olusum sürecinde bilgi, düsünce, inanç, tarihsel birikim gibi insanin farkli ihtiyaçlarini karsilamasini saglayan kullanmis oldugu kavramlardir. Kavramlar; bilginin olusumunu saglayan, düsünsel eylemlerin somut olanla iliski kurmasini mümkün hale getiren araçlar olarak önem kazanmaktadir. Kavramlarin kullanildiklari zaman ve mekanla iliskilendirilmesi anlam degisim sürecini de beraberinde getirmektedir. Ortaya çiktiklari kosullarla iliskili olarak anlam kazanan kavramlar, sosyal ve ekonomik iliskilerin farklilasmasi, temel hak ve özgürlüklerle iliski kurulan hukuki beklentilerin ve siyasal-yönetsel mekanizmalarin degismesi kavramlara yüklenen anlamlara yenilerinin eklenmesinde etkili olmaktadir. Bu kavramlardan biri kamu yararidir. Çalisma, kamu yarari kavramina yüklenen anlamlarin farkli boyutlarina deginmek amacindadir. |
| Ulus Insasi ve Uluslasma | Author : Hüsamettin INAÇ & Mohammed Rafiq SADA | Abstract | Full Text | Abstract :Özet:
Kimlik siyaseti günümüz dünya politikasinin en belirgin alamet-i farikalarindan birisidir. Etnik, dini, mezhepsel ve ulusal kimlikler uluslararasi siyasetin en temel arastirma alanlari arasinda yer almaktadir. Kimligin mahiyeti ve farkli sosyopolitik konjonktürlerde ulusal kimligin nasil insa edildigi hususu oldukça önemli ama önemli oldugu kadar da karmasik bir süreci ihtiva etmektedir. Bu baglamda bu çalisma kimligin bir kurgu oldugunu ve halihazir konjonktürün ihtiyaç duydugu parametreler üzerinden sekillendigini iddia etmektedir. Bu iddianin bir uzantisi olarak biz bu çalismada ulus insa sürecini sosyal insacilik, sembolik etkilesimcilik, sosyal kimlik kurami ve post-modern kimlik teorisi baglaminda irdeledik ve
ulus insa stratejilerininnasil halki vatandas haline dönüstürdügünü analiz ettik.
Abstract:
Identity politics can be seen as the general framework of today’s world politics. Ethnic, sectarian, religious and national identities are prominent as the referential points of international politics. Nevertheless, it is not so easy to comprehend what is identity and how the national identity can be built in different socio-political circumstances. In this context, this
study argues that identity is a construction and formed in accordance with the exigencies of the existing conjuncture. In line with this argumentation we attempt to elaborate the nation building process within the framework of social constructivism, symbolic interactionism, social identity and postmodern identity theories and analyzed how the nation building strategies transformed the volk/populace into the citizen. |
| Küresel Sorunlara Mahalli Çözümler: Katilimci Perspektifle Salgina Dirençli Mahalleler Insa Etmek | Author : Ayse KASIKIRIK & Hilal DOKUZCAN | Abstract | Full Text | Abstract :Özet:
Salgin gibi kriz dönemlerinden çikmak olaganüstü çabalari gerektirir. Ancak, olaganüstü çabalarin cinsiyetlere göre dagilimi esit olmalidir. Haklarin var olmasi bu haklarin pratikte esit kullanildigi anlamina gelmemektedir. Bunun için toplumsal cinsiyet esitliginin saglanmasi, kadinlarin ve erkeklerin hayatin her alaninda esit yurttaslar olarak görülmesi, esit temsil edilmesi ve haklarin kullaniminda tam anlamiyla esitligin saglanmasi gerekmektedir. Tam bu noktada, yerelin yereli olan mahalleler yurttaslarin mahalleye dair sorunlarina çözüm bulma, demokratik katilma ve temsil saglama açisindan çok özgün bir yönetim modelidir. Kentler artan nüfus yogunluklari nedeniyle tarih boyunca salginlarin merkez üssü olmustur. Benzer durum, 2019’un son günlerinde Çin’in Wuhan kentinden ortaya çikan ve kisa zamanda tüm dünyayi derinden etkileyen Covid-19 pandemisi için de geçerlidir. Bu çalismada, Covid-19’un en yüksek vaka sayisina sahip ili olan Istanbul’un en yogun nüfuslu ilçesi Esenyurt’ta kadin muhtarlarin Covid-19 salginina yönelik çalismalari, salgina dirençlilik ve katilim açisindan analiz edilmektedir. Arastirma kapsaminda, 43 mahallesi olan Esenyurt ilçesinin 5 kadin muhtarinin hepsi ileyari-yapilandirilmis derinlemesine görüsmeler yapilmistir. Elde edilen bulgular karsilastirmali olarak sunulmustur.
Abstract:
Coming out of crisis periods such as the epidemic requires extraordinary efforts. However, the gender distribution of extraordinary efforts should be even. Existence of rights does not mean that these rights are used equally in practice. For this, it is necessary to ensure gender equality, to see women and men as equal citizens in all areas of life, to be represented equally and to ensure full equality in the use of rights. At this point, neighborhoods that are local to the local are a very unique management model in terms of finding solutions to the problems of the citizens regarding the neighborhood, providing democratic participation and representation. Cities have been the epicenter of epidemics throughout history due to increasing population densities. A similar situation is also valid for the Covid-19 pandemic, which emerged from the city of Wuhan in China in the last days of 2019 and deeply affected the whole world in a short time. In this study, the work of female headmen in Esenyurt, the most densely populated district of Istanbul, which has the highest number of cases of Covid-19, is analyzed in terms of resistance to the epidemic and participation. Within the scope of the research, semistructured in-depth interviews were conducted with all 5 female headmen of Esenyurt district, which has 43 neighborhoods. Obtained findings are presented comparatively. |
| Geleneksel Diplomasiden Modern Diplomasiye Diplomasinin Tarihsel Evrimi | Author : Erdem EREN | Abstract | Full Text | Abstract :Insanlik tarihinde kökeni yazili dönem öncesine dayanan diplomasi, toplumlar ve devletlerarasinda ortaya çikabilecek sorunlarin çözümü ve iliskilerin gelistirilmesi amaciyla ortaya çikmistir. Bu çalismada diplomasinin ilk ortaya çikisindan günümüze kadar geçirdigi tarihsel evrim incelenmistir. Barisçil yöntemler ile müzakereler uygulayan diplomasi, ad hoc diplomasiden sürekli diplomasiye, geleneksel diplomasiden modern diplomasiye büyük evrimler geçirmis, uluslararasi iliskilerdeki islevselliginden ötürü meslek, sanat, bilim, süreç ve görev gibi kodlarla tanimlanmaya çalisilmistir. Hititler ve Eski Misirlilardan günümüze kadar olan süreçte diplomasi geçirdigi evrimlerle, medeniyetlerin katkilari, Rönesans ve Reform hareketleriyle ise günümüzdeki mevcut formuna erismistir. |
| Dördüncü Endüstri Devrimi, Sürdürülebilir Politikalar, Esitlikçi Büyüme, Isbirligi, Katilimci Politika Yapim Süreçleri | Author : Arzu ULUSOY | Abstract | Full Text | Abstract :Dördüncü Endüstri Devrimi (4ED) nedeniyle insanligin yakin gelecekte, su ana kadarki tarihimize kadar tecrübe edilenden daha fazla degisiklik yasayacagi beklenmektedir. Yeni nesil, bireysel ya da topluluk olarak, özerklik arayisiyla, isletmelere, hükümetlere ve kurumlara meydan okuyan teknolojiyi giderek daha fazla kullanmaktadir. Bu büyük yikim çaginda, hükümetler ise vatandaslari için uzun vadeli, esitlikçi büyümenin nasil saglanacagi ve sürdürülecegi konusunda her zamankinden daha fazla endise duymaktadirlar. Bu asamada 4ED’nin gündeme getirdigi artan karmasikligin politika yapim süreçlerine etkisi nedir? Özellikle politika olusturma süreçleri nasil daha katilimci hale getirilebilir? Çalismamiz, bu sorulara yanit ararken 4ED ve gündeme getirdigi artan karmasikliga yakindan bakar. Akabinde, 4ED’nin olasi negatif etkilerinin kontrol altina alinmasi ve iyilestirici (esitlikçi ve adil) etkilerinin arttirilmasina yardimci olan yönetisim yaklasimlarinin ana unsurlarini irdeler. Burada özellikle politika olusturma sürecinin katilimci niteligi ve yaygin is birligi karakteri günümüzde toplumsal düzeyde esitlikçi ve adaletli bir yaklasimin yapitaslarini olusturdugunu ortaya koyar. |
| Güç Dengesi Baglaminda Rusya’nin Azerbaycan-Ermenistan Çatismasindaki Rolü | Author : Yadigar NAGIYEV | Abstract | Full Text | Abstract :Bu arastirmanin temel amaci, Rusya’nin Azerbaycan – Ermenistan çatismasindaki rolünü, güç dengesi kavrami, Rusya’nin Güney Kafkasya politikasi, Rusya’nin Azerbaycan ve Ermenistan iliskileri, tarihsel bulgular ve olaylar baglaminda açiklamaktir. Temelleri 1828-1829 yillarinda Iran ve Osmanli ile imzalanan Türkmençay ve Edirne antlasmasi sonrasi kendisine bölgesel destek kazanmak isteyen Rusya’nin Osmanli ve Iran bölgesinden Ermenileri Karabag bölgesine iskani ile baslayan Azerbaycan–Ermenistan çatismasi, 1988 yili Gorbaçov’un uyguladigi liberal politikalar, Karabag Ermenilerinin bölgede yasayan Azerbaycanlilari katletmesi, göçe tabi tutmasi ve fili Daglik Karabag Cumhuriyetini ilani ile baslamistir. Çatismanin basladigi ilk günlerden Rusya, Güney Kafkasya politikasi dogrultusunda Azerbaycan ve Ermenistan üzerinde çözülmesi zor güç dengesi sistemi olusturmustur. Bu sistem dogrultusunda, Güney Kafkasya bölgesinde kapasite dagiliminda etkin kontrole sahip Rusya, Birinci ve Ikinci Karabag Savasi sürecinde oldugu gibi taraflardan birinin güçlenmesi veya itaatsizligi durumunda bu tarafi digeri ile dengelemekte ve bölgedeki kapasite dagilimini bozmak isteyen bölgesel ve küresel aktörleri 2008 Rusya–Gürcistan savasi örneginde oldugu gibi engellemektedir. |
| Istanbul Tarihine Akademik Bir Bakis: Istanbul Tarihi Odagindaki Lisansüstü Tezler Özelinde Bir Inceleme | Author : Melek TOPRAK & Ayse KASIKIRIK | Abstract | Full Text | Abstract :Istanbul geçmisten günümüze yerel ve küresel arasinda önemli bir merkez olmus, tarihte farkli imparatorluklara baskentlik yapmistir. Bu essiz yönüyle bir dünya kenti olan Istanbul tarihi yillardir çok sayida akademik arastirmanin da konusu olmustur. Bu çalismada, Yüksekögretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde arsivlenen yüksek lisans ve doktora tezleri özelinde bir tarama yapilmistir. Tarama çalismasi “Istanbul tarihi” odaginda sürdürülmüs ve elde edilen bulgular karsilastirmali perspektifle analiz edilmistir. Çalismanin amaci, Istanbul tarihi odagindaki lisansüstü tezlerin yogunlastiklari tematik alanlari, içerikleri ve kapsami incelemektir. Ayni zamanda, Istanbul tarihinin yaziminda yillara göre ön plana çikan konular tespit edilmektedir. |
| Türk Dis Politikasinin Mihenklerinden: Balkan Pakti | Author : Güney Ferhat BATI | Abstract | Full Text | Abstract :Türkiye, Lozan’dan kalan sorunlari çözüme kavusturdugu için, uluslararasi siyasette daha aktif bir dis politika takip edebilecek bir duruma gelmistir. Bu nedenle, Türkiye sadece kendini ilgilendiren konularda degil, dünya barisini korumak amaciyla, ayni zamanda dünyada ki genel dis politika konulariyla ilgilenmekten geri kalmamistir. 1932-1938 yillari arasinda uluslararasi siyasette hem ekonomik hem de siyasi boyutu söz konusu olmustur. 1929-1930 dünya ekonomik bunalimi ‘’buhran’’ devletlerin dis politikalarini iktisadi anlamda da yeniden gözdem geçirmelerine neden olmustur. Uluslararasi siyasette ekonomik çikarlar önemli oldugu için, devletlerarasinda bir takim gruplasmalar meydana gelmistir. Bu nedenle, bir tarafta Birinci Dünya Savasi sonrasinda imzalanmis olan antlasmalar ile kurulmus ve mevcut durumu (Status Quo) korumaya çalisan anti revizyonist galipler, diger tarafta ise mevcut durumu degistirmek isteyen Almanya, Japonya ve galip devlet olmasina ragmen umdugunu bulamayan Italya’dan olusan revizyonist devletler yer almistir. Bu dönemde, mevcut durumu degistirmek isteyen grup sürekli olarak saldirgan bir dis politika izlerken, statükonun korunmasini isteyen devletlerden olusan grup yatistirma ve ödün verme politikasi takip etmistir. Bu gelismeler karsisinda Türkiye, pek çok zorlukla elde etmis oldugu kazanimlari korumak istemis, Atatürk’ün ‘’Yurtta Sulh Cihanda Sulh’’ perspektifiyle dünya barisinin korunmasi ve ülkemizin de korunmasini hedef alan bir dis politika anlayisi benimsenmistir. |
|
|