Kurumsal Kimlik Kilavuzu Nedir? Koç Holding Kurumsal Kimlik Kilavuzunun Incelenmesi | Author : Coskun TÜRK | Abstract | Full Text | Abstract :Çalisma, alaninda uzman kisilerce belli bir strateji ve teknik ile tasarlanan kurum kimligi kilavuzunun dogru ve etkili kullaniminin ne derece önemli oldugunun vurgulanmasi amaciyla hazirlanmistir. Çalismada yöntem olarak nitel arastirma yapilmis, toplanan veriler Koç Holding kurumsal kimlik kilavuzu üzerinden incelenerek yorumlanmistir. Bu çalisma ile kurumsal kimlik kilavuzunun üretiminden önce kurum veya marka için dogru kurumsallasma ve kurum kimligi olusturulmasi ve bu kavramlarin ögrenilmesi gerekliligine vurgu yapilmistir. Degerlendirme ve yorumlama sonucunda, günümüz dünyasinin gelisen iletisim aglari sayesinde kurumsallasma ve kurumsal imaj kelimelerinin ne derece önem kazandigi net bir sekilde görülmüstür. Kurum kimligi kilavuzunun marka veya kurum açisindan degistirilemez temel parçalari barindirdigi ortaya çikmistir. Bu temel parçalar marka veya kurumun iletisim dilini belirlemektedir. Kullanilan iletisim dili evrensel nitelikte olup tipki bir anayasa gibi degistirilemez özelliklere sahiptir. Kurumsal kimlik kilavuzunun temsil ettigi firmanin niteliklerini uygulamalarda ne kadar iyi yansitabiliyorsa o kadar basarili ve güçlü oldugu sonucuna varilmistir. |
| Hastane Tasarimlarinin Geçmisten Günümüze Degisiminin Hasta Odalari Üzerinden Incelenmesi | Author : Esra AKSOY, Dicle AYDIN | Abstract | Full Text | Abstract :Hastaneler; isleyis, teshis ve tedavi yönünden islevsel organizasyonun önemli oldugu, teknik donati yönünden özellik gösteren ve tibbi teknolojinin takibi, bakim anlayislarinin farklilasmasi ile degisimlerini gözlemledigimiz kamusal binalardir. Hastanelerin ve hasta odalarinin degisim sürecinin dönemlere göre nasil farklilastigini anlatmayi amaçlayan bu çalismada öncelikle; hastanelerin ve hasta odalarinin Avrupa’daki ve Türkiye’deki gelisim süreci ele alinmis, hasta odalarinin hastaneleriyle birlikte dönüsümü aktarilmistir. Amaca yönelik olarak nitel arastirma yöntemlerinden betimsel arastirma kullanilmis, literatür taramasi ve içerik analizi için doküman inceleme yapilmistir. Avrupa’da ve Türkiye’de yillara yönelik hastane ve hasta odalarinin degisim süreci gruplandirilarak degerlendirilmistir. Hastaneler mekânsal organizasyon ve büyüklük bakimindan özellikle 20. yüzyildan itibaren hizla degismis, bu süreçte hasta bakim alanlarinda, açik kogus düzeninden, oda düzenine geçilerek önceleri çok yatakli olan düzen günümüzde ise tek ve iki yatakli olarak düzenlenmistir. Hasta odalarinda yatak sayisinin azalmasinin yaninda oda donatilari da kullanici konforu ve gereksinimleri dogrultusunda farklilasmis; degismis, esneklik, kullanislilik, rahatlik anlayisi ile nitelikli bakim, mekân düzeni ile desteklenmistir. Sonuç olarak hastanelerin zamanla plan semalarinin kullanici odakli dönüstügü; hasta odalarinin çagin sartlarina ve hastaliklarin çesitliligine göre görsel aldigi belirlenmistir. Gelecekte ise teknolojinin vermis oldugu imkânlarla çok daha nitelikli ve kullanici dostu hasta odalarinin tasarlanacagi bir gerçektir. |
| Emre Arolat Tasarimlarinin Mimari Mekân Okumalari | Author : Fatih SAHIN, Youssef SENNOU | Abstract | Full Text | Abstract :Günümüz mimarligi, birçok akim, teori, ideoloji ve düsüncelerin biraradaligini karmasik, çogulculuk yaklasimlari ile sürdürmektedir. Fiziksel ve kültürel çevre içindeki degisimler, yasamsal farkliliklarin olusmasi, elde edilen içerik verileri ve beklentiler mimari tasarima yön vermektedir. Her tasarim, bir sorunsalin nasil çözülecegine iliskin fikir ve iç görü arayisi ile baslarken, mimarlar verdikleri farkli yanit ve çözüm önerileriyle yaraticiliklarini tasarimlarinda göstermektedir. Emre Arolat (EAA) tasarimlari, uygulamalari, söylemleri, yarismalardaki basarilari, akademik ve meslek örgütlerindeki çalismalari ile son 20 yilin mimarlik gündemini belirleyen mimarlar arasindadir. Emre Arolat’in kabul edilen mimari anlayisi/düsüncesi/fikri, üslubu/dili, temsiliyeti, tasarimsal yorumlari ve eserlerinin tanitilmasi ile çagdas Türk mimarliginin gelismesine ve anlasilmasina katki verecegi düsünüldügünden, mimari çalismalarinin literatüre kazandirilarak gelecek nesillere aktarilmasi amaçlanmaktadir. Bu çalisma kapsaminda Emre Arolat (EAA) ofisinden temin edilen farkli islevlere sahip projeler içinden, özgün mimarisi, tematik olusumu ve mekânsal kaliteleri ile ön plana çikan 8 yapi ele alinmaktadir. Literatür taramasi, alan çalismasi ve Emre Arolat (EAA) ile dijital ortamda çevrimiçi görüsmeler neticesinde, çalisma verileri elde edilerek fiziksel mimari ve tematik olusumlar iliskisinde yönlendirici kaliteler yorumlanmistir. Emre Arolat’in (EAA) uygulamalari ve söylemleri üzerinden yapilan mimari mekân okumalari, tasarimsal yaraticilik üzerine farkli bir bakis açisi kazandiracak ve yeni yapilacak tasarimlar için gerekli bilgi edinimine imkân saglayacak olan altyapi kurgulanmistir. |
| Dijital Çagda Sanat Eserinin Biricikligi Üzerine | Author : Batu BOZOGLU, Eda ÇEKIL KONRAT | Abstract | Full Text | Abstract :Walter Benjamin’in “Mekanik Yeniden Üretim Çaginda Sanat Eseri” metninde tartismaya açtigi sanat yapitinin biricikligi sorunsali, yeniden üretim tekniklerinin gelismesi ve çesitlenmesi dolayisiyla günümüz dijital çaginda da geçerliligini korumaktadir. Benjamin, üretilen kopyalarin, sanat yapitinin simdi ve buradaligini kirdigini ve bu kirilmanin sanat eserinin demokratiklesmesinin yolunu açtigini söylemektedir. Sidney Tillim, Bruno Latour ve Adam Lowe ise Benjamin’in öngörüsünün, mekanik kopyanin kendisine özgü bir biriciklige sahip olmasi sebebiyle gerçeklesmedigini ifade eder. Dijital çagda ise bu durum tersine dönmektedir. Günümüzde orijinal ve kopya arasindaki farkin tartismali durumu, sanat piyasasini sanat yapitinin biricikligini yeniden tahsis edecek yöntemler aramaya itmektedir. Kurumlar NFT gibi yöntemlerle dijital sanat yapitinin biricikligini, sanatçi emegini künyelenen bir sistem üzerinden yeniden tahsis etmektedir. Bu çalisma dijital çogaltma tekniklerinin, sanat piyasasinin isleyisini ve günümüz çagdas sanatçilarinin üretim pratiklerini nasil sekillendirdigini ortaya koymayi amaçlamaktadir. Bu dogrultuda öncelikle sanat eserinin biricikligine dair tartismalar, yapilan literatür çalismasiyla bir araya getirilmistir. Bu tartismalar içinde yer alan çagdas sanat eserlerinden örnekler, Jay David Bolter, Blair MacIntyre, Maribeth Gandy ve Petra Schweitzer tarafindan tanimlanan sanat eserinin transparan ve hipermedyatik nitelikleri çerçevesinde analiz edilmistir. Sonuç olarak, dijital çagda sanat piyasasinin orijinale olan bagimliligina istinaden yeni sistemler ürettigi görülmektedir. Sanatçilar ise özellikle yapay zeka temelli üretimlerinde, sanat eserinin biricikligine dair yaklasimlarini, eseri dogrudan sahiplenme tercihleriyle ortaya koymaktadir. |
| Pedagojik Elestiri Yöntemi ile Nakkas Levni ve Ressam Vanmour’un Sultan III. Ahmed Portresinin Renk ve Kompozisyon Bakimindan Karsilastirilmasi | Author : Mehmet ÖZKARTAL, Kamile AKIN | Abstract | Full Text | Abstract :Levnî, eserlerini geleneksel bakis açisini kaybetmeden Bati’dan ilham alarak üreten bir sanatçidir. Vanmour ise Avrupa resim gelenegini eserlerine yansitirken ayni zamanda Dogu’dan ilham alan ve çalismalarinda Osmanliyi yansitan bir sanatçidir. Iki sanatçi da dönemi belgeler nitelikte özgün ve gerçegi yansitan eserler birakarak kültürel tarihimize katki saglayan önemli isimlerdir. Doktora tezinden üretilen bu arastirmada, Lale Devrinde Osmanli kültürüne katkilariyla iz birakan sanatçilardan, nakkas Levnî ve ressam Vanmour un hayatlari eserleriyle birlikte kapsamli olarak ele alinmistir. Sanatçilarin günümüze biraktigi eserleri, kendi yasadiklari dönemi belgeler nitelikte oldugu için günümüzde de hem sanatçilarin hem de eserlerinin taninirliklarinin artirilmasi amaçlanmistir. Bu çalismada pedagojik elestiri yöntemi kullanilarak her iki sanatçinin eserleri renk ve kompozisyon bakimindan karsilastirilmistir. Ayni dönemde, ayni olay ve kisilere sanatsal açidan yaklasan bu iki sanatçinin ürettikleri ve günümüze kadar gelen eserlerinden seçilen çalismalari arasindaki benzerlik ve farkliliklar ortaya çikarilmistir. Yapilan inceleme ve karsilastirmalar sonucunda geleneksel bakis açisini kaybetmeden batidan ilham alan nakkas Levnî ve Avrupai bakis açisiyla Osmanliya yönelen ressam Vanmour un yasadiklari dönemi iki farkli bakis açisiyla en iyi sekilde eserlerine yansitmalari dikkat çekici olmustur. Ayni tarihsel dönemde, farkli kültür dünyalarina sahip iki sanatçinin elinden çikan eserlerin ortak yönü, evrensel olarak kültürel bütünlügü göstermeleridir. Iki sanatçi da günümüz sanatçilarina tarzlari ile örnek olmustur. |
| Benzersiz ve Alisilmadik: Martin Kardesler ve Seramikleri | Author : Eser SENSILAY SARIKAYA | Abstract | Full Text | Abstract :Martin Kardesler 19. yüzyilda Ingiltere’de yasamis ve özgün, grotesk seramik eserleriyle taninan bir aile ve ayni zamanda isimleriyle anilan bir isletmedir. Martin Kardesler’in yasamlari ve seramik atölyelerinin isleyisi, eserlerinin gittikçe özgünlesen üslubu ayni dönemde üretim yapan diger isletmeler ve sanatçilardan farkli bir noktada anilmalarina neden olmustur. Yasadiklari dönemin estetik kaygilarindan siyrilmalari, kendilerine has sosyal davranislari ve saglik sorunlarinin da etkisiyle Martin Kardesler’in eserleri o dönemde alicilar ve koleksiyonerler tarafindan ilgi çekseler de hak ettigi degeri tam anlamiyla görememistir. Buna ragmen üsluplari ve islevsel nesneleri islevini yitirmeden grotesk heykellere dönüstüren benzersiz tasarim anlayislariyla Sanat Çömlekçiligi’nin ve dolayisiyla çagdas seramik sanatinin öncülerinden sayilmaktadirlar. Arastirmanin amaci Martin Kardeslerin seramik üretim serüvenini kendilerine has stilleri ve farkli güncel olaylar ile sanat disiplinlerinden beslenen yaratim süreçleri baglaminda ele almak ve Martin Kardesler’in çagdas seramik sanatina katkilarini ortaya koymaktir. Arastirmada betimsel tasarim modeli kullanilmistir. Martin Kardesler’in sanatinin üç kronolojik evresini kapsayan, amaca yönelik dokuz eser çalismanin örneklemini olusturmaktadir. Eserler, içerik analizi yöntemi kullanilarak incelenmistir. Çalismanin sonucunda, Martin Kardesler’in eserlerinin ve isletme modelinin literatürde bahsedilenin ötesinde çagdas seramik sanatina büyük oranda katkida bulunduguna dair bulgulara ulasilmistir. |
| “Garbage In, Garbage Out” Disposal of Waste: A Concept for Reviving Plastic Waste into Art Objects | Author : John Frank ESHUN, Evans Kwadwo DONKOR | Abstract | Full Text | Abstract :This study investigated the plastic waste challenges to the environment of some parts of Takoradi Technical University s (TTU) main campus, Effiakuma - new site, Takoradi-Ghana. The study, therefore, explored the concept of Garbage in, Garbage out waste disposal in producing functional art objects (flower vases) from the realization of the plastic waste challenges. Under the qualitative approach, the studio-based inquiry was adopted for the study. The studio data collection was done using personal interviews and direct observation to solicit data from 15 purposively sampled respondents. The sample size for the study consisted of two TTU management staff, five art lecturers, and eight students. The studio data were analyzed using a visual analysis tool and a studio-based production process. This process allowed the study to reflect on the practical explanation of exploring plastic waste in art. The production process of the studio-based practice brought some practicability and viability of plastic waste as a material into art, as was evident in the flower vase produced. The study concluded that art lecturers and student artists on TTU s main campus should focus on the viability of plastic waste as creative materials for art. |
| Sanat Baglaminda Gündelik Hayatin Elestirisi ve Sokak Sanati | Author : Esma Burcu HAVASI, Kaan CANDURAN | Abstract | Full Text | Abstract :Sosyolojide oldugu gibi sanat alaninda da “gündelik hayat ve elestirisi” her zaman önemli konulardan biri olmustur. Öyle ki; sanat tarihi boyunca gündelik hayatin farkli sekillerde sanata konu edildigini gözlemlemek mümkündür. Bu çalisma, baslangicinda; gündelik hayatin sanat tarihinin farkli dönemlerine ne sekilde yansitildigina genel bir bakis sunar. Çalismanin amaci; modernizm ile daha görünür hale gelen, “gündelik hayatin elestirisi” kavraminin sanatta ele alinisi üzerinde durmaktir. Ayrica, arastirma boyunca, modernizm sürecinde sanatin hem üretildigi hem de tüketildigi mekânlardan biri olarak ortaya çikan “kent, gündelik hayat ve elestirisinin” yasandigi en önemli mekân olarak üzerinde durulmaya deger görülmüstür. Dada Hareketi, 70’lerin özgürlük ortami, 80’ler sonrasi neoliberal degisimler gibi süreçler incelendiginde, kente dair ve kentin içinden bir hareket olarak ortaya çikan “sokak sanati”, artik gündelik hayatinin çogunu kentte geçiren sanatçi ve izleyici için, elestirinin en çok yapildigi ve gözlendigi yer olmustur. “Sokak sanati”, 20. yüzyilin en ünlü düsünürlerinden Michel de Certeau nun “gündelik hayat pratikleri” ve kent sakinlerinin otoriteye karsi gelistirdigi “taktikler” olarak öne sürdügü mücadele biçimlerinden biri olarak ele alinabilir. Bu temel perspektiften çalismada nitel arastirma yöntem olarak kullanilmis, elde edilen veriler dogrultusunda çesitli sokak sanatçilarinin sürdürdügü mücadeleler incelenmistir. Sonuçta, sanat ve sermayenin sürekli birbirlerine “karsi taktikler” gelistirerek hem çatistiklari hem de bu çatismadan yeni yaratici süreçlerin gelismesine olanak sagladigi görülmektedir. Dada Hareketi, 70’lerin özgürlük ortami, 80’ler sonrasi neoliberal degisimler gibi süreçler incelendiginde, kente dair ve kentin içinden bir hareket olarak ortaya çikan “sokak sanati”, artik gündelik hayatinin çogunu kentte geçiren sanatçi ve izleyici için, elestirinin en çok yapildigi ve gözlendigi yer olmustur. “Sokak sanati”, 20.yy in en ünlü düsünürlerinden Michel de Certeau’nun “gündelik hayat pratikleri” ve kent sakinlerinin otoriteye karsi gelistirdigi “taktikler” olarak öne sürdügü mücadele biçimlerinden biri olarak ele alinabilir. Bu temel perspektiften çalisma; yöntemsel olarak çesitli sokak sanatçilarinin sürdürdügü mücadeleleri incelemistir. Sonuçta, sanat ve sermayenin sürekli birbirlerine “karsi taktikler” gelistirerek hem çatistiklari hem de bu çatismadan yeni yaratici süreçlerin gelismesine olanak sagladigi görülmektedir. |
| Changing Paradigm of Urban Legibility The Case of Atakule Shopping Mall | Author : Emre SELES | Abstract | Full Text | Abstract :The moving structure of cities offers much information to visitors and its inhabitants. The legibility of this information is an important key to understanding and perceiving an urban environment. This legibility varies depending on social, psychological, economic, and political factors that create an urban narrative. The research attempts to explain how the legibility of public places changes over time. As a method, qualitative research was employed together with a review of the literature on the issue. It was decided to use psychopolitics and non-place as theoretical frameworks to analyze and evaluate the data acquired. This research mainly focuses on how city planners and architects created a story out of the relative mobility of cities and how this narrative changed over time. Second, a social and economic perspective is used to examine how retail complexes contribute to the legibility of the city and the adjustments they have undergone to survive. Finally, these adjustments are compared using the Atakule Shopping Mall in Ankara, Turkey, as an example. Despite the renovations, it has been decided that shopping malls can not offer a real public space experience and do not really help people understand the city because they only offer a virtual and limited habitable narrative. |
|
|